Şans [+18]

22. bölüm

İyi okumalar bu bölümü Merizcn ye ithaf ediyorum. Beni Murat'ı kaçırmakla tehdit etti. Bende iyi bir anne olarak bölüm yazıyorum...🍷

Smut + 18

Beni beşiğin yanındaki bez bağlama masasına oturttu. Ayaklarımdan çekerek yatırdığında ben sadece onu izliyordum.

Karşı gelsem birşey yapabilir miydim? Hayır...

"Çok uysalsın bebeğim. Böyle ol. Babacığın sana kızmasın"

Bunları sadece popomu şaplaklamaması için yapıyordum.

Yavaşça kadınlığıma doğru eğildiğinde bende bakmak adına yükseldim. Eliyle kafamı itti ve yatmamı sağladı.

Kadınlığıma değen sıcak nefesi beni benden almıştı. Hafifçe inledim.

Hafifçe kıkırdadı. Ayaklarımı havaya doğru kaldırdı. Ve elleriyle destekledi.

Dudaklarını kadınlığımla buluşturduğunda kendimden geçmiştim. Neredeydim? Ne yapıyordum? Hiçbir fikrim yoktu.

Adeta öpüşürcesine kadınlığımı emiyordu. Arada diliyle attığı darbeler inlememe neden oluyordu.

"Ahhh, Murat çok iyisin" ağzımdan ne çıktığını bilmiyordum. Belki sonradan pişman olacaktım.

Gerilen dudakları güldüğünün kanıtıydı. Deliğimin etrafında dolaşan uzun parmağı beni korkutuyordu.

Parmağını içime itmesiyle çığlık attım. Canımın acıdığını anlamış olacak ki parmağını çıkardı.

Bir süre sonra gelen titreme dalgası beni zevke boğmuştu. Kadınlığımdan kalçalarıma doğru akan ılık bir sıvı hissediyordum. Ilık sıvının olduğu yerler bir süre sonra Murat'ın dudağıyla  buluşuyordu...

Kafasını kaldırdığında gülümsedi.

"Afferin benim kızıma. Hiç zorluk çıkarmadı. Ama babacığına adıyla seslenmemeliydi. Değil mi bebeğim? Sence de bir cezayı haketmedin mi?"

Ne dediğini anlamıyordum. Sadece kafamı salladım. Güldü ve tam yattığım yerin altındaki çekmeceyi açtı. Çekmecenin kapanma sesi geldi ve elindekileri bana salladı.

Ucunda kedi kuyruğu olan bir şey ve jel. Kedi kuyruğunun baş kısmında yağmur damlası şeklinde birşey vardı.

Bacaklarımı kaldırdı. Jeli kedi kuyruğunun başındaki o demir şeye sıktı.

Şuan kadınlığımın deliğinde değildi. Arka deliğimdeydi.

Bir dakika! Ordan sadece kaka yapılmıyor muydu?!

Jelin soğukluğu deliğime değmesiyle kendini belli etmişti. İçime yavaş yavaş giren şey sanki iğne batırıyordu. Dayanamadım ve çığlık attım.

Yüz binlerce iğne arka deliğime batıyordu. Ağlamaya başladığımda Murat çoktan o şeyi içime yerleştirmişti.

Hareket ettiğimde canım acıyordu.

Gözlerime baktı.

"Ağlama bebeğim. Sadece hatanı anlamalısın."

Söylediği şeyle ağlamam dinmedi. Bir süre sonra gözlerim kapandı...