İyi okumalar ( Yanınıza mendil alın)
İrena'dan
Ormana girince hızımı yavaşlatmadan koşmaya devam ettim. Nereye doğru gittiğimi bilmiyordum. Dümdüz koşuyordum. Koşarken etraftaki dallardan ve bitkilerden dolayı ellerim, ayaklarımda çizikler oluşuyor, bu beni daha hızlı koşmaya itiyordu.
Kanımın kokusundan beni bulabilirlerdi. Ağaçların sıklığı azalmıştı.
"Benden kaçtığına pişman olucaksın"
Duyduğum sesle çığlık attım. Böyle birşey beklemiyordum. Koşarken derin nefesler almaya çalışıp sakinleşmeye çalıştım. Ondan korkmuyordum.
" Bence korkmalısın, şimdi korkmuyor olabilirsin ama sana yaptıklarımı hissettikten sonra iliklerine kadar korkucaksın!"
Sol tarafımdan ses gelmesiyle oraya döndüm. Bana doğru atılan ağacı görünce kendimi ileri doğru attım. Dizlerim soyulmuş, kanıyordu. Ama bunu düşünebilecek durumda değildim.
Ares'ten
Buldum seni miniğim. Biraz daha dayan geliyorum yanına. Kurtarıcam seni o pskopattan. Evet İrena'yı kaçıranı öğrenmiştim. Alex psikopat, ruh hastasıydı. Aklına gelen herşeyi yapabilirdi.
Vampir sarayına iniş yaptım. Muhafızlar etrafını sarmıştı. Biri kral ve kraliçeye haber vermiş olacak ki onlar gelmişlerdi.
A: İrena nerde!
Kral: Ormana doğru kaçtı. Alex de peşinden gitti.
Kanatlarımı açıp ormanın üstünden uçmaya başladım. Dayan miniğim dayan, seni kurtarmaya geldim. Miniğim in kokusu burnuma gelmesiyle yakınlarda olduğunu anladım.
İrena'dan
Yerden hızlıca kalktım ve koşmaya devam ettim. Pes etmiycektim. Ağaçlar bitmişti. Karşımda ise uçurum vardı. Arkamı döndüğümde gözleri kıpkırmızıydı.
" Beni önceden de tanıyorsun biliyormusun?"
İ: Seninle tanışmadım!
"Benim için şekil değiştirmek pek zor olmadı. Peki Max desem? Tanıdık gelirmi?"
Sertçe yutkundum.
İ: Ama sen bana yardım ed-
"Odana doğru geliyordum. Kanını içip seni kendime mühürlüycektim. Ama ne oldu biliyormusun! Ares gelip herşeyi mahvetti! Beni dışarda gördüğünde ağır yaralıydım ama bak yine karşındayım."
İ: Ares eve sığamaz ki! Yalan söylüyorsun!
Kahkaha attı.
" Neden kendisine sormuyorsun? Arkana bak."
Arkamı döndüğümde ares'i gördüm. Gözlerimin parladığına yemin edebilirdim. Arkamdan birinin beni tutması ve kılıcı boğazıma dayamasıyla şoka girdim.
Böyle bir hareket beklemiyordum.
Ares kanatlarını kapatıp indi.
"Senmi açıklamak istersin ares? Yoksa benmi açıklıyım?"
Ares'in sertçe yutkunduğunu gördüm. Etrafta beyaz bir parlama başlayınca acıyan gözlerimi kapattım. Gözlerimi açtığımda gözlerim doldu. Ares insan haliyle karşımda duruyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ejderha'nın Tutsağı ( İmkansız Aşk Serisi Kitap 1 )
Fantasy"Bir dağın başındaydık ve manzara gerçekten çok güzeldi. Hayran bir şekilde etrafı inceliyordum. Kenarda bir göl vardı. Suyu o kadar temizdi ki içindeki balıklar gözüküyordu. Burası aynı zamanda çiçek cenneti gibiydi. Güller, lavantalar, papatyalar...