Dark Lust | Sasunaru

13

thirteenth mistake.

———

Naruto'

"Kiba ile gitmen hataydı zaten." diyerek elini ağzına koyarak esneyen Sakura'ya uykulu bir bakış attım gözlerimi kırparak, uzun koridorda ilerlemeye devam ettim. Uykulu bir halde, anlatabildiğim kadarını Sakura'ya anlatmış şimdi ise kahvaltının yapıldığı alana doğru yavaş adımlarla ilerliyorduk.

Gece oldukça geç yattığımdan ötürü, sabah erken kalkmakta zorlandığım için önümü yarı kapalı gözlerle göremiyor, Sakura'dan destek alarak yürümeye çalışıyordum. Bir süre sonra, diğerlerinin de olduğu alana geldiğimizde neredeyse herkesin konuşmaya daldığını fark etmiştim.

Sakura kolumdan çekip, beni Hinata ve Kiba'nın yanına sürüklerken bıkkınca nefes vermiş ve Hinata'nın yanına oturarak elimi önümde birleştirmiştim. "Naruto çok yorgun gözüküyorsun." diye seslenen Hinata'yı cevapsız bırakırken Kiba kıkırdamış ve elini omzuma atarak "Gecesi biraz yoğun geçtiği için olabilir." demişti.

Gözlerimi devirirken, Hinata'nın güldüğünü duymuş fakat tepki vermeyerek omzumdaki eli ittikten sonra önümde duran Somon'dan yemeye başlamıştım.

"Bugün yürüyüş olacakmış, ayrıca gideceğimiz bazı yerler de varmış yoğun geçebilir günümüz." diyen Kiba'ya bakışlarım kayarken Sakura göz devirmiş ve "Oysa ki uyumayı düşünüyordum." diyerek pirinç pilavından yemeye devam etmişti.

"Ben de odamda durmak istiyordum." diye Sakura'ya destek veren Kiba'ya sinirli bir bakış attım ve "Mümkünse sen odandan çıkma, hatta Sasuke ile benim bulunduğum yere de çok uğrama." dedim bir hışımla. Bunun üzerine Sakura ve Hinata gülerken, Kiba dudaklarını büzmüş ve "Dün nasıl kıskandığını görmedin mi? Teşekkür etmen lazım senin bana." demişti.

Yüzümü buruşturup hızla kahvaltımı bitirdikten sonra, ayağa kalktım ve biraz olsun uykudan sıyrılmak adına dışarıya çıkmak için hareketlendim. Kiba, Sakura ve Hinata telefondan bir şeylere baktıkları için ayaklandığımı fark etmezken, rahat bir nefes aldım ve dışarıya çıktım.

Biraz ileride, gördüğüm silüet ile kalbim hızlanırken elimi saçıma atıp düzeltmeye çalıştım ve birkaç defa öksürerek, onun yanına gittim. Elleri ceplerinde, önündeki büyük gölü dikkatle inceliyordu. Öyle ki, yanına geldiğim halde bana bakmamış zannımca beni fark etmemişti bile.

Boğazımı temizleyip, dikkati üzerime çekmeye çalıştım ve başardım da. Sasuke koyu irislerini yavaş hareketle bana çevirirken ne diyeceğimi bilemedim, ellerim birbirine dolaştı ve yanaklarım kızarırken "Günaydın." dedim kısık sesimle.

Sasuke bir süre bana bakıp kalın ve yeni uyandığı için pürüzlü çıkan sesiyle "Günaydın." diye karşılık verirken bana gülümsedim ve bakışlarımı önüme çevirerek gölü izlemeye başladım. Gölde fark ettiğim ayrıntıyla da, birkaç adım gerilerken "Kurbağa," diye mırıldandım "küçükken çok korkardık."

Sasuke'den cevap gelmezken dişlerimi sertçe birbirine bastırdım ve sakince nefes alarak devam ettim "Hala öyle, çok korkarım." Yeniden, Sasuke'den bir karşılık gelmezken dudaklarımı büzdüm ve kafamı sol tarafıma çevirdim. Sasuke, yüzünde hiçbir ifade olmaksızın öylece bana bakıyordu.

Kızardım, damağımın kuruduğunu hissettim ve saç diplerim terlemeye başladı. Yeni uyandığım için şişkin olan gözlerimi de birkaç dakika kırpıştırdıktan sonra bir elimle yüzüme dokunup "Bir so-sorun mu var?" diye sordum merakla.