Rüyamda onu gördüm. O. Kim olduğunu bilmediğim halde rüyalarıma giren kadın. Kendimi bildim bileli, belli belirsiz ama hep beni ziyarete gelir, hiç konuşmaz. Kim bu kadın?
Gün ışığının vurduğu pencerelerdeki desenlere baktım. Şaheser... Sanki bir cam üzerindeki desen değiller de benden daha canlı gibilerdi.
Gözlerimi kapayıp açtım. Az önce o resimdeki kadın başka bir pencereye mi geçmişti. Sanırım gerçek hayatta da böyle şeyler vardı. Artık alışmalıydım. Sanki Harry potter'ı ilk izlediğimden ilk kitabını okuduğumdan belli istemiyor muydum bunu bir mektup gelişini baykuşları...
Sahi, bir baykuş almalıydım bir ara ama elimi yiyecek bellemeyeninden.
Aniden kapı açıldı. Gözlerim bulanık mı görüyordu? Yoksa bu Timuçin miydi? Bütün asiliği ve yakışıklılığıyla karşımdaydı.
Daha ne aradığını sormadan beni susturdu ve konuştu.
"ondan ayrıldım. Senden hoşlanıyorum. Senle vakit geçirmek istiyorum."
Şu an kendimi görebilsem ağzımın yere kadar uzadığını görürdüm sanırım. Wogharts sanki beni şaşırtmak için var olmuş gibiydi. Her gün en az bir kere şaşırıyordum illaki...
"efendim ?" sonunda sesimi çıkarabilmiştim.
"senden hoşlanıyorum."
"narsisixle ayrıldınız yani?"
"evet ayrıldım kesinlikle bir daha onu görmeyeceğim hatta yanıma yaklaşmaması için bir vuducuya da gideriz istersen sana bebeğini veririm canın istedikçe iğne ile dürtülersin."
Şu an Timuçin karşımda o kadar komik duruyordu ki, ona bakıp gülümsemekten kendimi alıkoyamadım. Bu çocuk beni mutlu ediyordu ve güldürüyordu ama ben tam tersi olanlara karşı mazoşist bir ilgi duyuyordum. Cidden geri zekâlıyım.
"tamam."
"eee, nasılsın? Sadece bayıldığını duydum. Bugün çıkacakmışsın. Ben sana yardımcı olurum."
"saol. Sanırım ihtiyacım var. Bu halde odama gitmeye çalışırken kaybolup ölmek istemiyorum."
"kaybolunca nasıl ölebilirsin ki?"
"hım mm... açlıktan yada narsisix beni bizzat öldürmeye gelebilir yada bir kurt adam acıkmıştır ve beni lezzetli bulur?"
"felaket senaryoların çok etkileyici ama ben varken bir şey olmaz. Troller güçlüdür."
Trol... " o trolden uzak dur" cidden bir trol olamazdı Timuçin yani imkânsız... o acayip zeki ve her şeyden önce ölümüne zayıftı. Ama bu okulda her şey mümkündü anlaşılan...
"trol derken ciddi değilsin değil mi timi?"
Timi cidden timi?
"timi? Benim adımı oyuncak ayına falan mı verdin yoksa? Belki de sarılıp uyuyorsundur."
Göz kırptı.
"asıl soru?" yüz ifadesi hiç değişmedi hala gülümsüyor inanılmaz elmacık kemiklerini sergiliyordu.
"aslında biraz gdo'lu sayılabilirim."
"hıh?"
"büyük büyük büyük büyük babam ki adı resaleus rematriel Timuçin'di. biliyorum dedemin adını bana vermişler falan falan. İşte onda cadı kanı bayağı vardı ve çok zeki bir adammış araştırmaya yeni sihirlere falan meraklıymış. Genetikle de ilgiliymiş. Hatta mendeli tanıdığı ona birkaç fikir verdiği de söylenir. İşte dedem kendi DNA sına bazı canlılardan farklı özellikler eklemiş. Trolden güç gibi... Ama başka şeylerde varmış- yani öyle diyorlar ama kesin değil- uçan aslan vücudunda bir yaratık var adı griffin miydi neydi ondan uçma yetisi ama adamın bildiğin istediğinde kanadı çıkıyormuş ama çok acı verici bir şeymiş. Geri içine sokamıyorsun tabi geri dökülüyormuş falan böyle işte"
Şu an griffindor benim dedemin ta kendisiydi dese inanırdım sanırım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
WOGHARTS'A YOLCULUK
Fantasywogharts... herkesin hayalini kurduğu okul... pekii gerçekten hayal ettiğiniz gibi mi? *** eftalya obur, duygusallıga fikir olarak karşı, asosyal bir kitap kurdudur. wogharts 'ın onu değiştirebileceğini düşünen eftalya, Sadece bu umuda tutunarak ile...