Ertesi gün saat 13.30 sularında Sophie Bridget'ın merdivenlerinde oturmuş Luna'yla birlikte vakit geçiriyordu. Luna bir an huzursuzlaşmaya başlayıp Sophie'nin ellerinden kurtularak merdivenlerden aşağıya indi.
"Sanırım tuvaletini yapmaya ihtiyacı var."dedi Bridget mutfaktan geldiği sırada.
Sophie bunun üzerine merdivenlerden aşağıya indi ve dış kapıyı açıp Luna'nın koridorun sonundaki içi kum dolu plastik kaba doğru koşuşunu izledi.
"Geçenlerde izlediğim bir programda, eğer kedinizin saksıdaki toprağı eşelemesini istemiyorsanız içine kürdan batırın ya da çakıl taşlarıyla üzerini örtün diyordu. " dedi Sophie.
"Bu bence çok canice olurdu. Luna bildiğim kadarıyla saksıdaki kumları eşelemiyor ama birkaç kez onu süs bitkimin yapraklarını kemirirken yakaladım. "
Sophie ve Bridget'ın konuşmaları esnasında Sophie elinde büyük bir paketle asansörden çıkan Tom'u gördü. Tom Sophie'yi gördüğünde elindekini bir an önce dairesine koymak için harı sayılır bir çaba sarf etti. Sonrasında sakin kalmaya çalışarak Sophie'ye doğru gülümsedi.
"Merhaba Sophie." Dedi Tom dairesinin kapısını kapattığı sırada "Helen'ı mı bekliyorsun ?"
"Aslında Luna'nın işini bitirmesini bekliyorum."
"Luna?"
" Bridget teyzemin kedisi..."dedi Sophie gülümseyerek ardından parmağıyla Luna'yı işaret etti.
"Anladım. " dedi Tom gülerek, Luna kendini yalarken göz göze gelmişlerdi.
"O elinde tuttuğun şey teyzemin hediyesi mi yoksa? "diye sordu Sophie.
Tom küçük bir kızın, onu bu şekilde köşeye sıkıştırabileceğini tahmin etmemişti. Cevap veremeden Sophie araya girdi.
"Yarın doğum günü olduğunu biliyorum, ne yazık ki burada olamayacağım ama hediyesini hazırladım. Merak etme hala bilmiyor. "
Tom da başını sallayıp gülümsedi ve birkaç adımıyla kendi kapısının önüne geldi.
"Sophie!"
Bridget içeriden seslenmişti.
"Luna hala işini bitirmedi mi? Merhaba Tom." dedi Bridget.
"Helen yok mu? "
"Evde. Bu gün Sophie eve dönüyor, o yüzden eşyalarını toparlıyor, birazdan çıkacaklar."
"Umarım en kısa zamanda tekrar görüşürüz. "dedi Tom ve Sophie'ye göz kırptı.
Bu sırada Luna, Bridget'ın bacaklarının arasından geçip kapının aralığından içeri sızıvermişti.
"Her neyse kedimiz de işini bitirdiğine göre biz de içeri girelim artık. Görüşürüz." dedi Bridget ve Sophie 'yi de içeri alıp kapıyı kapadı.
Tom derin bir nefes aldı. 'Bu kadar büyük bir şeyi kimse görmeden apartmana sokma konusunda ne düşünüyordum acaba ' diye düşündü ve dairesine geri girdi.
*
Bir saat sonra Bridget, Helen ve Sophie oto parkın kapısının hemen yanında birbirleriyle vedalaşıyorlardı.
"İlk fırsatta seni görmeye tekrar geleceğim. " dedi Sophie. Bridget, Sophie'ye doğru eğildi, ona sıkıca sarıldı, gözyaşlarını sildikten sonra Helen'nın arabasının arka koltuğuna oturması için ona yardım etti.
Bu sırada Helen da Sophie'nin bavulunu bagaja yerleştirip ön koltuğa oturmuştu.
"Annene ve babana iyi bak, tamam mı ?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Aşk Terapi
RomanceModa dergisinin sıradan bir çalışanı olan Bridget, hiç de sıradan olmayan bir ruh hali içerisinde... Dışarıdan göründüğü gibi normal biri mi yoksa yolunda gitmeyen bir şeyler mi var? Bridget'ın iç dünyasını keşfe çıkmaya hazır mısınız?