1 hafta sonra:
Genç kız odada büyük masanın başında bişeyler çıktı alıyordu. Otomatik bir şekilde dalmıştı oraya. Kafasının içindeki sesleri bile duymuyordu. Aklında bambaşka şeyler vardı.
Omzundan hafif dürtülmeyle yerinden hafif sıçradı ardından arkasını döndüğünde Alara'yı görür.
Buse:Öyle sessiz sessiz gelinir mı ödüm patladı.
Alara:Kaç kez seslendim. Artık nasıl bı daldıysan... Cidden duymadın mı sesimi?
Kız kafasını olumsuz anlamda salladı.
Alara:Sahi ne düşünüyorsun sen?
Buse oturduğu dönen sandalyeyi tamamen kapı tarafına çevirdi ardından ayağa kalktı. Ellerini kafasının arkasında birleştirip derin bir nefes aldı.
Alara:Neyin var kuzum?
Buse:Alara ben artık dayanamıycam. Diğerlerinden önce senin bilmen hakkın.
Ardından kızı bileğinden yakaladı ve kapının önüne çıkardı. Sessiz bir şekilde ona kendi hakkındaki gerçeklerden bahsetti (ama ben bahsetmiyeceğim hihihi) Alara ise şaşkın bir şekilde dinliyordum Elini ağzına koymuş dikkatlice dinliyordu.
Buse:Böyle işte... En başından söylemeliydim belki de. Her neyse işte biliyorsun.
Alara:Buse... Niye daha önce anlatmadın ki?
Buse:Kendimi hazır hissetmiyordum. Gerçeklere karşı,kendim hakkındaki gerçekleri...
Alara:Gel buraya...
Birbirlerine bir daha hiç ayrılmamak üzere sımsıkı sarılmıştı. Artık Alara da dahil olmuştu bu gerçeğe.
Alara:Başka kim biliyor bunu?
Buse:Sadece Mert. Çok uzun süre olmuştu ona anlatalı. Normalde diğerleri de gelince onlara da anlayacaktım ama gelemediler bir türlü.
Alara:Sahi nerede onlar?
Buse:Ne bileyim en son müdür çevirdi bunları artık yine hangi olaya karıştılarsa.
Alara:Gelirler birazdan. Biz içeri geçelim mı?
Buse:Tamam geçelim. Ama nolur bak aramızda kalsın. Sadece siz bilin bunu. Kimseye söyleme.
Alara:Söylemem aşkım merak etme sen.
İçeri geçerler ve kendilerini koltuğa atarlar. Bir süre sonra yazıcıdan ses gelir.
Buse:Aha bitmiş olmalılar.
Alara:Ne çıktı aldın ki o kadar?
Buse:Ulan bizim canımız müdürcüğümüz o kadar çok şatafat seviyor ki. Gösteriş falan anladın sen, poster çıkartıyor bana bir haftadır.
Alara:Beğenmiyor bu adam hiçbir şeyi
Buse:Yok beğenmiyor.
Kız omzunu silkti ardından fotokopileri aldı ve masaya vurarak aynı hizaya getirdi. Ardından tekrardan oturdu. Kankasının yanına oturdu. Derken bu sefer telefonunun titreşmesini farkedince isyan edercesine konuşmaya başladı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
𝙱𝚒𝙻𝚒𝙽𝙼𝙴𝚉𝙴 𝑇𝑂𝑍𝐾𝑂𝑃𝐴𝑅𝐴𝑁 𝐼𝑆𝐾𝐸𝑁𝐷𝐸𝑅
Fanfic~Bir ağaçta köşeye sıkıştırmış çakı boğazına tutulmuştu. -Salih ile aranda ne var? -Babam! ~ -Tek diyeceğim İskender boşuna ümitlenme, seni evlatlık almış olabilir ama vakti gelince yine ayrılmak zorunda kalıcaksın ~ -Kendini şanslı bilmelisin İsken...