1. BÖLÜM

11.3K 853 931
                                    

Yeniden başlamıyoruz. Çünkü hiç bitmemişti.

Her kara büyünün bir bedeli vardır.

🦅❤️🐲

Giriş bölümünü mutlaka okuyun.

Bölüm şarkısı : Madrigal - Seni dert etmeler

Alisa Mercan'dan...

Karanlık.

Gördüğüm şey karanlıkken duyduğum sadece rüzgar sesiydi. Öyle sert bir rüzgar sesiydi ki hareket ettirdiği yaprakların sesinden ormanda olduğumu anlayabiliyordum. Bakışlarımı göğe çevirdiğimde ay yavaşça kara bulutların arasından çıktı ve kendini gösterdi. O an orman biraz olsun aydınlanmış önümü görmemi sağlamıştı. Sonra onu gördüm.

Karanlığın içinden oraya ait gibi duran adamı. İlerimdeydi. Uzanacağım kadar yakın uzanamayacağım kadar uzak.

Sırtı bana dönükken varlığı karanlıkta bir gölge gibiydi. Buraya nasıl geldiğim ve niçin geldiğim hakkında bir fikrim yoktu.

Sırtında birden gökyüzüne fırlayan kırmızı kanatlar bir adım gerilememe sebep oldu. Bu da neyin nesiydi ? Bu mümkün müydü ? O...neydi ?

"Beni bul" dedi ondan geldiğini düşündüğüm erkek sesi. "Ben seni bulacağım."

Kaşlarım çatılırken birden gökyüzüne fırladı. Karanlıkta bile parlayan kırmızı kanatlarını çırparak geceye karışırken sadece arkasından bakakaldım. Sonra bulunduğum yer birden beyaza büründü. Ağaçlar silindi. Orman yok oldu. Olduğum yer beyazdan başka bir yer değildi. Her yer beyazken gözlerim acımıştı ve olduğunu anlayamıyordum.

Ölseydi hissederdim. O ölmüş olsaydı ben yaşıyor olmazdım.

Aynı erkeğin sesi beyaz alanda yankılandığında bunun bana zihnimin bir oyunu olduğunu düşündüm. Bu sesi tanımıyordum. Ama bir o kadar da tanıdıktı. Sanki ruhuma sarılan bir sesti. Acısı canımı acıtıyordu. Üzerinde bulunduğum zemin birden ayaklarımın altından kayıyor gibi hissettiğim çığlık attım.

Bir yerden düşüyormuş hissiyle sıçrayarak gözlerimi açtığımda yatakta oturur pozisyona gelmiştim. Nefes nefeseyken yüzüm yine ter içinde kalmıştı. Son zamanlarda sürekli böyle rüyalar görüyordum. Bir erkek sesi ve bir yerden düşüyormuş hissi. Üstelik sesin sahibini tanımıyordum. Buna zıt olarak bir o kadar da tanıdık geliyordu. Kafayı mı yiyordum acaba ? Anneme anlatsam psikoloğa gitmemi söylerdi.

Saate baktığımda henüz erken olduğu görüp odamdaki banyoya doğru ilerledim. Sıcak suyun altına girip gözlerimi kapattığımda hafızamdaki puslu yerleri düşündüm. Geçmişimi hatırlamakta zorlanıyordum ve bunu aileme anlatmaktan deli gibi korkuyordum. Çocukluk anılarım bir boşluktu. Bir süredir tuhaf rüyalar görürken beni etkileyen o erkek sesi zihnimi tüm gün işgal ediyordu. Onun sesini rüyamda ilk duyduğum zamanın ardından sürekli rüyalarıma misafir oluyordu ve ben o rüyalardan bir yerden düşüyormuş hissiyle uyanıyordum. Sürekli beni bulacağını ve onu bulmamı söylüyordu. Bir de o iki cümlesi:

Ölseydi hissederdim. O ölmüş olsaydı ben yaşıyor olmazdım.

Bu ne demekti ? Kime , kim için söylüyordu ? Bu sesle daha önce karşılaşmış mıydım ? Kafam allak bullaktı.

Hızlı bir duşun ardından odama geçip şifonyere ilerledim. Siyah iç çamaşırı takımımı alıp yatağa koyduktan sonra dolabıma yöneldim. Kot şort ve fakir balon kollu crop bluzumu alıp onları da yatağa koydum. Hızlıca üzerime geçirip saç kurutma makineme yöneldiğimde telefonumun melodisi odada yankılandı. Saçımdaki havluyu yatağa koyup telefonumu aldım. Mira arıyordu.

KARAKUŞ - 2 "ATEŞ"Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin