TAKINTI {+18}

-19-

demirin beni dürtmesine rağmen inat yapıp uyanmıyordum

"bebeğim uyansana, kahvaltı hazırladım"

"uykum var benim"

"ama açsın"

ona döndüm, güldü

"belki"

doğrulup ayaklarımı yataktan sarkıttım
ve ayağa kalktım

ellerimi açıp gerindim

"çok rahat uymuşum" dedim esnerken

belimden çekince onun dizine düştüm
koluyla belimi sardı

"rahat mı uyumuş benim bebeğim"

"hıhı"

diye mırıldandım boynunu hafif hafif kaşırken omzuma bir öpücük kondurup ayağa kalktı

belimden tutup beni mutfağa yönlendirdi

masayı görünce iştahım kabardı, çok fazla şey hazırlamıştı

"yuh, sen baya hamaratsın"

gülümsedi ve oturdu, yanına oturdum ve masayı süzdüm

önüme nutella ve krep uzattığında elinden kaptım

"sen nasıl krep yaptın?" dedim dalga geçer gibi, bana bakıp göz devirdi

"ordan bakınca beceriksiz biri gibi mi görünüyorum"

krepi ağzıma tıkarken hayır anlamında başımı salladım

...

ben yemeye devam ederken demirde sigarasını yakmış beni izliyordı

"Sen neden yemiyorsun ?"

dumanı dışarı verirken konuştu

"aç değilim"

çikolata sevmediği için, peynir koyduğum krepi ona uzattım

"bana çikolata yok mu ?"

"çikolata gibi şeyler tüketmiyorum demiştin"

"hatırlıyorsun demek"

dedi sırıtarak

"bok ye demir"

dedim peynirli krepin ucundan ısırırken

elimi çekip krepi ağzıyla aldı, alırken parmaklarımı yalamayıda ihmal etmedi

"teşekürler güzelim"

parmağıma baktım peynirin birkaç parçası kalmıştı, demire bakarken parmağımı yaladım

adem elmasının haraketliğinden yutkunduğunu anladım

ayağa kalkıp belimden çekti, benide kaldırdı, sırtım hızla duvarla buluştu

küçük çaplı bir çığlık attığımda demir kendini bana bastırıyordu

"demir ne yapıyorsun?"

"bir daha bana demir dersen seni sikerim gece, ve ne kadar ciddi olduğumu bilmek bile istemezsin"

göğüsüne bastırıp onu ittirdim ama kımıldamıyordu bile

yutkundum ve yüzüne baktım

"sırtımı acıttın"

belimden çekip ben duvardan ayırdı
saçlarımı eliyle toparladı ve boynuma yaklaştı

"özür dilerim..."

boynumu öpmeye başladı, öpücükleri sıklaşırken enseme doğru öpmeye devam etti

"burası mı acıdı ?"

dedi kısık bir sesle, parmağıyla ensemi okşuyordu beni çevirdi

nefesi enseme vuruyordu
dilini ensemde gezdirdiğinde

kasıklarımda hafif bir sızı hissettim

"d- aşkım ben doymadım"

"demir mi diyecektin sen?"

"hayır"

belimi sıktı

"ben doyururum seni"

elini belimden kalçama indirdi ve sıktı

"öyle doymam"

"deneyip görelim"

"karnım aç, seni mi yiyim ?"

"çok iyi fikir"

dedi ve elini eşoftmanına attı, yapacağı şeyi anlayıp hemen elini tutup çektim

"sabah, sabah ne oldu sana"

"senin suçun"

"ne yaptım ben"

"ne yapmıyorsun sen"

diye mırıldandı ve geri çekildi, o sandalyesine geri otururken, yarım bıraktığım krepime geri döndüm

"biz neden geldik ki buraya ?"

anî soruma karşılık hemen bana döndü ve kaşlarını çattı

"hayırdır, bir şikayetin mi var ?"

"evet bizimkileri özledim"

"vaay 'bizimkiler' demek"

göz devirdim, ayağa kalkıp tabağımı aldım, tazgaha koydum ve masadaki diğer tabaklarıda almaya kalkışmıştım ki

"bırak, temizlikçi gelicek zaten"

tabağı tezgaha bıraktım

"ne zaman gidiyoruz"

"üstünü değiştir çıkalım"

kafamı eğip kendime baktım, gayet normaldim eşoftman ve onun tişörtlerinden birini giyiyordum

"neyim var"

"taytın vardı burada giy onu"

"off demir"

"ne dedin sen ?"

hassiktir.

"tamam, giyip geliyim b-"

demir ayapa kalkınca sustum ve bir adım geri gittim

demir yaklaşmaya devam edince koşarak odaya kaçtım

demir kapıyı açmaya çalışyı ama ben çoktan kilitlemiştim

"aç lan şu siktiğimin kapısını"

"sikseler açmam"

"sen onu hiç merak etme"

bir çey demeden dolabın kapağını açtım ve içine bir göz gezdirdim

taytımı gördüğüm gibi kaptım ve giyindim

aynaya baktım normal görünüyordum

kapıyı açıp dışarı bir adım atmamla demirin geniş göğüsüne çarpmam bir oldu

"sen bana demir mi dedin ?"