Oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın🍂🍵🧧
---------‐--------------------------------------------------------Zaman ne çabuk geçiyordu, daha birkaç yıl öncesinde bu saraydı prens Taehyung ile koşup oynarken şimdi yarın olan düğünümüz için endişe duyuyorduk.
Tüm hazırlıklar bitmişti yarın büyük gündü, şölen günüydü. Herkes etrafa gülücükler saçarken yüzü asık olan bizlerdik. Ne yapacağımı bilmiyordum, biriyle evli olamanın ne olduğunu bilmiyordum, Taehyung ile aramızda nasıl bir ilişki olacak bilmiyordum, düğün gecesi ne yapacağımı bilmiyordum fakat tek bildiğim şey bunların ne olursa olsun gerçekleşeceğiydi.
Sabahtan beri sarayda büyük bir kargaşa vardı hatta öyle bir kargaşaydı ki mutfaktan sorumlu olan çalışanlar yarın için yemek listesi hazırlarken kahvaltıyı iki saat geç hazırlamışlardı.
Soojin ve kızı Yiren ile bahçede dolaşarak biraz beynimin içinde dönüp duran düşüncelerden kurtulmaya çalışıyordum ve fazlasıyla etkili oluyor gibiydi, sürekli oradan oraga koşup eğlenen Yiren ile ilginmek tek odağımın o olmasını sağlıyordu.
"Prensesim, gül bahçesini ziyaret etmek ister misiniz?" Yiren'in sesini duyan Soojin hızlıca söze atlamış ve cevap vermeme engel olmuştu "Omoo Yiren uyku saatin gelmiş, haydi gel gidip uyuyalım" Soojin'in ani çıkışı biraz kuşkulanmama sebep olsada pek üstelemek istememiştim, zaten eskiden burada bir gül bahçesi yoktu, Prens Hoseok ve Soojin'in özel bir alanı olabilir diye düşünerek önden giden ikiliyi takip etmeya karar vermiştim ama görsem güzel olurdu, gülleri severdim.
Uzun uğraşlar sonunda Yiren'i uyutabilen Soojin kendini yatağına atmış ve gözlerini kapatarak derin bir nefes vermişti, bu haline güldüğümde "Sizi de göreceğiz Prenses Jennie" demişti yattığı yerden doğrulurken. Anınd yanaklarım kızarmaya başladığında bu sefer gülen o olmuştu.
"Hadi, salona gidelim diğerleri orada olmalı." Dediğinde onaylamış ve oturduğum minderden kalkarak odadan çıkmıştım.
Tüm prenslerk bir masada oturmuş konuşurken gördüğümüzde oraya doğru ilerlemeye başladığımızda bizi farkeden Hoseok Soojin'e büyük bir gülümseme sunmuştu.
"Ne o toplanmışsınız hepiniz yoksa Taehyung'u düğünden önceki son gün evlenmemeye ikna etmeye mi çalışıyorsunuz?" Masadan yüksek kahkaha sesleri yükselmeye başladığında başımı yere eğmiş ve bunun gerçekleşme ihtimalini düşünmeye başlamışken Jungkook'un sesi beni durdurmuştu "Tae hyung biricik prensesini o kadar çok seviyor ki bu imkansız bir şey, neredeyse her gün bize seni anlatıyor noona"
Sözüne devam edecekken dudaklarından dökülen acı bir inlemeden hemen yanında oturan Taehyung'a dönmüş ve şirince gülümsemeye başlamışken Taehyung ise o'na sanki öldürecekmiş gibi bakıyordu.
Utancımdan yerin dibine girmeye hazırlanırken beni çağıran Kraliçe Haneul'un sesiyle derin bir nefes almış ve koşar adımlarla salonun kapısına giderken bir yandan da beni kurtardığı için içimden binlerce kez Kraliçe Haneul'e teşekkürlerimi sunuyordum.
Odadan çıkmadan hemen önce duyduğum Soojin'in sesiyle hafifçe gülümsemiştim. "Al işte kaçırdın kızı, Jennie bu koşacak insan mı?"
•••
"Ailen biraz gecikebilirler bugün gelen mektuplarına bakılırsa yola dün çıkmışlar en erken ihtimal yarın düğüne yakın burada olabilirler, rahatalıka buraya ulaşabilmeleri için birkaç asker göndermiştim bir hafta öncesi umarım sağ sağlim Goreyeo'ya gelebilirler"
"Sağ salim derken ne demek istiyorsunuz Kraliçem" Kraliçe derin bir nefea aldıktan sonra endişeli gözlerle baktığı pencereden bana dönmüş ve konuşmak için dudaklarını aralamıştı.
"Vörgogi olayları, ormandan geleceklerini yazmışlar mektupta" Derin bir nefes adıktan sonra gözlerimin içine bakmış ve buz gibi olmuş olan ellerimi tutarak konuşmaya devam etmişti. "Her an her şey olabilir kızım. Orman hep tehlikeliydi evet ama şuan eskisinden bile daha kötü bir hâl almış gibi görünüyor, tek yapabileceğimiz şey onlar için dua etmek."
"Ormanı temizlemenin hiç imkanı yok mu? Yıllardır Vörgogi olayı var ama hiç bir şey yaptınız mı? O yolu halktan tonlarca insan kullanıyor bunun yanında gelen giden soylu insanlar var ve şimdi bana bir ülkenin kral ve kraliçesinin de geçeceği yol olduğunu söylüyorsunuz. Ben ülke yönetmek için daha çok toyum kraliçem bunun sizde farkındasınız."
"Ormana biraz daha asker göndereceğim en kuytu köşelere saklanıp dikkatlice kral ve kraliçeyi izlemelerini emredeceğim tamam mı? Sakin olmaya çalış ve bol bol dua et, ben de onlara bir şey olmasını asla istemem." Şefkatle yüzüma baktıktan sonra ellerini ellerimden ayırmış ve beni orada öylece bırakarak gitmişti.
Ne demişlerdi karanlık seni yavaş yavaş içine çekecek, sen direneceksin ama o daha güçlü olacak, yıkılacaksın yeter artık diyeceksin ama o devam edeceken ve bir gün usulca bir dost gibi sana yaklaşacak iyi davranacak, sana güven verecek ve sen ona alıştığın an seni bitirecek, hayattan silecek seni en ağır günahlarıyla gönderecek karanlık. Karanlık seni hiç sevmez sana oyun oynad seni yavaş yavaş öldürür, kurbanını bekler ve en sevdiği şeyle oyun oynarak kendine alır ve asla geri vermez. Vörgogi buydu işte vörgogi karanlıktı, vörgogi seni en acımasız şekilde öldürürdü.
Telaşlı saray çalışanlarının arasında sanki benliğimi yitirmiscesine yürüyor odama ulaşmaya çalışıyordum, o kadar korkuyordum ki sesler uğultu gibi geliyordu, kalbimin atışın kulaklarımda yankılanıyor midemi bulandırıyordu, korkuyordum hayatımda ilk kez bu kadar korkuyordum. Karanlıktan korkuyordum, yapacaklarından korkuyordum. Ben ilk kez korkuyordum, anneme sıkı sıkı sarılarak korkudan ağlamayı ilk kez istiyordum.
-Yazmayı unutmuşum galiba...
-Yavaş yavaş başlıyoruz bismillah kurguda yarına gerçekte Allah bilir ne zamana düğünümüz var 💃💃💃
-Vörgogi baya derin bir olay hatta nerdeyse kurgunun temelini oluşturuyor her şey buradan patlak verecek diye bilirim, dikkatli okuyun sonraki bölümleri bence
-Sonraki bölüm görüşürüz🙋🏻♀️🙋🏻♀️🙋🏻♀️
-Karanlığın sizi içeri çekmesine izin vermeyin
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kingdom Story
FanfictionGoryeo'ya tekrar yirmi yaşında dönen Jennie ve yıllar sonra onu gören Taehyung. •taennie •090321• •