Kristal Gül Serisi 2: Dünyanın En İyi Light Novelinde Normal Bir Gün (2. Kısım)

MERHAMETSİZ

Kısa bir molanın ardından kaldıkları yerden devam etmek üzere tekrar sandalyelerine oturdular. Aru doğrudan konuya girdi.

[Aru: Büyü enerjisi konusunda ne durumda olduğumuzu anlatmama gerek yok. Büyü kullanmayı yasaklayan yasalar getirmemiz gerekiyor.]

[Kreya: Yasaklar getirilse de düşmanımız hali hazırda büyü enerjimizi hızlıca tüketmeye çalışıyordur.]

[Roksad: Çıkacak isyanlardan bahsetmiyorum bile... ortam yeterince karışık.]

[Aru: Elimizden gelen önlemi almalıyız. Atalarımız büyüyle donatılmış kocaman ordularıyla Şeytan Kral'ı zor mühürleyebilmişti.]

[Eleinas: Lunera bizi kollasın.]

[Katsu: Leila'nın önderliğinde Beyaz Lejyon adı altında tüm ırklardan askerlerle oluşan ordulara ihtiyaç duyuyoruz. İç hattınız savunmasız kalmayacak şekilde askeri destek talep etmek zorundayız. Hepiniz kendi kıtalarınızdaki cadıları avlama emri de çıkartırsanız büyük yardımınız dokunur.]

[Demnar: Gereken desteği sağlayacağı-] sözü, odaya dalan Leila ile kesilmişti.

[Leila: Katsu! Perilerden biri kontrolden çıktı ve önüne gelene saldırıyor! Cadı uyanışından şüpheleniyoruz!]

[Katsu: Gidelim!]

Odadaki herkes kapının önüne çıkıp uzaktaki çadırların arasındaki katliamı gözlerken, gökyüzünden alçalan Tsuki'yi gören Katsu, sıçrayarak Tsuki'nin sırtına atladı.

[Katsu: Yüksek irtifada kalarak tam üstünde dur Tsuki!]

[Tsuki: CİAAAA!] kanatlarını bir kez çırparak olay yerinin üzerinde daireler çizmeye başladı.

[Katsu: Görüş Paylaşımı. Kartal Formu.] Tsuki'nin gözleri mor ışıkla parladı ve etrafını saran dumanlarla bir kartala dönüştü. Kartal formundaki Tsuki'nin sırtından aşağı dalan Katsu'nun sağ göz bandının altından da aynı renkte ışığın yayıldığı görülüyordu. Büyüsü sayesinde aynı anda hem kendi önünü, hem de Tsuki'nin gökyüzünden gördüklerini görebilme yeteneği kazanmıştı.

Yere 1 santimetre kala ayaklarının altında oluşturduğu hava patlaması ile hızını kesip yere indi. Kılını kıpırdatmadan çevresindekileri paramparça eden periyi gördüğü anda kim olduğunu anlamıştı.

[[Katsu: Ölüm cadısı!? Uyanmasına izin vermek çok tehlikeli olur ama menziline girdiğim an ölürüm! En zayıf ânı olan uyanışa geçiş ânında saldırarak halledebilirim. Sadece ritüelini tamamlayana kadar bekle Katsu. Kazanmak için bu periler feda edilmeli!]]

Yui'nin uzaktan gelen sesi duyuldu [Yui: Katsu abi! Onu hemen öldürmen gerek!] sesi duyan peri, Yui'ye doğru yönelmişti ki zaman dondu.

[Cresent: "Kazanmak için bu periler feda edilmeli!" böyle dememiş miydin? İşin içine yakınından biri karışında işler nasıl da değişiyormuş.]

[Katsu: Ne demeye çalışıyorsun!?]

[Cresent: Perilerin arasında Yui'den daha küçükler de var. Onların ölümüne göz yumarken Yui'ye yardım etmek istemen... bencillikten başka bir şey değil. Canavarlaşan duygularını fark etmiş olmalısın. Göz yaşı dökememek, merhametten uzaklaşmak, dostlarının ölümüne gerçek anlamda üzülememek. Eski Katsu "Herkesi kurtarmalıyım!" mottosuyla yaşamaz mıydı? Başarılı ya da başarısız, asla denemeden pes etmezdin. Ölüm cadısını menziline girmeden kolayca öldürebileceğini bilsen de masumların ölmesi hoşuna gidiyor.]

[Katsu: Hayır! Hoşuma falan gittiği yok!]

[Cresent: Hemen agresifleşme, ben senin yargıcın değilim. Şeytanların ruhun üzerinde bıraktığı lekeyi vurgulamak istedim sadece. ]

[Katsu: İstediğim gibi yapacağım.]

[Cresent: Keyfin bilir, pişman olacaksın.]

Yui'nin yanına ışınlandı ve Yui'yi uzak bir yere bıraktıktan sonra zamanı devam ettirdi.

Birkaç dakika sessizce katliamı seyretti ancak arkasında endişeli ifadesiyle onu izleyen Yui, Katsu'nun gülümsediğini gördü.

[Yui: Abi...]

Cadı uyanmaya hazırlandığı anda hemen tepesine ışınlanan Katsu'nun kılıcı tarafından doğrandı ve hayatını kaybetti.