Uzayda ki yaşam...

11 8 1
                                    

***
Mahir başkanın aklı tabutlardaydı. İnsanların bir an önce BETON'a bindirilmesi gerekiyordu. Kimsenin tabutları görmemesi için bu gerekliydi. Biraz ileride Alisa'nın 300 ile birlikte bir şeylerin planını kurarken yakalamıştı Mahir'in yaşlı gözleri.

-Alisa

Alisa sesin geldiği yöne doğru kafasını çevirir ve tempolu bir koşma ile Mahir başkana yaklaşır.

-Buyrun efendim.

-Hazırlıklar ne durumda ?

-Her şey hazır. Gerekli tüm talimatları verdim. İnsanlarımızda hazır.

-Bu kadar basit olması ne garip değil mi?

-Basit olmadı efendim çok zorluklar yaşadık.

-Evet haklısın fakat yinede insanın aklına her şey geliyor.

-Size katılıyorum efendim fakat bu durumdanda alnımızın akı ile çıkacağımızdan şüpheniz olmasın.

Mahir sağ elini alisa'nın kolunu okşar gibi tutar. Bir baba şefkati gibi yakın bir tebessüm vardı gözlerinde.

-Elbette ! Sizlere güveniyorum.

Alisa'nın içi gurur ve sevgi doluydu. Kendisini çok cesur hissediyordu. Böylesine bir makamda olduğu için de çok şanslı hissediyordu.

-Efendim izninizle artık başlayalım.

-Başlayın zaten başka şansımız kalmadı.

Alisa kafasını aşağı doğru eğerek selamını verdi ve artık iş başına geçme zamanıydı. Ece'yi yanına çağırarak hazırlıkların bir başlangıcını yapmış olur. Çünkü Ece çok çalışkan birisiydi. Ne kadar sempatikse bir o kadar da çalışkandı. Alisa ona çok güveniyordu.

-Ece başkanın emri ile artık buradan çıkıyoruz.
Hadi 300 sende.

-Tabiki de bende. Emrin başım üstüne kanka.

Birde iki parmağı ile selamını yapıştırır. Gülümseyerek işine koyulur.

Mahir başkan yardımcılarından birisine Leyla ve Tahir yüzbaşını çağırttırır. Çok geç kalmadan koşar adımlarla gelirler.

-insanları gemimize yerleştirin. BETON'u doldurun bugün buradan gidiyoruz.

Ter içinde olan Tahir tebessümle bakış atar

-Emredersiniz efendim.

Bütün insanlar toplu bir şekilde BETON'a yerleştiriliyordu. Onca insan vardı. Saatler alacaktı hazırlanmalar. O devasa harika gemiye binenler gemi içi görevlileri tarafından yerlerine yerleştiriliyordu. Aileler, görevliler yerlerini bir bir alıyordu. Herkes yerleşme telaşı içindeydi.

Büyük bir ses ile birlikte tabaka çatladı. Magnaya sel suları yavaş yavaş dolmaya başladı. Görevliler yinede işini bırakmıyor hatıl harıl insanları yerleştiriyordu. Geminin içindekiler "hadi gidelim kalanlar kalsın burada yok olacağız yoksa" gibi bir çok cümleler sarfediyordu. Görevliler ise sert bir üslup ile konuşanları susturmayı başarmıştı.

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
KAYIP 300Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin