KARAKUŞ - 2 "ATEŞ"

8. BÖLÜM

"Alisa'ya karşı halkın böyle düşündüğünü ben neden bilmiyorum ?" Dedi Mirza sertçe. O an sesler uğultulu gibiydi. Kolum yanıyordu. Gelinliğimin tül kolu Lilith yüzünden yırtılmış ve kanın rengiyle ıslanmıştı.

"Sen kendinde değildin" dedi Açelya. "Okula bile doğru dürüst gelmiyordun."

"Biz geliyorduk" dedi Uras sertçe. "Ama duymadık. Eğer böyle bir düşünce varsa bilmemiz ve düzeltmemiz gerekirdi. Alisa kendini feda etti. O insanların nefretini kazanmak için mi ? Hayır. 66 masum insanın hayatını kurtarmak için. Bunu herkes bilmeli."

"Buna engel olmaya çalışmadım mı sanıyorsun ?" Dedi Açelya sertçe. "Siz Alisa'yı çaresizce ararken ben dedikoduları kesmeye gerçeği yansıtmaya çalıştım ama önünü alamadım. Kimse de aksine inanmadı. Senelerce kendini gizlemiş Karakuş'un Loya'nın amacına ulaşmasına yardım edeceği düşüncesi insanlara mantıklı geldi."

"Lütfen susun" dedim sessizce. Canım çok yanıyordu. Daha fazla da insanların benimle ilgili nefretlerini duymak istemiyordum.

"Üzerini değiştirmeliyiz" dedi Mirza. "Bu şekilde insanların içine çıkamazsın."

"Neler oluyor ?" Diyen annemin sesiyle gözlerimi sıkıca kapattım.

"Lilith'in tuzağı Aden teyze" dedi Mira. Annem panikle yanıma gelip kanlı kolumu gördüğü an ufak çaplı bir fenalık geçirdi.

"Bu..bu ne ? Ne yaptı sana ?"

"Bilmiyorum" dedim yüzümü buruşturarak. "Tırnağı ile yaptı."

"Arka kapıdan içeri girelim."

"Siz geri dönün" dedim bizimkilere. "Dikkat çekmeyelim. Hem başka gölge cadısı var mı bakın."

Mirza, annem ve ben arka kapıdan içeriye girerken diğerleri de ön bahçeye geri dönmüşlerdi. Kimsenin dikkatini çekmeden üst kata odama geçtik. Annem gelinliğimin kolunu sıyırıp yarama bakarken "bu nasıl bir yara ?" Dedi tedirginlikle. "Parlıyor."

O söyleyene kadar fark etmediğim ayrıntıyla bakışlarımı indirdim. Kanlı yara tıpkı yüzüğüm gibi parlıyordu. Mirza yanıma gelip yaraya eğildikten sonra dikkatle incelemeye başladı. "Kenarları pullaşmış" dedi. "Aden anne böyle bir yara görmüş müydün ?"

"Hayır" dedi annem. "İlk defa karşılaşıyorum."

Kapı aniden açılıp Mira içeriye girerken "Neyseki After parti elbisesini ayarlamıştım" dedi. Elinde tuttuğu askıdaki beyaz elbiseye baktım.

"Kolumu nasıl gizleyeceğiz ?"

"Ben de bir şeyler var" dedi annem ayaklanırken. Ardından odadan çıktığında bakışlarım tekrar kolumdaki yukarıdan aşağıya olan uzun kesik izine kaydı.

"Bunu giy" dedi Mira. Elindeki elbiseyi alarak odamdaki banyoya ilerledim. Aynada aksimi görünce irkildim. Yüzüm bembeyazdı ve gözlerimin altına kasvet çökmüş gibiydi. Gelinliği çıkarıp ip askılı her yeri püsküllü düz kesim beyaz mini elbiseyi üzerime geçirdim. Banyodan çıktığımda annem elinde beyaz saten uzun eldiven tutuyordu.

"Bunlar gelinliğimin eldivenleriydi" dedi uzatırken. Ellerimi uzattığımda giymeme yardım ederken boyu dirseğimin üzerinde bittiğinden çizik kapanmıştı.

"İnsanlar şüphelenmeden aşağıya inelim" dedim. Bedenimde her hangi bir hissel farklılık yoktu ama bu izin kesinlikle bir amacı vardı.

Mirza elini belime yerleştirip beni yönlendirirken "her şey yolunda mı ?" Dedi Mira. "Kendini nasıl hissediyorsun ?"

"İyiyim" dedim. "Etkisini bilmiyoruz ama şu an bir farklılık hissetmiyorum."

Beraber odadan çıktığımızda elim Mirza'nın eline kaydı. Bahçeye kalabalığa girdiğimizde bakışlar üzerimize çevrilmişti. Herkes elbiseme beğeniyle bakarken kimse şüphelenmemiş gibi görünüyordu. Lilith'in bu mutlu günümü mahvetmesine izin vermeyecektim.