-2-

40.9K 715 66
                                    

tanımadığım sesler yüzünden uyandığımda hemen gözümü açmadım ve uyuyormuş gibi yapmaya devam ettim, ama sanırım bulunduğum yerde birileri yoktu

gözlerimi açıp etrafa bakındım burası hiç tanımadığım bir yerdi duvarlar gri üst tarafları kararmıştı belli ki eski bir yerdi

ama yattığım yatak ve odadaki dolaplar ce küçük çalışma masası gayet normaldi yatağım ucunda bi gece lambası bile vardı hafifçe ayağa kalkıp odadaki kapıya doğru yöneldim ve sesleri duymaya çalıştım ama bu şekilde homurtu gibi çıkıyordu

yavaşça ve ses çıkarmadan açmaya özen gösterek kapıyı araladım

"saat 5, kaç saat oldu hâla uyanmadı ben biliyodum bi bok olucağını"

emekleyerek kapının ucundan çıktım aynı sesteki adam konuşmaya devam etti

"ne olurdu kafasına vurupta bayıltsaydın kodumun salağı" başka birisi konuşmaya başladı

"alp sikicem artık gelme üstüme bende gerginim."

"abi tamam uyanır elinde sonunda gerilmeyin sonsuza kadar uyucak hâli yok ya" dedi diğeri, sanırım 3 kişilerdi

biraz daha ileri gidip parmaklıklara dokundum ve aşağı baktım, hassiktir.

evet cidden 3 kişileri ve biri yukarıya bana bakıyordu

"al işte uyanmış gerilmeyin dedim ben size"

diğer ikiside kafalarını kaldırıp bana baktığında korku bedenimi ele geçirmeye başlamıştı, biri ayaklandığında bende hemen ayağa kalkıp çıktığım odaya girdim ve etrafa bakınmaya başladım kendimi bir şekile korumam gerekiyordu

daha önce fark etmediğim, odanın içindeki 2. kapıya doğru koştum içeri girdim burası bir banyoydu ama lanet olsun ki kapının kilidi yoktu

odanın kapısının açılma sesini duydum çekmeceleri karıştırken havlu dışında
bir şey yoktu

banyonun kapısı açıldı ve göz göze geldik

"sonunda uyandın ufaklık"

o an anladım beni kaçıran adam buydu yutkundum ve bir adım geriye gittim

adamda bir adım atıp banyoya girdiğinde arkamı dönüp şampuan şişelerinden birini aldım bunu yapmamla birlikte adamdan büyük bir kahkaha yükseldi

"onunla mı koruycaksın kendini" parmağını alaycı bir şekilde şişeye doğru salladı

bir şey demeden gözüne içine bakmaya devam ettim

"korkmana gerek yok, aklından geçirdiğin gibi bir şey yapmıyacak sana kimse, yapamaz."

"kimsin sen?" yüzündeki sırıtma büyüdü bu benim korkumu büyütüyordu, neden tanımadığım birine güvenecktim ki

"demir, demir kıran sonunda resmi olarak tanışabilidiğimiz için çok mutluyum gece."

kapıya yaslanıp beni izledi "ne istiyorsunuz siz benden neden kaçırıldım, fidye içinse çok üzgünüm benim için kimse beş lira bile vermez size"

"klişe şeyleri boşver, neden kaçırıldığının bir önemi yok" dişlerimi sıktım benimle dalga geçiyordu herhalde, elini uzatıp beklemeside sinirimi bozuyordu

"kendini tanıtmayacakmısın?"

"dalga mı geçiyorsun zaten ismimi biliyorsun"

gülümseyip elini çekti "nasıl istersen öyle olsun, şimdilik" kafasına şişeyle vurarak bayıltabilirmiydim acaba ama bayıltsam bile alt kattaki adamlarla başa çıkamazdım "sikiyim böyle işi" dedim içimden

sonrasında demir denen adama baktım gitmiyordu bir şeyde demiyordu saatlerce böyle bekliyecek miydik
cidden?

bi an dalmıştım ve elimi gevşettim tam o sırada beklemediğim bi haraketle yanıma resmen uçtu ve beni duvara yapıştırdı, bileğimi sıkıp elimdeki şişeyi bıraktırdı

"cidden o şişeyle en fazla ne yapabileceğini umuyordun kafama vurup kaçıcakmıydın güldürme beni"

bu kadar dibimde durması büyük bir aptallıktı çünkü azda olsa kendimi korumayı biliyordum bilmek zorundaydım.

ayağımı kaldırıp bacak arasına dizimi geçirdim "sikiyim!" bileğimi bıraktı geri çekildi "büyük hata" yutkundum ve kapıyı hızlıca açıp çıkacaktım, ki elini kapıya bastırdı ve beni köşeye sıkıştırdı

"kaşınma ufaklık sana olabildiğince kibar davranıyorum ve davranmaya çalışacağım ama sınırlarını zorlama"

yüzüne tiksintiyle baktım "zorlarsam nolur lan öldürür müsün?" çok iyi olurdu aslında

güldü "seni çok hafife alıyorum" dedi kapıyı açtı bileğimden tuttu ve beni yatağa oturttu

"şimdi ufaklık neye ihtiyacın var?" yüzüne öylece baktım bunu beklemiyordum "ne?"

kollarını göğüsünde birleştirdi "neye ihtiyacın var dedim, uzun bi süre burdasın" yutkundum.

"ne kadar uzun bir süre"

beni süzüyordu sonunda ceketinden küçük bir defter ve kalem çıkardı yatağın yanındaki komidine bıraktı

"ihtiyacın olan şeyleri yaz buraya, sonrada uyu saat geç sabaha daha var" birşey demedim kapıya doğru yöneldi sonunda gidecekti

"ha birde için rahat olsun banyodaki havluların hepsi yeni dolaptada bir kaç kıyafet var, üstünü değiştirmek istersen. o çekmecede banyonun anahtarı var sadece yıkanırken kilitle başka bir zaman kilitlersen alırım"

şu an cidden havluların kulanılmış olup olmadığını umursıyacak durumda değildim

kafamı salladım ve odadan çıktı nereye düşmüştüm ben neden kaçırılmıştım ceketimin cebini karıştırdım tahmin ettiğim gibi telefonum yoktu olsa çok gülerdim zaten, bu kadar gerizekalı olmamalılardı.

TAKINTI {+18}Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin