ne kadar süredir yolda olduğumuzu bilmiyordum bile, hatta bir ara uykuya dalmıştım, artık cidden nereye gittiğiöizi bilmediğini düşünüyordum ki o bunu en başından beri söylüyordu
ama araba durdu yerimde kıpırdandım demirin oldupu tarafın kapısı açılıp kapanmıştı nerdeydik şu an, gözümdki bezi çıkarsam kızarmıydı
benim tarafımında kapısı açıldığında demir gözümdeki bez parçasını çıkardı gözümü ovuşturdum, demir iyi görünüyordu
"gel bakalım ufaklık" beni kucağına almaya çalıştı
"bekle, yürürüm" dinlemedi işini kolaylaştırmak için kolumu boynuna doladım bana kısa bi bakış atıp yürümeye devam etti
önümüzdeki koca eve baktım ışıkları açık değilken bile ay ışığında çok güzel görünüyordu, yanındada bir göl vardı orda yüzmek istiyordum, yüzdüğümde hiç olmadığım kadar özgür hissediyordum
giriş kapısına vardığımuzda demir beni indirdi ve cebinden bi anahtar çıkarıp kapıyı açtı
"seni buraya daha farklı getirceketim ama arabada uyumak istemezsin diye düşündüm"
evi incelemeyi bırak demire döndüm ve gülümsedim oda aynı şekilde karşılık verdi
"geç otur şuraya" dedi şöminenin önindeki koltuğu işaret ederek
bir şey demeden geçtim şömeyi yakmaya uğraşıyordu birkaç işlemden sonra halleti
"şarap içer misin ?"
"daha önce içedim ama tadını merak ediyorum" dedim dürüstçe
"o zaman sana kaliteli bir şarap getiriyim" dedi ve oturduğum yerden az-çok gözüken mutfağa doğru ilerledi
çekmecelerin arasından birkaç şarap çıkarıp inceledi sonunda birini seçip yanıma geldi benim tarafıma koyduğu bardağı doldurdu aynısını kendi berdağınada yaptıktan sonra bir yudum alıp gülümsedi
"ilk şarap için biraz ağır gelebilir ama beğeniceksin"
bardağı dudaklarıma görürüp bir yudum aldım şey bir tadı vardı, buruk.
herkesin hoşuna gitmezdi bu tat duyguya içirsem ne tepki verir ye düşünmeden edemedim büyük ihtimal yüzüni buruşturur ve benimde içmemem için elinden geleni yapardı
gülümsedim
"beğendin mi ?"
"evet"
"herkes sevmez bu şarabı, bu acı ama zevk veren tada alışık olanlar ise..."
devam etmedi
ama cümlenin devamını merak ediyordum"devamı yok mu ?"
"yok"
şömineye dönüp ateşi izledim ateşe ayrı bir ilgim vardı çok seviyordum ateşle oynamayı mumları, çakmağı
ah, tabi bir de bıçakları, bir koleksiyonumun olmasını çok isterdim, ama sadece 2 bıçağım vardı"bir oyun oynayalım mı?"
"hım"
ateşi izlemeye o kadar dalmıştım ki ne dediğini anlamamıştım, güldü.
"dedim ki bir oyun oynayalım mı"
"nasıl bir oyun"
"bu şişeyi bitirene kadar içeceğiz ama bunu hiçbir şey yapmadan yapmayacağız, olay şu sıra sıra birbirimize soru soracağız cevaplamak istemezsen bardağı dikeceksin"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
TAKINTI {+18}
Teen Fictionomzumun üstünden ufak bir bakış atıp tekrar önüme döndüm, adam gömlek giyiyordu ve bana göre oldukça uzundu çok kısa bakmıştım başka birşey yoktu. "umarım bugün tecavüze uğramam" dedim kısık bir sesle bugün istiyeceğim son şeydi ama içimdeki kötü h...