jealous

15

22/05/2021
İyi okumalar🥱😴

Minho sevgilisinin artık kokusu gitmiş yastığına daha sıkı sarıldı. Chan ile tüm günlerini acilde geçirmişlerdi. Chan elinde yemek tepsisiyle odaya girip "Yemek getirdim Minho." dedi. Minho kafasını iki yana sallayıp yemek istemediğini belirtti. Geçen iki haftada o da yemek yiyememiş uyuyamamıştı. Ders verdiği öğrencileri kendisi için endişelense de onların yanında hiçbir şey olmamış gibi davranmaya çalışmıştı. Ama tanrı biliyordu ya içinde ne yangınlar olduğunu eve gelince nasıl her seferinde ağladığını. Minho yüzünü sevgilisinin yastığına iyice gömdü. Burnuna kokusu ulaşsın istiyordu.

Chan kızgın ses tonuyla "Minho delirme de kalk ye. Alkol zehirlenmesinden acilden yeni geldik ve sen alkolden başka bir şey almıyorsun vücuduna. Evin leş götürüyor. Zaten son anda yetişemezsem tanrı bilir ne yapardın kendine." dedi. Minho omuz silkip "İstemiyorum. Midem bulanıyor. Ben sadece sevgilimi istiyorum. İki haftadır haber alamıyorum." diye fısıldadı. Chan ölü gibi duran arkadaşına iç geçirdi. Tepsiyi komidinin üzerine bırakıp yanına oturdu. Nazikçe saçlarını okşayarak "Böyle yaparsan Jisung gelmez ama. Yemeğini yemelisin. Jisung bir şey yemediğini görse sana çok kızıp üzülürdü. O seni çok seviyor." dedi.

Minho dolu gözleriyle "Beni hala seviyor mudur ki? Chan, ne olursa olsun beni hep affedeceğini söylemişti. İki hafta oldu. Neden gelmiyor? Evimiz onsuz ev değil. Çok özledim. Yeter ki bana geri dönsün. Her şeyi yaparım." Dedi. Gözyaşlarını artık durduramıyordu. Sevgilisini gerçekten çok özlemişti. Her sabah göğsünde ağırlıkla uyanmaya alışmıştı. Sevgilisinin düzenli nefes alışverişlerini duyup uyumaya alışmıştı. Kendi evlerinde bile hemen özlüyor bir saniye bile yanından ayrılmamaya özen gösteriyorken şimdiki iki haftalık süreç ona katlanılmaz geliyordu.

Chan üzüntü ve sinirle "Gerizekalı. Tabiki seni hala seviyordur. Ben sana çok geç olmadan anlat dedim. Eskisi gibi olmazsınız ama Jisung yine de yanından ayrılmaz dedim. Gerçekleri bilmeye hakkı var dedim. Ne yaptın? Tedavinin tamamlanmasını bekledin. Ama sonra ne oldu? Jisung başka yerlerden doğru olmayan şekilde duydu. Hala her şeyi anlatma şansın varken karşısına bu kadar harap olmuş şekilde mi çıkacaksın. Ciddiye almaz seni." dedi.

Minho titreyen sesiyle "Denedim. Dinlemek istemediğini hastalıklı bir insan olduğumu söyleyip beni terk ederek gitti. Yaklaşık bir yıldır tedavi gördüğümü ben de hasta olmak istemediğimi söylemek istedim. Ama bak sana dediğim oldu. Korktuğum oldu. Jisung hastalıklı bir kişiliğim olduğunu öğrenirse benden ayrılır dedim. Hala her şeyi anlatmak istiyorum ama nerede olduğunu bile bilmiyorum." dedi. Chan Hyunjin ve Jeongin'in kendisini öldüreceğinin bilincinde olarak "Ben biliyorum." dedi.

Minho yattığı yerden hızla doğrulup "Nasıl? İyi mi? Kendine zarar vermemiş dimi? Yemeklerini aksatmış mı? Zaten zayıftı. Umarım benim gibi uykusuzluk çekmemiştir. Gözlerini gözyaşlarıyla süslememiştir." dedi. Chan tepsiyi alıp arkadaşının kucağına bırakarak "Tüm sorularını yemek yiyip iki haftadır aksattığın ilaçlarını içersen cevaplayacağım." dedi. Minho'nun suratı asıldı. Dolu gözleriyle "Bari iyi olup olmadığını söyle. İhtiyacım var." diye fısıldadı.

Chan içi acıyarak "Zayıflamış. Hyunjin göz altlarının mosmor olduğunu söyledi. Onun haricinde bir kafede arkadaşlarına yardım etmeye başlamış ve her iddiasına girerim ki mental olarak şu an senden iyi." dedi. Minho kırgınlıkla başını aşağı eğdi. Demek Hyunjin ile buluşmuştu. Acaba kendisi hakkında konuşmuşlar mıydı? Sormak istedi ama Chan'ın kötü bakışları buna engel oldu. Ürkerek çorbasından bir kaşık aldı. Saniyesinde yüzünü buruşturdu. Çorba çok lezzetliydi ama Minho'nun midesine iki haftadır alkolden başka bir şey girmemişti. Kendini sıkarak yiyebildiği kadarını yedi.