Envie ¦ ChanLix

3.4

Kollarını iki yana ve havaya doğru açıp kocaman esnedi Chan. Uykusuzluktan gözleri süzülmüş halde bahçede yürüyüp Felix'in yanına ulaştı ve ölümüne savaşan 2 insana baktı onun gibi.

Kollarını bağlayıp Changbin ve Jisung'un savaşını seyreden Felix, Chan'ı fark edince hafifçe ona doğru döndü. Chan'ın "Günaydın" diyişine karşılık verip o da "Günaydın" dedi.

"Ne yapıyorlar?"

"Changbin, Jisung'un gücünü test ediyor"

Taklalar atıp birbirine saldıran ikilinin yumrukları havada kapışırken anladığını belli edercesine kafasını salladı Chan.

"Changbin'i böyle beklemiyordum" dedi Felix.

"Nasıl?"

Changbin'in kısa olmasına rağmen aşırı kaslı ve güçlü olan üst bedenine baktı. İri cüsseli adam öne atıldığında fazlasıyla hızlı ve çevik olduğunu belli etmişti. Tıpkı Jisung gibi oradan oraya takla atıp gidebiliyordu.

"Güçlü" diye mırıldandı. "Bir insana göre çok güçlü"

Gururla gülümseyip "Onu hafife almamalısın" dedi Chan "Changbin eskiden ordudaydı. Küçüklüğünden beri hep esnek birisi olmuştu zaten ama orduya katıldıktan sonra tamamen güçlendi"

Neden ordudan ayrıldığını sormaya hazırlanmıștı ki Changbin fena bir tekme yiyince cümlesini başlatamadı bile. Changbin'in hala dimdik olan bedeni, dengesini kaybetmeden toprak zeminde kaydıktan sonra tekrar saldırıya geçmek yerine bekledi. Nefes nefese Jisung'a bakıp kendisi kadar bitkin düşen çocuğu süzdü.

Çenesindeki teri elini tersiyle silerken "İyi misin?" diye seslendi ona Chan. Çabucak "İyiyim" dedi Changbin. Gardını indirip kasılan bedenini gevşetti ve kendisine pek dostcanlısı bakmayan Jisung'dan uzaklaştı, Chan'a doğru ilerledi. Az sonra Jisung da gardını indirmişti zaten.

İkisine de su ve havlu verip nefeslerinin düzelmesi için beklediler. Dün gece Changbin, Jisung'un gücünü test etmek istediğini söylemişti ve bunu kabul eden Chan, sonuçlar için meraklıydı. Orada sessizce durup öylece Changbin'e baksa bile aslında söyleyecekleri için beklediğini biliyordu Changbin.

"Güçleri var"

Kaşları çatıldı hemen Chan'ın. "Nasıl? İnsan olduğundan eminiz"

"Onu büyüten Pax çift hangi türdü, bilmiyorum. Ancak çocuğa belli bir oranda kendi güçlerinden vermişler. Nasıl bir güç olduğunu anlayamıyorum ama" bakışlarını ayırıp kenarda oturan Jisung'a baktı usulca. Kötü bir şeylerin kokusunu alırmışcasına hoşnutsuz bir ifade ile "Tuhaf" dedi.

"Saldırırken nasıl davranıyor?"

"Açıkçası Pax gibi de değil... Bazen Exitiale gibi davranıyor. Durumuna bağlı"

Ne düşünmesi gerektiğini bilemedi Chan. Emin olduğu tek şey Jisung'un normal bir insandan daha çevik ve güçlü olduğuydu.

Saldırı şekli tuhaftı. Aşırı derecede aşağıdan saldırıyordu ve kolayca kör noktalarınıza geçiyordu. Yakın dövüşcüydü ancak güçlü olan şey yumruklarından ziyade bacaklarıydı.

Böyle bir Pax ırkı bilmiyordu Chan.

"Felix"

Jisung ile ilgilenirken ismi söylenince arkasını döndü Felix. Usulca Chan'ın yanına gitti.

"Jisung'a ebeveynlerinin hangi ırktan olduğunu sorabilir misin?"

Omuz silkti Felix. "Söylemiyor"