1K 94 154
                                    

Karşımdaydı, tam karşımda

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Karşımdaydı, tam karşımda.

İkimizinde şaşkın olduğu fazlasıyla belliydi. Adımlarım yavaşça ona doğru ilerlerken kendime gelmeye çalışıyordum. Ne kadar süre geçse geçsin her zaman onu böylesine özlemekten kendimi alıkoyamıyordum. Sonun da tam karşısında dikildiğimde o da benim gibi ayağa kalkmış ellerini belime sararak beni sıkıca sarmalayıp sarılmıştı. Dudaklarını kulak mememde hissetmemle ilk başta hissedilmeyecek kadar naif bir öpücük bırakıp irkilmemi sağlamış ancak odada Bay Park'ın olduğunu hatırlamamla bozuntuya vermeden Jungkook'a sıkıca sarılmıştım.

Dudaklarının yavaşça aralanıp "Seni özledim doktor." demesi bile içimi ürpertirken sadece gülümsemekle yetinmiş, ben de onun gibi fısıldayarak "En çok ben özledim Jungkook." demiştim.

Ellerini belimden ayırarak benden ayrılırken yüzüme uzunca bakmıştı. Derin bir nefes alarak gözlerini kapatmış daha sonra önceden görmediğim bir yüz ifadesini yüzüne yerleştirmişti.

"Jungkook'u cidden bu kadar çok seviyor musunuz doktor?"

O an anlamıştım. Sarıldığım kişi, konuştuğum kişi yine Jungkook değildi.

"Min Sung?"

Yüzündeki gülümseme gözleri iyice kısılana dek gittikçe büyümüştü.

"Sonun da tekrardan birlikteyiz Bay Kim ya da doktor mu demeliyim?"

O an gözlerim Bay Park'a kaymıştı. Şaşkındı ve ne olduğunu hâlâ anlamış değildi. O da aynı bizim gibi ayağa kalktığında söze girdi.

"Burada neler oluyor Taehyung?"

Sadece yutkunabilmiştim. Gözlerim tekrardan Jungkook'a döndüğünde yüzündeki gülümsemenin yok olduğuna şahit olmuştum.

"İkimiz... Yalnız konuşma şansımız yok mu? Lütfen Jimin bu senden ilk ve son iyilik istemem olacak."

Derin bir nefes alıp ensesindeki kısa saçlarını kaşıdığını görmüştüm. Yavaşça başını sallayarak yanımdan geçerken eliyle beş parmağını gösterip bize beş dakika verdiğini vurgulamış ve odadan çıkmıştı. Odadan çıkması ile Jungkook'a dönüp onu tekrar sandalyeye oturtup önünde diz çöküp yüzünü avuçlarımın arasına almıştım.

"Jungkook."

"Ama üzülüyorum doktor, size söylemiştim ben Min sun-"

"Kes sesini şimdi zamanı değil. Sadece beni dinlemelisin."

Kaşları havaya kalkmış, yüzünü ellerim arasından kurtarmıştı.

"Niye böyle davranıyorsunuz doktor? Beni özlediğinizi sanmıştım."

"Seni değil." İşaret parmağımı tam kalbinin üzerine bastırarak devam etmiştim. "Oradaki Jungkook'u özlüyorum ben."

Kaşlarını iyice çatıp iki elinide kulaklarına dayayarak bağırmaya başlamıştı. Ne yapacağımı bilemeden ayağa kalkıp neyin olduğunu öğrenmeye çalışıyordum ta ki Jungkook'un sesi kesilene dek. Başını yavaşça kaldırıp yüzüme bakmıştı.

EIGHT Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin