4.Bölüm

3 1 0
                                    

O gecenin sabahında Doğa acı içinde ağlayarak bağırarak uyandı.
- 'kolum kolum nerede ?' Diye ağlıyordu. Ne diyeceğimizi bilmiyorduk. Sakinleşip anlattık her şeyi hissizleşti Doğa. Konuşmuyordu, gelen yemekleri yemiyordu. 10 gün geçmişti hala Meriç'ten ailelerimizden haber yoktu. İyice kötüleşmiştik. Ama Doğa'nın bünyesi bizden daha kötüydü, dayanamıyordu artık.  Bir şeyler yapmalıydık yoksa hepimiz ölecektik. Ertesi fün görevliyle birlikte ailesini de odaya girerken gördüm sonra görevli bize yine tulumlarımızı giydirdi ve fanusun yanına geçmemizi emretti o sırada görevlinin oğluda heyecanlı heyecanlı bize bakıyordu. Görevli bilgisayardan fanusu çalıştırmaya gitmişti ve bizde tam kapak açılacakken görevlinin oğlunu da çektik haaaaaayıııırrrrrr ! Diye bir ses duyuldu. Evet, görevlinin sesiydi bu. Ama hiç pişman değildim bunu çoktan hak etmişti. Bizi çıkarttıklarında oğlunu aldı havluyla su yutmadın dimi? İyisin dimi oğlum diyip durdu sonra onu annesinin yanına odaya gönderdi. Bize çok sinirli bakıyordu. İşte şimdi yanmıştık. Yanımıza yaklaştı ve; -' hanginiz yaptı? ' dedi. Hepimiz bir ağızdan ben diye ses çıkarttık . Bizim olduğumuzu bildiğinden Doğa'yı yanına çağırdı ve ona biraz daha ruj sürüp kaydırağa koydu. İtiraf edene kadar bu kız burada kaymaya devam edecek dedi. Doğa sakın söylemeyin diyordu ama ben çıktım ve ben ben yaptım dedim. O anda Eneste çıktı ben yaptım dedi.
-Dalga mı geçiyorsunuz ya?
Ses yoktu. Doğa tam 3 kez kaymıştı çıktığında perişan haldeydi. Onu kucakladık ve odaya götürdük. Diğer kolu ve bacağının biri yine morarıyordu ama biz bunu saklamak istiyorduk kolunu bacağını kesmesinler diye. Ama saklayamadık ertesi gün Doğa'nın bacağını görevli gördü ve iyice çürüdün artık işime yaramazsın çürük yumurta dedi.
Hayırr nereye götürüyordu onu ?
Biz ağlıyorduk o ise ;
-'Meriç'e söyleyin onu çok sevdim.' diyordu.
Çok kötü olmuştum bayılcak gibiyken Enes tuttu beni. Bize bunu neden yapıyorlardı? Bir insan bu kadar acımasız olabilir miydi? Bir kaç saat sonra görevli elinde bir poşetle geldi ve oğluma yaptığınızın hesabı diyerek önümüze fırlattı poşeti. Hayır hayır kötü düşünme hayır diyordum içimden. Enes açtığında kusacaktım. Evet, poşette Doğa'nın kafası vardı ve gözleri hala açıktı. Enes ağlayarak küfür ederek kapattı Doğa'nın gözlerini ve biz o gün yemin ettik bunun hesabını o görevliden çok pis soracaktık.
Akşamları bütün ışıklar kapanıp ses seda kesilince toplanıp konuşuyorduk ne yapmamız gerektiğine dair. Önce mekanizmayı ilaçsız hala getirip normal su kaydırağı yapmalıydık. Ertesi gün ben görevliyi oyalarken bilgisayardan anlayan o değişik tipli yeni gelen çocuk bürün ayarlamaları yapmıştı ve artık temiz suda kayıyorduk. Hemen hemen her gün bunu yapmaya başladık ta ki fark edene kadar... Farkettiğinde bize 2 kat daha fazla ilaç vermeye başladı. Herkes kaderine boyun eğmişti artık. Buradan ölü olarak çıkacaktık.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jun 01, 2021 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

DenekHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin