Tatlını istiyorum

266 13 15
                                    

-Yarım kalmış işimi bitirmem gerek...

O sırada Melez Kampın'nda

"Sizce nerede olabilir?" Annabeth Kheiron'a sordu. Khrieon arkasını döndü. 

"Açıkçası, hiçbir fikrim yok. Herhangi bir yerde olabilir."

Annabeth merakla ve hafif korkuyla baktı.

"Senco o...-"

Kheiron sözünü kesti. "Öldü mü?" Kahkaha attı. "Tartarusta bile olabilir ama ölmesinin ihtimali çok az" Kheiron içini çekti. Bazı anılar aklına geldi.

Flashback

"Söylesene sence de iyi durumda mı gözüküyorum?" Perseus Kheirona kaşlarını çatarak baktı. Kheiron genç melezin yüzüne baktı. Gözünün üstünde bir pençe izi vardı. Yüzüyse kanla kaplıydı.

 "Sana gitmemeni söylemiştim Perseus. Bunun sonunun böyle olucağı belliydi."  

Perseus sinirliydi. " Ben nereden bilebilirdim ki bir Titan olduğunu."  Kheiron gülümsedi. "Artık o kadar da tehlikeli değil ama. Sonuçta artık Iapetus değil." Percy yavaşça sırıttı. "Yapmaa. Bob ismi Iapetus isminden daha havalı bence."

 Kheiron ciddileşti. "Lethe nehri olmasaydı ne olucaktı peki?"  Percy arkasını dönerek uzaklaştı. "Bir şekilde hallederdim, biliyorsun. Her zaman hallederim." Kheiron genç melezin gidişini izledi.

"Biliyorum Perseus. Biliyorum..."

Flashback sonu

"Kheiron. Kheiron!" 

Kheiron Annabeth'e gözlerini kırparak baktı. "Bir an dalmışım kusura bakma." Annabeth tek kaşını kaldırdı. "Percy'yle ilgili değil mi?" Kheiron kafasını salladı. Bunca yılın ardından Perseus kampı çoğu kez kurtarmıştı. Şimdiyse kayboldu ve kim bilir nerede.

Her ne kadar unutulsa da o bir kahramandı. En iyi kahraman. Unutulan Kahraman.

Percy

"Teşekkürler yardım etmek istemene minnetarım ama cidden yardımına ihtiyacım yok." Percy Reyna'ya baktı. Bir yerden tanıdık geliyordu ama çözemiyordu.

"Peki nasıl istersen. Ama gelmeyeceğime söz veremem." Percy  kemerini taktı ve gitmeye hazırlandı. Tam gidecekken bir el onu tuttu ve çevirdi. Ve sonra dudaklarında bir baskı hissetti. Tutkuluydu ve biraz tuzlu. Reyna bir süre sonra çekildi.

"Hep bunu yapmak istemiştim Perseus Jackson." Dedi Reyna. O sırada Percy şapşal şapşal bakıyordu. Reyna güldü. "Perseus Jackson bile bazı alanlarda şapşalın teki." Percy toparlandıktan sonra Reyna'ya baktı. "Ben.. Şey. Gitmeliyim ben. Aaa sonra görüşürüz."

Percy giderken sessizce "Vay be!" dedi. Uzun zaman sonra ilk defa biri böyle bir şey yapmıştı. En son yapan kişi... Kalipso. Harika zamanlardı. Bazen keşke ayrılmasaydım diye düşünüyordu. Percy uzaklaşırken Reyna arkasından gülümsüyordu.

"Perseus Jackson. Seni unutmayacağım." dedi dudağına dokunarak.

2 Hafta Sonra Melez Kampı

"Clarisse! Burada yardımın gerek!" Annabeth Clarisse'e doğru bağırdı. Aptal metal boğalar. "Sence de yardım edebilecek durumda mıyım Chase?!" Clarisse yaralılarla ilgileniyordu.

Annabeth Kheiron nerede diye düşündü. Thalia'nın ağacını nasıl geçmişlerdi bunlar. Öğle yemeği yerken cidden hiç hoş olmadı bu. Daha tatlısını bile yiyememişti. 

Görünmezlik kepini kullanmak aklına geldi. Ve diğer melezlere yardıma koştu. Bir boğa tam Connor Stoll'a çarpacakken metal boğaya bağırdı. "HEY APTAL BOĞA!" Birden boğa sese doğru döndü. Annabeth yunanca bir küfür savurdu bundan sonra ne yapıcağını düşünmemişti.

Boğa peşindeydi ve görünmezlik kepi bir işe yaramıyordu. Yardım edebilecek kimse yoktu ve çıkmaza girmişti. Sonum geldi diye düşündü. Boğanın çarpmasına hazırlanırken birden bozuk bir metal sesi çıktı. Ve boğa parçalara ayrıldı.

"Bana borçlusun Chase. Tatlını istiyorum..."


Evet bir bölümün daha sonu. Aklımda bir kaç fikir var onları yazmayı düşünüyorum. Yani dersler falan var o yüzden biraz zor oluyor ama bölüm atmaya çalışacağım. Umarım beğenmişsinizdir. Farewell.





Unutulan KahramanHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin