0.8⭒

784 104 26
                                    

Taeyong keyifli bir şekilde masaya adımlamış, çantasını alırken bakışlarını Doyoung'a çevirmişti.

''Bizim artık gitmemiz gerek.''

Doyoung'un kaşları havalanırken, ''Neden?'' diye sordu üzgün ses tonuyla, ''Henüz yemeğiniz bile bitmedi.''

Taeyong dudaklarına sahte bir gülüş koydu.

''Fazla işimiz var bugün, siz Yeri ile devam edin. Sonra tekrar buluşalım, öptüm.''

Jaehyun oturduğu yerden kalkarken, siyah çantasını sırtına geçirdi.

''Görüşürüz.''

İkili Doyoung'u arkasında bırakarak lüks restauranttan çıkmış ve Jaehyun'un çalıştığı küçük kitapçıya ulaşmışlardı.

Taeyong yol boyunca sessizdi, bu sessizlik Jaehyun'u ürkütse de hiçbir şey söylemedi.

''Jaehyun?''

Kitap evinin sahibi Jaehyun'u gördüğü için şaşkındı.

''Erken mi geldin?''

Jaehyun yaşlı adama küçük bir gülüş verdi.

''Evet efendim bugün erken gidebilirsiniz eve.''

Yaşlı adam gülümsedi. Bakışları Taeyong'a kaydığında gözlerinin içi sıcaklıkla dolmuştu.

''Arkadaşın mı?''

Taeyong gülümsedi.

''Evet, arkadaşız. Bugün Jaehyun'a yardım etmeye ve birkaç kitap satın almaya geldim.''

Taeyong'un samimi tavrı yaşlı adamı gülümsetti.

''Teşekkür ederim, o zaman size bırakıyorum her şeyi.''

Jaehyun kafa salladığında, patronu ceketini almış ve kitapçıdan çıkmıştı. Masaya geçerek masanın üzerinde duran kağıtları inceledi birkaç saniye. O sırada Taeyong kitaplığın önünde durmuş birkaç kitabı incelemekle meşguldü.

''Bütün kitapları istiyorum.''

Jaehyun bakışlarını kağıtlardan çekerek Taeyong'a çevirdi.

''Hepsini mi?''

''Evet.'' demişti Taeyong kararlı bir ses tonuyla. ''Hepsini.''

O sırada parmakları bir kitabın üzerinde durdu.

''Aşk ve gurur.'' demişti seslice. ''Sence aşk da gurur var mıdır Jaehyun?''

Jaehyun'un bakışları Taeyong'un tuttuğu kitaba kaydı.

''Yoktur.''

Taeyong yamuk bir gülüş koydu dudaklarına.

''Çok net söyledin.''

Jaehyun derin bir nefes aldı kafa sallarken, dudakları aralanmış tam bir şeyler söyleyeceksen Taeyong elindeki kitabı rafa tekrar koymuş, adımlarını Jaehyun'un önünde durdurarak onun siyah kravatından kavramıştı hızlıca. Jaehyun'u kendine çektiğinde öfkeli bakışlarını bakışlarıyla buluşturmuş ve çenesini sıkmıştı.

''Beni ikidir çok öfkelendiriyorsun haberin var mı?''

Taeyong'un ılık nefesi Jaehyun'un dudaklarına çarptığında heyecanlandığını hissetti fakat Jaehyun artık Taeyong'un tavırlarına alışmış gibiydi, sakin kalmaya çalışarak gözlerinin içine baktı.

''Evet, biliyorum.''

Taeyong alaycı bir gülüş verirken, ''O zaman bunun bir cezası olduğunu da biliyorsundur.'' demişti derin bir sesle.

prom queen // jaeyongHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin