Kutuphaneden cıktıgımızda en az bir bucuk saatımz gecmıştı.
"eee...
Adın ne senın???"
"aaa.....
Ozurdılerım.. soylememiştim degil mi?
Adım eftalya, soyadım ise gök"
"çok orjınal bir isim"
"hah, evet oyle.."
"hımmm......
Şimdi üzerine güzel bir şey giyinsen iyi olur."
Üzerime baktım.
Hala bol eşofman ve sweetshirtleydim.
"niye ki???"
"partilere akacagız karşiimmm....
Sana bindallı giy demıyorum ama pantolon faLAn giyy?"
"sen ciddimisin şimdi??"
"evet?"
"tamam ama okulda parti mi var cidden??"
"tabii..
Hemde onlarca....
Her gurubun ayrı kulup odasında yapılıyor....
Alış bunlara"
Bunu dedikten sonra komik bir sekılde elini salladı ve beline koydu.
Guldum. Biraz eglenceden zarar gelmezdi demezdi degil mi??
"tamam sen de guzel bir seyler giyin"
"tamam onbes dakıka sonra burada ol"
Zıt yonlerde ilerledik.
Odama ulaştım.
Hızla banyoya girdim . elbiselerimden kurtuldum. 5dakıkayı gecmeyen bir duş aldım.
Elidorun turuncu şampuanıyla saçımı yıkadım.
Hızlıca kurulandım.
Deodorant falan sürdüm.
Siyah dar paça sert kot yırtık yerleri olan pantalonumu giydim.
Üstüne de kahverengi yesilimsi sıfır kol, uzerinde "ROCK FESTIVAL- ROCK MEANS FREEDOM" yazan t-shirti giydim. Onun da uzerine de deri ,fermuar detaylı, belimin biraz üzerinde biten ceketi giydim.
Kendime büyük boy aynasında soyle bir baktım. Mukemmele yakındım.
Dolabımda buldugum güzel ve eşsiz parfünlerden biri olan kokusu biraz portakalı anımsatan parfümümü sıktım. Saçlara gelince sadece kuruttum zaten kendiliginden dümdüzdü -ki herkes bunu çok kıskanıyordu:D-
Sadece biraza rimel sürdüm ve etrafına aZcık göz kalemi......
Ve hazırdım
Saate baktım..
Bir kac dakıka kalmıştı..
Kosarak cıktım ve Timuçin beni bekliyordu.
Vay be......
Bayagı iyi gorunuyordu. Aslında cok uyumluyduk. Siyah agırlıklı ve deri ceketlikli..
Sunu söylemeliyim ki,
Göz kalemi eksikti sadece:D
Zaten yönü bana dönüktü..
Önce şaşırdı..
Dogrusu azgına sinek kaçma tehlikesini atlattı.
Sonra normale döndü ve şapşik şapşik sırıtıyordu.
"çok uyumluyuz."
"ewwett"
"ben seni daha çok countri tarzı falan bekliyordum"
Timuçin sırıttı.
"ben hep rockçıydım, dostum.."
"tamam bizi mekana götür"
Alt kata indik bir kapıya girdi arkasından ilerdim.
Dışarısı öylesine sessizdiki..
İçerisine girince hemen kulagımız müzikle doldu..
(-sizde sırasıyla muzikleri açın inanın daha eglenceli olur-)
(inna- be my lover-göksel-bi seni konuşurum-kanye west jay z-ni as in Paris)
İnek diyebilecegim kitap kurdu tipler öylesine egleniyolardı ki.
Herkes dans ediyordu. Tavanda disko topu bile vardı.
Timuçin resmen beni sürüklüyordu. Sonunda bir yere oturduk. Masadan iki sprite kaptım ve ona attım.
Kaptı ve nerdeyse hepsini bitirene kadar tepesine dikti.
"Burada biraqz takılacagız sonra baska bir partiye gidecegiz...
İkinci yönümüzü ilgilendiren bir partiye....."
"nasıl yani??"
"ne diyordu sirius..
Dünya iyiler ve ölüm yiyiciler diye ayrılmıyor.....
Bizim kötü yönümüz de belki rocktır???"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
WOGHARTS'A YOLCULUK
Fantasíawogharts... herkesin hayalini kurduğu okul... pekii gerçekten hayal ettiğiniz gibi mi? *** eftalya obur, duygusallıga fikir olarak karşı, asosyal bir kitap kurdudur. wogharts 'ın onu değiştirebileceğini düşünen eftalya, Sadece bu umuda tutunarak ile...