19

476 50 11
                                    

Liss anlattıklarından sonra bir süre toparlanamamış odamdaki koltuğa uzanmasını söyleyerek ona dinlenmesi gerektiğini söylemiştim

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Liss anlattıklarından sonra bir süre toparlanamamış odamdaki koltuğa uzanmasını söyleyerek ona dinlenmesi gerektiğini söylemiştim. Beni reddetmemiş dediğimi yapmıştı zaten şu an benim odamda uyuyordu. Odadan çıktığım saatin öğleye yaklaştığını görmüştüm, acıktığımı hissetmiş bu yüzden yemekhaneye gitmek adına asansöre binmek için tuşa basarak önünde beklemiştim.

Beklerken arkadan kafama biri vurmuş, başımın öne düşmesini sağlamıştı.

Bu uzun süredir göremediğim Jimin idi.

"Biraz daha birbirimizi görmezsek beni unutacağını düşünecektim Taehyung."

Gülmüştüm, ben de onun kafasına onunkine nazaran hafifçe(?) vurarak hıncımı çıkarmıştım.

"Biliyorsun Jimin, bu aralar Jungkook ile ilgileniyorum."

"Sen her zaman onunla ilgileniyorsun, biliyoruz Taehyung blah blah. Gelişme var mı bare?"

"Sayılır, kardeşi yaşıyor."

Gözleri yerinden çıkarmışcasına gözleri fal taşı gibi büyükmüş ellerini kollarımın iki yanına sabitleyerek beni sallamaya başlamıştı.

"Tanrım! Taehyung bu inanması güç ama mükemmel bir haber. Konuştun mu onunla?"

Başımı sallayarak onu onaylamıştım.

"Konuştum ama..." birkaç saat önceki yaşadıklarımı dillendiremiyordum.

"Bir şey oldu değil mi? Öyle ki seni epey etkileyen bir şey olmuş."

Yeniden başımı sallamıştım. Elini sırtıma atarak uzun uzun sırtımı sıvazlamış daha sonra bunu anlatmam için bana zaman vermişti. Yemekhaneye girip yemeklerimizi yedikten sonra bana gece için içmeye gidebileceğimizi ve kafami dağıtmamı söylemişti. Onu reddetmemiştim artık farklı yüzler görmeli ve bir anlığına da olsa farklı bir kafaya geçmem gerekiyordu.

...

Mesai saati bittiğinde Liss'i daha ortalıkta görememiştim. Koltukta yoktu, hemşirelere onu sorduğumda gittiğini ve yeniden geri geleceğini söylemişti. Onunla bağlantı kurmam için henüz telefon numarasını alamamıştım ancak bunu daha sonraya bırakarak hastaneden çıkmış eve gitmiştim.

Eve vardığım zaman biraz uyumak adına üzerimi değiştirip yatağa girmiştim ancak uyumak... nafile asla gözlerimi kapatıp düşler ülkesine dalamıyordum. Aklımda sadece Jungkook ve onun olayları canlanıyordu. Saate baktığım zaman 22:46 olduğunu gördüm uyuyamacağımı anladığım vakit yataktan doğruldum üzerimi giyinmeden evvel kısa bir duş alıp giyinmiştim. Arabama bindiğim zaman aklım sadece içmekteydi ancak şu an nasıl hastanenin önünde olduğumu anlayamıyordum. İstesem bile ayaklarım yeniden beni buraya götürüyordu.

Derin bir of çekerek arabayı park etmiş arabadan inerek hastanenin acil girişinden girmiştim. Nöbetçi hemşireler beni gördüğünde şaşırsalar bile bir şey dememiş işlerine devam etmişti. Bugün Jimin nöbetçi doktor olarak görevdeydi o yüzden onu aramak için birkaç hemşireye onu sormuştum. Bana hastası Lisa ile ilgilendiği ancak görmek istersem bana 2 nolu odaya girebileceğimi söylemişti. Teşekkür ederek adımlarımı odaya yönlendirmiştim.

EIGHT Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin