Zorunlu Evlilik

Zorunlu Evlilik - 6

"Mira hamile"

"Mira hamile"

"Mira hamile"

Beynimde bu sözler tekrar tekrar yankılanırken olayın şokunu yeni atlatabilmiştim. Resmen bizim Doruk'la bir birlikteliğimiz olduğunu apaçık ortaya sermişti . Ama bizim bir birlikteliğimiz olmamıştı , bunların etkisiyle Doruğu bırakıp yukarı çıktım . Fazlaca hızlı yürüyordum , arkamdan Dorukta geliyordu bunu biliyordum ve ikimizin adım sesleri otelin boş katında yankılanırken benden izinsiz nasıl böyle bir şey söyleyebilir diye düşünüyordum. Birlikteliğimiz olmadığına rağmen nasıl bunu ima edebilirdi ? Asansör zemin kattaydı bu yüzden hemen asansörün içine girip en son kata çıktım , asansör en üst kata geldiğinde asansörün kapısını ittirerek açtım ve bizim kata girdim . Koşarak odaya girdim ve kapıyı kilitledim . Benden habersiz gözümden inen yaşları elimin tersiyle sildikten sonra aynanın karşısına geçtim . Yatağın ucuna sırtımı dayanarak yarın olabilecek olayları düşündüm , magazinciler her zaman bizi takip ediyordu büyük ihtimalle denilen tüm sözleri kaydedecek ve tüm Türk gazetelerin başında bizim resmimiz olacaktı. Başlıkta "HOLDİNGLERİN TEK VARİSİ İKİ GENCİN ÇOCUKLARI MI OLUYOR?" olurdu herhalde.

Dorukta da anahtar olduğunu hesaba katmadığımdan kapının açılma sesiyle az önceki hâlimden eser kalmamış şekilde ayağa kalktım ve Doruğun yüzüne okkalı bir tokat geçirdim .

"Bunu hakettin."

"Neden ? Eşimi, eşime asılan adamlardan koruduğum için mi? "

"Hayır tabikide ! Etrafta gazeteciler , magazinciler var . Annelerimiz , babalarımız yarın bizi arayıp Hayırlı Olsun Çocuklar demiyecek mi? "

"Demeyecek çünkü tüm magazincileri otelden dışarı attırdım . Hiç bir sorunumuz yok ."

"Sana karşı sert çıktığım için özür dilerim ."

"Tamam hadi bu tatsız olayı unutalım ve anne , babalarımızın istediği gibi Deniz'de mutlu eş pozları gösterelim "

"Peki"

Şu zamanlarda ne kadarda çok peki diyordum böyle . Yan yana aşağıya indik ve hiç konuşmadan arabaya atladık . Ikimiz arasında hiç ses seda yok , doğrusu olmasındanda korkuyorum aslında . Sanki konuşsak kırık olan kalplerimizi binbir parçaya tekrar tekrar ayırcakmışız gibi hissediyorum . İçimde nedenini bilmediğim bir sıkıntı var . Arabanın ani fren sesiyle dikleştim ve emniyet kemerimi çıkardım , çantamı alıp arabadan indim .

"Koluma gir. "

Artık peki demekten sıkıldığım için hiçbirşey demedim ve koluna girdim . Bunun bir zorunluluk olduğunu biliyordum . Sezlong kiraladıktan sonra çantamdan havluları çıkarıp , sezlonglara serdim . Elbisemi hemen çıkardım , çantamın içine taktım ve şezlonguma uzandım . Çantamdan Aynı Yıldız'ın Altında kitabını aldım ve güneşlenirken kitap okumaya başladım . Kitabı yarıda keserek güneş kreminide sürdüm ve Doruğa verdim . Ve okumaya devam ettim .

••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••
(Yarım saat sonra)

Karşıdan mısırcının geçmesiyle ayaklandım , bozuğum yoktu .

-Doruk bozuğun var mı? Mısır alacağım da.
+ Var sanırım bekle ,

Ondan bozuk para aldıktan sonra , kıyafetimi giydim ve mısırcının peşinden koşmaya başladım . Her ne kadar bağırsakta beni duymuyordu ve sahil git gide ıssızlaşıyordu . Baya bir ileri gittikten sonra mısırcı durdu .

Mısırcı şapkasını çıkarınca onun Göksel olduğunu anladım . Kolumu tutup beni sahilin arka tarafına çektikten ve cebinden bir bez çıkardıktan sonra ne olduğunu anlamıştım . Ağzımdan "İMDAT" Diye bağırmaya başladım . Bir anda karşımda Bahar'ı (En yakın arkadaşım) görünce beni kurtarmaya geldi diye düşündüm ve çok sevindim . Fakat Bahar tam tersine uslu duymadığım için halat gibi kalın bir iple ayaklarımı ve ellerimi bağlayınca onun yüzüne baktım . Ben ona üzgün bir ifadeyle bakarken o bana sinsi bir ifadeyle gülüyordu . Onunla bakışmamımız Gökselin benim burnuma tiner kokusunu dayamasıyla son buldu .

Sonrası karanlık...
••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••

Geç geldiği için özür dilerim bu arada 1K olmuşuz . Çok sevindim ^^ Multimediada Mira'nın bikinisi var ._. Bu arada bu bölümü FatmaKorucu ' ya ithaf ediyorum . En uzun yorum atana bölüm ithafı ^^