"Kaçtığımı kim söyledi?"

1.8K 93 13
                                    

"Küçük Kardeşim Deniz,

Sen şuan bu notu okuyorsan; sözümü tutamamış, seni bırakıp şu iki günlük dünyadan çekip gitmişimdir."

Annemle babam öldükten sonra her gün seni uyutmadan önce hikaye okurdum sana. Okuduğum hikaye bittiğinde ağlayarak sorardın;

"Sen de ölmeyeceksin değil mi abla? Beni bırakıp gitmeyeceksin değil mi?"

"Söz." derdim ben de. "Seni asla bırakıp gitmeyeceğim."

İnce koluma sarılıp huzur bulurdun ve göz yaşları içinde uykuya dalardın.

Ama eğer sen şuan bu notu okuyorsan, seni bırakıp gitmiş olmalıyım.

Ve ben öldüğüme göre, yapayalnız olduğunu düşünüyorsun. Her ne kadar büyüdükçe duygularını içinde yaşamaya başlayan bir çocuk olsan da, seni en çok korkutan şeyin yalnızlık olduğunu biliyorum.

Sen yalnız değilsin. Ateş'e güvenmeli ve onun yanından ayrılmamalısın Deniz. Annem ve babam seni o adama emanet etti.

Çok dik başlı birisin ve Ateş bunun farkında. Ben sizi birbirinize emanet ediyorum. En zor anınızda birbirinizi korumak, düştüğünüzde birbirinizin elinden tutarak güç almak, ağladığınızda birbirinizin göz yaşını silmek, birbiriniz için yaşamak, birbiriniz için ölmek zorundasınız.

Sözlerime güvenip kendini o adama teslim et Deniz. Ve başını kaldırıp dimdik adamın mavilerine bak. Çok güçlü bir çocuksun, her zaman böyle olacaksın. Sana kendimden daha çok güveniyorum.

Ve şunu asla unutma;

Benim için yaşamak zorundasın. Ben yanından erken ayrılmış olabilirim, hatta öyle ki bana olan özleminden ölmek isteyecek duruma bile gelebilirsin. Ama benim için yaşamak zorundasın. Kendine iyi bakmak, alışkanlıklarından kurtulmak, Akın'ın kokusunu içine çekmek zorundasın. Seni koruyabilmek için göğüs gerdiğim zorlukları sen büyüdükçe Ateş sana anlatacak. O zamana kadar Ateş'e güven.

Şuan seni bir yerlerden izliyorum. Kafanı kaldırıp gökyüzüne baktığında bana el sallamayı ihmal etme.

Seni daima seveceğim.

Ablan"

Deniz dolu gözlerini kağıttan kaldırdı. Ne yapması gerektiğini hatta ne düşünmesi gerektiğini bile bilmiyordu. Bu nota güvenmek istiyordu ama bu Ateş denen adamın bir oyunu da olabilirdi. Her ne kadar emin olmasa da el yazısına dikkatlice baktığında bu notun gerçekten ablasına ait olduğuna inanmıştı.

Hızlıca ayaklanmaya çalıştı ama aç karnı ve uzun süredir kullanmadığı vitamin hapları yüzünden yere tekrar oturması bir oldu. Bu sırada eliyle yaslanmaya çalıştığı komodin yüksek sesle düştüğü için Ateş hızlı adımlarla çocuğun odasının kapısına varmıştı.

"Ne oldu?" dedi Ateş. Sesinden endişeli olduğu belli oluyordu.

"Gözüm karardı bir anda, önemli bir şey değil. Seninle aslında konuşmak istediğim farklı bir şey var."

Ateş hızlı adımlarla Deniz'in yanına gitti ve kolunu tutarak sakince ayağa kaldırıp çarşafı yeni değiştirilmiş yatağa oturttu. Deniz ise gözleriyle adamı süzüyordu.

Çocuğun bakışlarını üzerinde hisseden Ateş öksürüğe benzer bir ses çıkarıp boğazını temizledi. Bu sırada elindeki kağıda değdi gözleri.

Bunu farkeden Deniz kağıdı öylece adama uzattı.

"Her şeyi bilmek istiyorum, her şeyi." dedi Deniz. Ses tonunu kendinden emin tutmaya çalışıyordu.

trouvaille | bxbHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin