26

110K 7.9K 11.4K
                                    

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Zeal & Ardor; At the Seams

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Zeal & Ardor; At the Seams

26

"RANDEVUNUZ OLUŞTURULUYOR"

Dokuz rakamının sırları vardır.

Türk mitolojisinde dünyayı yaratan Kara Han'ın dünyanın tam merkezine dokuz dallı çam ağacı diktiği söylenir.

Bebekler anne rahminde dokuzuncu aya girdiklerinde onları çağıran beyaz ışığı görür.

Dokuz, başarıyı temsil eder.

Dokuz, sembolizmde bir sondur.

Ve dokuz rakamı daima kendini tekrarlar.

O adam bir psikologdu. Birbirinden farklı dokuz ruhsal hastalığa sahip, dokuz farklı karakterdeki hastasıyla bir yola çıkmıştı. Dünyayı yaratmak üzereydi ve tam merkeze diktiği dokuz dallı çam ağacının her bir dalı, bir hastasını temsil ediyordu. Anne rahminde dokuzuncu aya ulaşan planı için beyaz ışığı yaktı, doğum başladı. Başarı kaçınılmazdı. Bir şeylerin sonu gelecekti ama biliyordu, ne kadar sonu gelirse gelsin, dokuz daima kendini tekrarlardı.

Ama yirmi altıyı hiç hesaba katmamıştı.

"Hıçkıra hıçkıra ağlıyorsun Gerçek," diyerek ellerimi büyük avuçlarının içine aldı, "ve bunu yaparken yaşadığın komik bir ânı anlatıyorsun."

Gözlerimden yaşlar boşalırken tüm dişlerimi göstererek gülümsemem onu duraksattı. "Bilmem ki," diye fısıldadım. "Her şey elimden kayıp gidiyorken bile acımayan kalbim, az önce sen o sigaranın külünü kül tablasına silkince öyle çok acıdı ki, ağlamak istedim. Üstelik aklıma da yaşadığım o ânın en komik repliği gelmişken, tam da sana söyleyecekken yaptın bunu. O külü neden öyle hiç umursamadan silktin? Senin için yanıyordu."

Bir elini kaldırıp yanağıma koydu, büyük avucunun içiyle gözyaşlarımı parçalayıp ezdi, yok etti. Ve bana dedi ki, "Ben yapmasam o kırılıp düşecekti."

"Senin yapmandansa, kendisi kırılıp düşmeyi kabul ederdi." Gülümsedim. "Keşke yapmasaydın."

"Kendini o küle mi benzetiyorsun Gerçek?"

"Hayır," dedim. "Hayır, sen beni henüz kırmadın ki."

Yirmi altı sayısını düşündü. Dokuz iyi, bir kötü duygunun anlamlarını ifade eden o sayı, dokuz dallı çamının bir dalına anlamlarından birini takmış ona bakıyordu.

Dokuz iyi, bir kötü duygu. Sevgi, umut, mutluluk, merhamet, fedakârlık, sadakat, şefkat, inanç, bencillik ve aşk.

O sayıyla ilgili tek bildiği şey bencillikti ama bir gün tüm anlamları kalbinde hissedecekti. Hatta ezelden bildiği o bencillik bir yana çekilirse, o anlamlardan bir tanesini daha öğrenmiş ve tam şu an hissetmişti.

O dokuz dallı çam ağacındaki dallar bu bencil adama, sadakati, sevgiyi, şefkati, merhameti, mutluluğu, umudu, fedakarlığı, inancı ve aşkı öğretecekti.

Gerçek İslimyeli.

Cemal İslimyeli.

Aykut İslimyeli.

Özgürcan Erzene.

Esin Ulutürk.

Gazel Eldem.

Sara Eldem.

Yeliz Bektaş.

Ege Saygun.

Dokuz dallı çam ağacının dalları.

Yirmi altının anlamları...

🌃

15.05.2021

Bu kurgu, boynumdan kopan parçalarla var olacak, nefesimden kopanlarla, tamamen benimle.

Gökdelenler de sırrımızın bir parçası olacak.

Sana emanetiz.

Seviliyorsun.

(Asreman ve İkizalev'in yazımının hemen ardından tüm kurgularıma düzenli bir şekilde bölüm gelecektir!)

(Asreman ve İkizalev'in yazımının hemen ardından tüm kurgularıma düzenli bir şekilde bölüm gelecektir!)

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
26Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin