Bölüm 2

29 13 0
                                    

* yeni bir başlangıç yaptım. Ve daha yolun çok başındayım. Desteklerinizi bekliyorum. Lütfen oy ve yorum yapmayı unutmayın♥️



Çalan alarm sesiyle çok ta mükemmel olmayan uykumdan uyandım. Telefona uzanıp alarmı kapattım. Bir kaç saniye boş bakışlarla tavana baktım. Hiç birşey hissetmiyordum. Acı, mutluluk, üzüntü, öfke hiç biri yoktu. Kalbimde sanki kocaman bir boşluk oluşmuştu. Bu boşluğu nasıl dolduracağımı bilmiyordum.
Yataktan kalkıp banyoya gittim. Ilık bir duş alıp hızlıca saçlarımı kuruttum. Saçlarım artık kısa olduğu için işimi hızlıca bitirmiştim. Kıyafetlerimi de giydikten sonra odadan çıktım. Ela uyanmış mutfakta birşeyler hazırlıyordu acaba beni görünce ne düşünücekti. Arkasından yaklaşıp yanağına kocaman bir öpücük kondurdum. Öpmemle yerinden sıçramıştı, galiba onu korkuttum. Söylenerek arkasını döndü.
"Öyle sessiz geli.."
Saçlarımı görmesiyle lafı yarıda kalmıştı. Gözlerini kocaman açmış şaşkınlıkla bana bakıyordu. O kadar kötü mü ya?

"Ya inanamıyorum sen çok güzel olmuşsun"

Kollarını açıp beni kolları arasına aldı. Bu beni mutlu etmişti. Kısa bir an duraksayıp kollarını ayırdı ve yüzünde oluşan endişeyle bana baktı.

"Ama sen saçlarını çok severdin"

Evet severdim. Çok severdim. Ama bazen sevdiğin şeylerden vazgeçmen gerekiyor daha iyi hissetmek için. Daha mutlu olabilmek için. Tıpkı benim saçlarımdan ve Umuttan vazgeçtiğim gibi. Olmayacak düzelmeyecek birşey için yıllarımı vermiştin. Sonuç ne olmuştu koca bir hiç. Bazen anlamak gerekiyor, ne kadar çabalarsan çabala olmuyor. Karşındaki insan istemedikçe senin istemenin yada çabalarının hiçbir anlamı kalmıyor o yüzden artık çabalamayı bırakmıştım.Sence de biraz geç olmadı mı Lina.

Bazen iç sesimi de yok etmek istiyorum ama işte atsan atılmaz satsan satılmaz.

Zor da olsa gülümseyerek konuştum.
"Severdim ama böyle daha iyi hissediyorum"

Lütfen inansın ve uzatmasın lütfen.
İnanmış gibi yaparak o da bana bakıp gülümsedi.

"Hadi kahvaltı yapalım geç kalıcaz işe."

Hızlıca kahvaltımızı yapıp evden çıktık. Ela'nın işyeri yolumun üzerinde olduğu için ilk önce onu işe bıraktım Emir'e de selam verip cafeden çıktım. Cebimden telefonu çıkarıp saate baktım. Yarım saat sonra iş başı yapmam gerekiyordu. Çalıştığım bar el değiştirdiği için bu aralar sıkı çalışıyorduk. Caddeden bir taksi durdurup bindim en fazla 15 dakikaya orda olurdum. Kulaklığımı takıp camdan dışarıyı izlemeye başladım. 

Tahmin ettiğimden kısa sürede barın önüne gelmiştik. Taksiciye ücretini ödeyip bara doğru yürümeye başladım. Telefona gelen bildirimle durup telefonuma baktım. Umut mesaj atmıştı. Gelen bildirime tıklayıp mesaja girdim.

"Son 1saat"

Derin bir nefes alıp bir kez daha böyle umursamaz birini sevdiğim için kendime saydırdım.Sen zahmet etme Lina'cım ben senin yerinede söyleniyorum zaten.

Mesaja cevap vermeden telefonu çantama atıp barın kapısından içeri girdim. Bar iki katlıydı. Alt katta bar vardı üst katta da Giyinme yeri, depo ve bar sahibinin odası bulunuyordu. Genelde patron pek fazla çıkmazdı odasından bizimle Onur ilgilenirdi. Onur büyük patronun sağ kolu gibi birseydi herşeyi o düzenler bize işleri o verirdi. Ben bar kısmında çalışıyordum. Benimle birlikte barmen olan bir çocukta vardı. Çok yoğun günlerde yada benim izinli olduğum günlerde gelirdi. Akşam olunca kapıda iki kişi duruyordu, içenler birazcık sapıtabiliyordu.
İçeride de bazen adam oluyordu ama çok nadiren. Masalara iki kişi bazen de üç kişi bakıyordu. Elif ve Berk masalardan sorumluydu.

LİNAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin