Envie ¦ ChanLix

1.2

Sey 👉🏻👈🏻 sınav haftama rağmen bölüm yazıyorum su anda da hani şey.. Birazcicik yorum alabilir miyim

__________________

Önünden ilerleyip meraklı bakışlarını her tarafta gezdiren, uzaktan gelen müziğin kaynağına ulaşmaya çalışan abisine baktı Jeongin. Abisinin umut dolu gözlerinin aksine onun gözleri karamsarlık doluydu, nefret doluydu. Çenesi öfkeyle kasılmıș, kaşları rahatsızlığını belli etmeye çalışırcasına çatılmıștı. Minho onun bu huysuz halinden bihaberdi ancak. Onun dikkatinde olan tek şey duyduğu tatlı ezgi ve onun kaynağına ulaştığında karşılașacağı eşsiz Diva'ydı.

Buna katlanamıyordu artık Jeongin. Abisinin orduyu bırakıp ormanda tek başına yaşaması artık umurunda olan bir mesele değildi.

Abisinin aptal bir periyi görmek için bu kadar heyecanlanması onu sinir ediyordu.

Yıllarca perileri katletmiști o ikisi. Özellikle abisi periler hakkında herkesten daha fazla bilgiye sahipti ve bu adam elbetteki perilerin insanların zihinlerini kontrol edebildiğini Jeongin'den daha iyi biliyordu. Ancak ne kadar biliyor olursa olsun Jeongin Minho'nun Diva tarafından kontrol edildiğini ama farkında olmadığını düşünüyordu.

Pixie'ler insanları kontrol edemezdi, evet, ama Neráida'lar bunu yapabilirdi. Bu durum değişkendi ancak. Bazı insanlar diğer insanlardan daha kuvvetli ve sarsılmaz bir zihin yapısına sahip olurdu, daha iradeli olurdu. Dolayısıyla bu kişiler periler tarafından kontrol edilemezdi. Üstelik insanları kontrol etmelerini sağlayan şey kanat tozlarıydı ancak insanlar çok fazla kanat tozuna maruz kalırsa ona uyum sağlamaya, bağışıklık kazanmaya ve artık etkilenmemeye başlıyordu.

Ancak karşıdaki peri tahmin edilenden daha güçlüyse ne karşıdaki insanın güçlü bir iradeye sahip olması, ne de tozlara bağışıklığı önemliydi. Karşısında üstün bir peri bulunduğu sürece her insan onun kölesi olurdu.

Ve bahsettiğimiz peri Diva'ydı. En güçlü Pax...

Abisi de, kendisi de tozlara bağışıklığı olan iradeli insanlardı. Herhangi bir peri onları kontrol edemezdi ama Diva ayrı bir meseleydi.

Bunun ihtimalini düşünmek Jeongin'i öyle sinirlendiriyordu ki artık dur demek istiyordu buna.

Yapmaları gereken tek şey o periyi öldürmek veyahut yakalayıp satmaktı. Aptal ve anlamsız müziğini dinlemek değil.

Sesin kaynağına iyice yaklaştıklarını fark etti Minho. Meraklı gözleri içinde oluşan heyecan parıltıları ile hafifçe irileșirken farklı bir yöne doğru adım attı. Yüzüne hafif bir tebessüm yerleşti ancak omzuna inen bir el ve duyduğu tok "Abi" kelimesi ile olduğu yerde kaldı.

"Konuşmamız lazım"

Paniklemiș gözleri ile bedenini Jeongin'e doğru döndürüp "Sessiz ol" dedi. "Yüksek sesle konuşursan Diva'yı kaçırabiliriz"

Dişlerini sıktı Jeongin. Sesinin yüksek çıkmasını engelleyemeyerek "Neden o aptalı korkutmamaya çalışıyorsun ki!?" dedi.

Aşırı uzaktan gelmeyen sesi duyar duymaz yerinde sıçradı Diva. Arpın üzerindeki elleri durup şaşkın bakışları etrafta dolaşırken neler olduğunu anlayabilmeye çalıştı.

Müziğin kesildiğini fark edince Jeongin'in ağzına elini bastırıp "Sessiz olsana!" diye fısıldadı Minho. Diva ile hala buluşamamıș olan gözleri etrafta gezinip durdu o an. Ne yazık ki başka tarafa bakan bakışları yüzünden kardeşinden gelen yumruğu da biraz geç fark etmişti.

"Yeter artık!"

Minho yere serilirken ağaçlarda bulunan kuşlar yerlerinden fırlayarak uzaklaştı. Diva sesin geldiği tarafa baktı hemen. Çatılan kaşları ile arpın başından kalkıp oraya doğru ilerlemeye başladı.