Ciel gözlerini açtığında gün ışığı gözlerini kamaştırmış ve geri kapatmıştı bir süre sonra bulunduğu durumu hatırlayıp hızlıca gözlerini açıp yanına baktı Sebastian cielin yanında gözleri kapalı bir şekilde yatıyordu ciel bir süre Sebastian'ı izledi bilinçsizce elini kaldırıp Sebastian'ın yüzüne dokunuyordu sakin ama hızlıca elini çekip çimlerin üstüne oturur pozisyona geçti.
Sebastian cielin elinden tutup yüzüne koymuştu kendini sevdirmeye çalışan bir kedi gibiydi * ne yapıyorsun?!! * sebastian cielin elini yanağından Çekmesine izin vermeden çimlerin üstünde oturur pozisyona geçti yüzünü cielin yüzüne yaklaştırdı neredeyse burunları değecekti ciel biraz geri çekildi elini Sebastian'ın yanağından çekemiyordu yüzü kızarmıştı ve kalbi çok hızlı atıyordu içinden * kalbimin sorunu ne ? * diye geçirdi sebastian gülümseyip geri çekildi ve cielin elini bıraktı.
* efendim artık gitsek iyi olur birazdan hava kararacak gidip arabayı getireyim * sebastian hızlıca ortadan kaybolmuştu ciel ise Sebastian'ın arkasından baka kalmıştı defalarca içinden * benim sorunum ne ? * diye geçirdi kalbinin hızını ve nefes alış verişini kontrol edemiyordu eli ile ağızını kapatarak kendini sakinleştirmeye çalıştı.
Sebastian araba ile döndüğünde tek kelime etmeden hızlıca arabaya binmişti şoför olmadığı için arabayı sebastian sürüyordu malikaneye döndüklerinde Ciel yine hızlıca odasına dönmüştü sebastian cielin bu hallerine sırıtıp şimdilik bir şey dememeye karar vermişti.
Ciel odasına geldiğinde üstünü değiştirip yatmıştı hatalarından kaçıp yorganın altına saklanan bir çocuk gibi görünüyordu bir süre yorganın altında kalıp yaşananları tekrar tekrar düşündü her düşünmesinde içinden çığlık atmak geliyordu.
Ani bir kararla yataktan kalkıp aşağı indi sebastian kahya odasında her zamanki işleri ile ilgileniyordu yavaşça kapıyı açıp odaya girdi sebastian işlerini bırakıp ciele döndü * bir sorun mu vardı efendim? * ciel bir süre konuşmadı konuşsa sanki kekeleyecek ve sesi titreyecek gibi geliyordu Cesaretini toparlayıp söze girdi * sen ... Sen galiba benim kalbimi hız.... Hızlandırıyorsun * son kelimesini söylerken sesi duyulmayacak kadar alçak Çıkmıştı sebastian sırıtarak masasından kalkıp cielin yanına geldi aralarında çok az bir mesafe vardı ciel başını kaldırıp Sebastian'a baktı boyu hâlâ Sebastian için çok kısaydı.
* üzgünüm efendim anlayamadım lütfen bir daha söyler misiniz? * ciel Sebastian'ın bunu bilerek yaptığının farkındaydı kafasını başka tarafa döndü * sen benim kalbimi hı-HIZLANDIRIYORSUN * bu seferde çok yüksek sesle söylemişti ciel utanarak eliyle iterek Sebastian'ı kendinden uzaklaştırıp kafasını önüne eğmişti sebastian hâlâ göğsünde duran cielin ellerinin üstüne elini koydu ve onları sıkıca kavradı ciel konuşmaya devam etti Sebastian'ın Ellerini tutuğunun farkında değildi.
* o yüzden sorumluluğu alsan iyi olur çünkü ben ne yapacağımı bilmiyorum * sebastian ciele cevap vermemişti uzun süre sesizlik olduğunda ciel yavaşca kafasını kaldırıp Sebastian'a ve ellerine baktı hızlıca ellerini çekmek istemişti ama sebastian sabahki gibi onları bırakmıyordu sebastian cieli ellerinden kendine çekip belini kavramıştı dudaklarını cielin dudaklarına yaklaştırıp uzunca öptü ciel geri çekilmemiş ve Sebastian'ın öpücüğüne Karşılık vermişti sebastian aldığı karşılıkla daha ileri gitmek istese de kendini tutuyordu dudakları ayrılınca ciel kıpkırmızı olmuştu.
* efendim üzgünüm ama bu sorumluluk ikimize de ait * ciel daha fazla Sebastian'ın yanında duramayıp hızlıca odasına çıkmıştı sebastian ise hızlıca yüzüne kapanan kapının arkasında sırıtıyordu.
◕‿◕( ͡° ͜ʖ ͡°)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Cehennemin Hediyesi | sebaciel
FanficDünyada o kadar insan , o kadar ruh varken neden sen?