Arabadan inen polislere doğru koşarken Atalay kapıdan çıkmış adımı haykırıyordu ve beni öldüreceğini bas bas bağırıyordu. Duyulan bir kaç el silah sesi ile korkuyla çığlık atmıştım eş zamanlı olarak bir çift kol beni sarmalayarak çekmişti.Yerle birleşmemiştim aynı zamanda beni tutan kişi kafamı tutup göğsüne bastırmış diğer kolu ile de sıkıca belimi sarmıştı. Bir kaç saniye bu şekilde kalmış ve sadece derin nefesler almıştık ardından kollarını benden çekti ve yüzünü gördüm. İlk başta yeni çıkan sakallarını ve keskin çenesini gördüm ardından Masmavi olan gözlerine kenetlendi gözlerim. Arka taraftan gelen bağırış sesleri kesilmişti bir kaç saniye.
Mavi gözlerinde kestiremediğim bir his vardı. Bakışları çok netti, elleri vücudumu hasar için yoklamaya başladığında düşüncelerimden sıyrılmıştım.
"Bir yerince ağrı hissediyor musun?" Hayır anlamında kafamı iki yana salladım.
"Tamam, güzel."
"Barış komiserim aldık elamanı arabaya." Yanımıza gelen kişi karşımdaki adama bilgi verdiğinde içim bir nebze rahatlamıştı. Atalay'ın elinden kurtulmuştum ama evdekilerin elinden kurtulamayacaktım.
"Tamamdır Semih biz de geliyoruz siz karakola geçin." Semih kafasıyla onayladığında bir an duraksadı ve Barış'ın koluna takıldı bakışları. Benimde bakışlarım oraya döndüğünde eş zamanlı olarak gözlerim kocaman açıldı.
"Komiserim kolunuz kanıyor."
"Aaa öyle mi Semih? hiç fark etmemiştim, hadi işine hadi." Semih başı ile onaylayıp hızlıca yanımızdan ayrıldı.
Semih'i tiye aldığı için bende bu konuda yorum yapmaktan çekinmiştim. Karşımdaki adam ayağa kalktığında bende ayağa kalktım.
"Gömleğini alabilir miyim?" Tişörtümün üstüne giyindiğim gömleğe baktım yarasına saracağını anladığımda hızlıca çıkartıp ona verdim.
"Teşekkür ederim." Sadece kafasını salladı ve gömleğimi koluna sarmaya başladı.
"Siz ilerdeki arabaya geçin size eşlik edecekler." Kafamı sallayarak eliyle işaret ettiği yere doğru adımladım. Arabanın yanındaki kadın polis kapıyı açtı ben binince de yanıma oturdu.
Bir kaç saniye sonra ön kapı açıldı ve Barış oturdu.
"Komiserim kolu-"
"Biliyorum Nergis kolum kanıyor." Nergis diye hitap ettiği kadın bozulmuş ve kafasını eğip geri yaslanmıştı.
"Pardon komiserim." Barış derince bir nefes verdi o sırada şoför koltuğunda oturan kişiye el yaparak sürmesini istedi.
"Önemli bir şey değildi Nergis sadece sıyırdı." Nergisin kırıldığını fark ettiği için açıklama gereği duymuştu sanırım. Sıyırması içimi rahatlatmıştı, beni korumak için yaralanmıştı sonuçta.
Bana bir asır gibi geçen seyahatin ardından araba karakolun önünde durmuştu. Arabadan sırayla indiğimizde Barış denilen kişi kimseye bakmadan direkt olarak içeri girdi, arkasından da biz.
Nergisin beni yönlendirmesi ile bir odaya girmiştik. Nergis bilgisayarın karşısına otururken bana da masanın önündeki sandalyelerden birini gösterdi.
"Ailen birazdan burada olurlar." Stres ile parmağımın yanındaki etleri yolmayı başladım. Nergis masanın üstündeki dosyaları toparlarken bende öylece olacakları bekliyordum.
Geçen bir kaç dakikanın ardından kapı sert bir şekilde açılmıştı. Elinde dosya ile içeri giren barış karşımdaki sandalyeye oturdu ve dosyayı sakince önümüzdeki sehpaya koydu. Tişörtünü değiştirmiş, giydiği kısa kollu sayesinde sardığı sargı bezi gözler önündeydi.
"Evet ifade için başlayabiliriz. Hazırsınız değil mi Zeynep Hanım." Olumlu anlamda kafamı salladım ve terlemiş ellerimi kot pantolonuma sildim.
"Atalay Dumanı nerden tanıyorsunuz?" Mavi gözleri direkt olarak benim gözlerimdeydi.
"Vadi'nin ilerisindeki çimlerde tanıştık. Sonra yollarımız hep kesişti ve birden bire bir ilişkinin içinde buldum kendimi." Beni dinlerken gözleri kısılmıştı.
"Sizi bu ilişkiye zorladı mı?" Bir kaç saniye düşündüm. Beni zorlamış mıydı?
"Yani, ilk başlarda hayır ama bitirmek istediğimde peşimi bırakmadı."
"Peki sizi alıkoyduğu günü anlatabilir misiniz?" Kafamla onu onayladım ve bir kaç saniye söyleyeceklerimi toparlamaya çalıştım.
"Ben onun bana kötü geldiğini ve onu görmek istemediğimi söyledim. O da beni zorla arabaya bindirip evine götürdü. Yolda yardım istediğim kişilere polis kimliğini kullanarak onları suçlu olduğuma ikna etti. Ellerimi kelepçeledi." Yutkundum ve konuşmayı bıraktım o zaman hissettiğim çaresizlik duygusunu anımsamıştım, gerçekten de çok kötü bir durumdu.
"Su ister misiniz?" Kafamı olumsuz anlamda salladım.
"Evdeyken Ali denilen biriyle konuştu o her şeyi biliyordu ve Atalay ona onu idare etmesini söyledik. Barış'a çaktırma açığımı arıyor dedi. Bende o telefonunu evde unuttuğunda anlaşamadığın için bana yardım edebilirsiniz diye düşünerek sizi aradım." Kafasını olumlu anlamda salladı.
"Peki, bu süre içerisinde istemediğin bir cinsel ilişkiye zorlandın mı?" Kafamı olumsuz anlamda salladım.
"Sesli cevap ver lütfen diyerek eliyle Nergis'i gösterdi. Nergis konuştuklarımızı bilgisayara nıt düşüyordu.
"Hayır, zorlamadı."
"Şiddete maruz kaldın mı?"
"Fiziksel değil ama psikolojik şiddete maruz kaldım." Yemek yiyemememden vurduğu her darbe beni mahvetmişti.
"Neler dedi size?" Sanki sorgu için değil de gerçekten merak ettiği için sormuştu.
"Iıı yemek yiyemediğim için güçsüz ve aciz olduğumu.. Bir hiç olduğumu, başarısız olduğum şeyler söyledi. Sürekli.."
"Anladım, verdiğiniz bilgiler için teşekkür ederiz." Nergis yazıcıdan çıkardığı kağıtları önüme koyarken bir de kalem vermişti.
"İmzalayın lütfen."
"Ailemin bunlardan haberi olmaz değil mi?" Korkuyla sorduğum soruya ciddiyetle cevap verdi.
"Reşit olduğunuz için bizim bilgilendirme zorunluluğumuz yok ama aileniz kapının önünde haberiniz olsun." Sıkıntılı bir nefes verdim. Nasıl kurtulacaktım bu durumun içinden.
"Sizden bir şey rica edebilir miyim?"
🍓🍓🍓
Merhaba
Bölümü nasıl buldunuz
Barış hakkında ne düşünüyorsunuz
Vote atmayı ve yorum yapmayı unutmayın
Görüşürüzzz
🍓🍓🍓
ŞİMDİ OKUDUĞUN
UNHOLY | DADDY ISSUES
Chick-LitYaralarımı sarar mısın. Unholy: Kutsal olmayan, dine aykırı. -