WOGHARTS'A YOLCULUK

Bölüm 21

Yeni bir arkadaş

...

Kapıyı açtım.

Karşımda Timuçin vardı ve yalnız degildi. Yanında açık mavi uzun saçlı bir kız vardı. Teni bembeyaz ve pürüssüzdü. Yüzünde bu beyazlıga zıt düşen tek şey simsiyah kalın iyelenerlarıydı.

Orta boyluydu. Dudagında piercing vardı. Rahat bir giyim tarzı vardı.

Ben ona bakarken oda beni soguk gözlerle inceliyordu.

Üçümüzde çok sessiz ve soguktuk. Sonunda Timuçin sessizligi bozdu.

"eftalya bu narsisix... benim sevgilim. Pek Türkçe bilmiyor.

Hollandalıda.."

kız elini uzattı.

"goedemorgen"

Dedi.

Ben timuçine baktım.

Canı sıkkın bir şekilde günaydın diyor dedi.

Onlar kapıdayken hızlı bir şekilde üstümü degiştirip yanlarına geldim. Yemek salon ununa inmediğimizi fark ettim.

"nereye gidiyoruz?"

Timuçin sessiz ve sıkkın bir şekilde

"grup odasına" dedi.

Şaşırdım. Sabahın köründe rock grup odasına neden gidilir ki?

Eh..

Aslında cevabımı da aldım aslında odaya girdikten yaklaşık 5-6 dakika sonra.

Akşamki kadar gürültülü olmasa hafif bir şarkı geliyordu kulaga.a kalabalık biraz dagılmıştı ama en az 6 kişi vardı.

Birden narsisix beni duvara yapıştırdı.

Timuçin yoktu ortada.

Gözlerinden ateş çıkıyordu.

Bir süre göz göze kaldık. Ne o konuşuyordu ne de ben. Ama bu ukalalık sıkmıştı canımı. Bileginden kavradım elini arkadan çevirip büktüm. Kızın feryatları tüm dikkatleri üzerimize çekmişti ama hala aynı pozisyonda duruyorduk. Kız feryat ediyor bir şeyler mırıldanıyordu. Sonunda Timuçin de geldi. Gözlerinde belirli bir şaşkınlık ve azda olsa sinir vardı.

O bana bagıramadan onu susturdum.

"senin bu salak kız arkadaşının sorunu ne.

Beni durduk yere duvara yapıştırdı. Daha fazla sizinle aynı ortamda kalmak istemiyorum. Benimle bir daha konuşma"

Timuçin yüzünde daha önce görmedigim bir sinirli yüz ifadesiyle kıpkırmızı duruyordu.

"tamam, cehenneme kadar yolun var. Güle güle."

Kapıyı çarparak sinirle odadan çıktım.

Ne olmuştu şimdi...

Neden olmuştu???

...

DEVAMI YAKINDA...