Sebastian cielin dudaklarına ufak bir öpücük kondurmuştu sonrada cieli kolundan tutarak mutfağa getirmişti cielde Sebastian'ın hareketlerine uyuyordu.
Sebastian ciele sandalyeye oturmasını ve gözlerini kapatmasını söyledi ciel Sebastian'ın ne yapacağını merak ederek dediklerini yapıyordu* efendim şimdi gözlerinizi açabilirsiniz*
Cielin önünde tek mumlu bir çikolatalı pasta vardı Sebastian'a döndü * lordum bugün sizin doğum gününüz *
* unutmuşum * ciel çalışmaktan başka bir şeye vakit ayıramıyordu bu yüzden doğum günleri onun için hep önemsiz olmuştu ciel tam pastayı üfleyecekken sebastian onu durdurmuştu * efendim önce bir dilek dilemeniz gerek * ciel Sebastian'a anlamsız bir bakış atmıştı * sebastian dilekler tanrıdan dilenir * sebastian kıkırdamıştı. * biliyorum * cielin kulağına yaklaşarak devam etti * belki de tanrı sizi hâlâ terk etmemiştir *
Ciel omuz silkerek gözlerini kapattı ve içinden dileğini diledi mumu üflediğinde odayı sadece ay ışığı aydınlatıyordu sebastian tekrar ışıkları açmamıştı cielde açmasını istememişti sadece birbirlerini görmeye yeten ay ışığının altında birbirlerini izlemeyi tercih etmişleri.
Sebastian pastayı dilimleyiz ciele verdi ciel pastasını yerken Sebastian'a * neden pastanın tadına bakmıyorsun * dedi sebastian gülümseyerek cevapladı * efendim biliyorsunuz yemek yemeye ihtiyacım yok *
* biliyorum ama denemelisin * çatalına biraz pasta alarak Sebastian'a uzatmıştı sebastian gülerek ciele yaklaştı ve onu öpmeye başladı cielin elindeki çatal yere düşmüştü sebastian cieli kaldırıp kucağına aldı ve koridorda yürümeye başladı * haklısınız lordum pastanın tadı çok güzelmiş * ciel utanarak başını Sebastian'ın omzuna gömmüştü * lordum size doğum günü hediyenizi vermek istiyorum * ciel Sebastian'ın yüzündeki gülümsemenin iyi bir anlama gelmediğini anlamıştı ama Sebastian'ı reddetmek istemiyordu o da yapmak istiyordu * olmaz hizmetçiler var *
* hayır hepsine siz uyurken izin verdim * Ciel artık kaçış yolunun kapandığını biliyordu konuşmadan sadece Sebastian'ın odaya girmesini bekledi odaya girdiklerinde sebastian cieli yavaşça yatağa bırakmıştı.
Sebastian yavaşça cielin gömleğinin düğmelerini açıyor ve elini onun göğsünde gezdiriyordu ciel kollarını Sebastian'ın boynuna dolamış ses çıkarmamak için ağzını sıkıca birbirine bastırıyordu sebastian durup cielin kulağına yaklaştı. * sesini duymak istiyorum * Sebastian'ın sesi oldukça derin çıkıyordu elini cielin göğsünde gezdirmeyi bırakıp cielin meme uçlarını yalamaya başladı ciel ise sesini daha fazla tutamıyordu.
Cielin sesi sessiz malikanede yankılanılırken her tenlerinin birbirlerine değişinde daha çok irkiliyordu * ya-yavaşla * sebastian cielin dudaklarını öpmeye başladı ve sessizce fısıldadı * adımı söyle * ciel derin nefes alış verişlerinde titreyen sesiyle geceye haykırmıştı * sebastian * * se-bastian *
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
sebastian ciel'i duvar ile kendi arasına almıştır anlık
