BİLİNMEYENDEN KORKMAMAK

50 5 0
                                    

İnsan kıtasına uçmakta olan geminin kamaralarından birinde toplanmıştı Katsu, Orenda ile. Büyü kitabını çağırdı ve masanın üzerine koyup Orenda'ya baktı.

[Katsu: Nereden başlıyoruz?]

[Orenda: Elini kitabın üzerine koy ve bekle.]

Katsu elini büyü kitabının üzerine koyduğunda Orenda, oluşturduğu büyü çemberlerini Katsu'nun elinin üzerinde üst üste sıraladıktan sonra kendi elini de çemberlerin üzerine koydu.

[Orenda: Gözlerimizi kapatalım.]

Gözleri kapandığı anda görüşlerini kaplayan karanlık, yerini bembeyaz bir ışığa bırakmıştı. Sanki bedenleri artık gemide değil de, bu bomboş alanda gibiydi. Katsu, beyaz odada hemen yanında duran Orenda'ya bakıyordu.

[Orenda: Hazırsan görüntüyü vermeye başlıyorum. Unutma, kimse bizi göremeyecek ve duyamayacak. Üstelik yanımdan ayrılıp kaybolursan burada mahsur kalırsın.]

[Katsu: Hazırım.]

Orenda, Katsu'nun elini sıkıca kavradı. Bembeyaz oda giderek şekillenmeye başlamıştı. Görüşleri netleştiğinde kendilerini ikindi vakti, Katsu'nun yaşadığı 3 katlı apartmanın önünde buldular. Apartman U şeklindeydi ve tüm dairelerin kapıları iç kısma dönüktü.

[Katsu: Cidden geldik!]

[Orenda: Yıllar önce seni böyle izliyordum.]

[Katsu: Biraz ürkütücüymüş... bir saniye! Hiç yanlış bir zamana denk geldiğin oldu mu!?]

[Orenda: Endişelenme, hazırlandığını gördüğümde arkamı dönüyordum.] kıkırdadı.

[Katsu: İçim baya rahatladı...]

[Orenda: Boş ver şimdi onu. Anneni görmek istemiyor musun?]

[Katsu: Doğru.] apartmanın solundaki merdivenden 2. kata çıkarak, 13 numaralı dairenin önünde durmuşlardı [Katsu: Kapıdan nasıl geçiyoruz?]

[Orenda: İçinden geçebilirsin.] elinin kapıdan geçebildiğini göstermek amacıyla elini kapıya uzattı. Gerçekten de kapıyı aşıp geçmişti [Orenda: Gördün mü?]

Katsu, kapıya doğru attı adımını. Bir zamanlar okuldan çıktığında mutlulukla döndüğü evine bu şekilde girmek garip hissettiriyordu.

Dikkatini çeken ilk şey, çekmece ve sehpaların üzerinde duran fotoğrafları oldu. Oturma odasından gelen televizyonun sesini duyunca yavaşça oraya yöneldi.

Odanın kapısını geçtiğinde, koltuğun üzerinde yatan aşırı hasta görünümlü annesini görmüştü. Koltuğun yanında oturan kırmızı saçlı kadın ise diz çökmüş çamaşır katlamaktaydı.

[Katsu: A-Anne...?] koltuğa yaklaşarak annesinin baş hizasında diz çöktü. Orenda, Katsu'yu geriden seyrediyordu [Katsu: Ne oldu sana böyle!?]

[Orenda: Ölümünün ardından bu hale düşmüş. Pek fazla zamanı kaldığını söyleyemem...]

[Katsu: İyileştirmeliyim!] ellerinden yayılan yeşil alevler, annesinin bedenini sarmaladı ancak hiçbir etkisi yoktu [Katsu: N'olur işe yara!]

[Orenda: İmkansız...]

[Katsu: Beni çağırdığın gibi geri de gönderebilmen gerekiyor! Bir şeyler yap!]

[Orenda: Büyünün çalışma kuralları bunu engelliyor. Elimden gelen bir şey olsa keşke.]

[Katsu: Olamaz...]

[Orenda: Çıkış yapalım mı?]

[Katsu: Annem ölürken öylece çekip gitmemi mi bekliyorsun!? Benim yüzümden ölüyor!]

[Orenda: Özür dilerim.]

[Katsu: Özürlerin işe yaramıyor! Annemi kaybetmek istemiyorum!]

Katsu'nun annesi gözlerini açmıştı. Gerçek dünyada boşluğa bakıyor gibiydi fakat tam oğlunun gözlerinin içine bakıyordu. Oğlunun onu izlediğini hissediyor gibiydi resmen.

[Katsu: Anne! Beni görebiliyor musun!? Dayan anne!] ellerinden fışkıran yeşil alevler daha da arttı.

[Kırmızı saçlı kadın: Bayan Sasaki? İyi misiniz?]

[Anne: Zamanım doldu Rose... Oğlumun yanına gidiyorum...]

[Katsu: Oğlunun yanına... Orenda! Annemi de bana yaptığın şekilde romanıma aktarabilir misin!?]

[Orenda: Yeni doğan birine aktaramam çünkü herkesin Yüksek Diyar bağlantısı kesik durumda... Yoksa sen... romanda varolmayan bir karakter yaratmamı mı istiyorsun!?]

[Katsu: Evet!]

[Orenda: Romanı nasıl etkileyeceği hakkında gram fikrimiz yok! Sadece seni getirmek bile gidişatı bu denli saptırmışken...!]

[Katsu: Sorumluluğu üstleneceğim! Lütfen Orenda!]

[Orenda: Öyle desen de ritüeli hazırlamak yıllar sürer!]

[Katsu: 9 cadının gücünü toplamış bir adam var burada! Yeterli olmalı!]

[Orenda: Ne dersem diyeyim dinlemeyeceksin...]

[Katsu: Aynen öyle.]

Ayaklarının altından genişleyen bir büyü çemberi oluşturdu ve kararlı bir ifade takındı [Orenda: Yapalım. Yanında olduğum sürece bilinmeyenden korkmayacağım!]

Kristal Gül Serisi 2: Dünyanın En İyi Light Novelinde Normal Bir Gün (2. Kısım)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin