Kaledeki düzenlice hazırlanmış odalarının balkonundan, gün batımının süslediği şehirdeki yüzlerce binanın manzarasını izliyorlardı Katsu ve Orenda.
[Orenda: Yaşadığım ufak köyün bu denli gelişmesini beklemiyordum...]
[Katsu: Yokluğumuzda iyi iş çıkarmışlar. Kendini feda edenler sayesinde şehir hâlâ ayakta.]
[Orenda: Onlarla yüz yüze konuşmayı isterdim, hepsi harika insanlardı. Anneme bile hiç dokunamadım...]
[Katsu: Özür dilerim.]
[Orenda: Senin suçun yok Katsu.]
[Katsu: Neyin benim yüzümden olup olmadığını anlayamıyorum artık...]
[Orenda: Hadi ama, evimize dönmüşken hüzüne boğulmayalım.]
[Katsu: Doğru dedin, aslında sana göstermek istediğim bir yer var.]
[Orenda: Neresi?]
[Katsu: Gözlerini kapat da ışınlanalım.]
[Orenda: Peki...] gözlerini kapatmıştı. Katsu, Orenda'nın elini tutarak ışınlandı.
[Katsu: Açabilirsin.]
Orenda gözlerini açtığında, eski mezarının olduğu tepenin önünde olduğunu fark etti. Eskiye nazaran her yerde çiçekler ve ateş böcekleri vardı. Büyüleyici güzellikte bir mekana dönüşmüştü.
[Orenda: Burası...]
[Katsu: Rachel burayla her gün ilgilenmiş. Bütün lanetlerden arıtılmış, harika bir orman haline geldi burası.]
[Orenda: İnanamıyorum...]
[Katsu: Çıplak ayakla köyünün çiçekleri arasında koşmak istediğini söylemiştin ya önceden, şu an şehrin kapsadığı bir parktayız aslında.]
[Orenda: H-Hatırlıyor musun!?]
[Katsu: Dediğin her şeyi hatırlıyorum.]
[Orenda: Şimdi öyle diyince... aniden ayakkabılarımı çıkarıp koşamam ki...] kızarmıştı.
[Katsu: Neden?]
[Orenda: Anlarsın... biraz utanç verici.]
[Katsu: Öyleyse beraber koşarız.] ayakkabılarını eline alıp boyutsal çantasına attı ve elini Orenda'ya uzattı.
[Orenda: Madem o kadar ısrar ediyorsun, elden bir şey gelmez.]
[Katsu: Tabi, tabi.]
Orenda, topuklu ayakkabılarını Katsu'yla ortak kullanabildiği boyutsal çantaya attıktan sonra ona uzatılan eli narince tuttu.
El ele tepeye doğru koşuşturdular. Yorucu maceralarına böyle kısa bir ara verebilmek muhteşem ve yenileyici hissettiriyordu. Rüzgar, bütün streslerini uzaklara sürüklemişti.
Güneş tamamıyla battığında, eskiden Orenda'nın bedeninin asılı olduğu çarmıhın olduğu yerin önündeki çiçeklerin arasına yatmış, yıldızları seyrediyorlardı.
[Orenda: Şu sıralar, çocuklar gibi eğlenmeyi beklemiyordum.]
[Katsu: Ben de. 19 yaşından ziyade, 6 yaşında hissediyorum.]
[Orenda: Bir de bana bak, yaklaşık 800 yaşında olmama rağmen... hahahaha!]
[Katsu: Hiç göstermiyorsun.]
[Orenda: Elf kanı sağ olsun. Bedenimin yaşlanmasını durduracak zor bir büyü yapmıştım.]
[Katsu: Kan büyüsü mü?]
[Orenda: Pek sayılmaz, yalnızca kanın özelliklerini damıtmanın yollarını buldum.]
[Katsu: Büyü konusunda dahisin.]
[Orenda: Uzun yaşam, çok bilgi.]
[Katsu: İnsan ömrüme kıyasla yaşayacak çok zamanın var ha...]
[Orenda: Sanmam, 70 yılım falan kalmıştır herhalde.]
[Katsu: Bu kötü değil mi!?]
[Orenda: Ömrüm senin doğacağın günü bekleyerek geçti. Bu olduktan sonra önümde bir hedef yok. Yıllar sonra seninle birlikte ebedi uykuya yatacağım.]
[Katsu: İstesen daha uzun yaşayabilir misin?]
[Orenda: Birkaç yıla, elf kanının etkisi kaybolacak ve 20 yaşlarında görünen bu bedenim giderek yaşlanmaya başlayacak. Aynı büyüyü tekrarlayamam ki ihtiyacım da yok.]
[Katsu: Anlıyorum. Orenda, Şeytan Lordu'nun uyanışını engelleyebilir miyiz sence...?]
[Orenda: Romanda bile koca koca ordular gerekti. Hepsi büyüyle donatılmıştı üstelik.]
[Katsu: Yani çıkmazdayız. Her türlü uyanacak.]
[Orenda: Bu gücünle dahi, yüzün üstünde cadıya karşı koyamazsın.]
[Katsu: Denese-]
[Orenda: Hayır! Seni ölüme yollamam! Birliklerimizi genişletmeden savaşamayız!]
[Katsu: Endişeni anlıyorum ama...]
[Orenda: Bu senin hikayen, romandaki gibi olmasına gerek yok.]
[Katsu: Romanımın sonunu görmek istemiştin?]
[Orenda: "Senin" romanın. Şu an ilerlediğimiz yolun da bir sonu var. Bizim hikayemiz sona erdiğinde, romanının sonu hakkında oturur konuşuruz.]
[Katsu: Neden olmasın. Bu hayatı önceki hayatımdan daha çok benimsedim, sanki buraya aitmişim gibi...]
[Orenda: Hepimizin kendini ait hissettiği yerler var... benimki senin yanın mesela.]
[Katsu: Uzun yaşam, çok romantizm.]
[Orenda: Hah, hiç deneyimlemedim aslında, hepsi doğaçlama oluyor.]
[Katsu: Hadi canım...]
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kristal Gül Serisi 2: Dünyanın En İyi Light Novelinde Normal Bir Gün (2. Kısım)
FantasyÖNCE 1. KISMI OKUYUN! Katsu'nun en başında verdiği sözü tutmak için çıktığı yolculuğun üzerinden 3 yıl geçmişti. Bu esnada inanılmaz derecede güçlenmiş biçimde, yanına aldığı Renna ile Yaşam Ağacı'nın yolunu tutan Katsu, hikayesinin sonunu getirmeye...