Bölüm 5 Yeni Kiracı

2 1 0
                                    

Ertesi günün sabahı Bridget, erken denebilecek bir saatte uyanmıştı. Yataktan kalkıp pijamalarıyla alt kata indi ve güzel bir kahvaltıdan sonra giyinmek için üst kata çıktı.

Bridget'ın eski kıyafetlerinin yerini çok daha enteresan giysiler, aksesuarlar ve takılar almıştı artık. Rengârenk elbiseler, kemerler ve makyaj malzemeleriyle kurdelelerin olduğu irili ufaklı kutular...

Bridget bir süre, önünde duran manzarayı büyük bir zevkle izledikten sonra tercihini derin V yakalı siyah bir badi, kırmızı külotlu çorap ve kısa bir kot şorttan yana kullanmıştı. Banyoya girip saçlarındaki yeşil boyaları temizledikten sonra birkaç gün önce satın aldığı süt beyazı, küt kesim peruğunu itinayla topladığı saçlarının üzerine geçirdi. Bulduğu bütün iri taşlı kolyeleri boynuna geçirip beline de kocaman tokalı kalın altın sarısı bir kemer taktıktan sonra keyifle alt kata indi.

Yaptığı ilk şey televizyonu açıp tam karşısına oturmak oldu. Elindeki kumandayla birkaç kanalı gezdi. Çıkan reklâmın ilki bir uçak reklâmıydı, Bridget'ın aklına hemen uçağa bindiği ilk an geliverdi. Tahminen 15 yaşındaydı ve babasıyla Kanada'daki halasına gidiyordu. Bir diğer reklâm yeni bir çikolata reklâmıydı. Çikolata yiyen küçük kızı görür görmez bu kez aklına, dışarıda eridiği için buzdolabına koyduğu çikolatası geldi. Bir ara onu yemeliydi. Sıradaki reklâm değil kısa bir film fragmanıydı. Takla atan arabayı dehşetle izleyen Bridget bu sahne için ne kadar para harcanmış olabileceğine dair bir sürü fikir yürüttü.

Bridget sonrasında televizyonu kapattı ve mutfağa geçti. Dünden kalan bir tabak dolusu sıcak kurabiyesini yanına alarak arka balkonuna geçti ve sandalyesine oturup etrafı seyretmeye başladı. Ona göre evin en güzel manzarasını bu mutfak balkonuydu. Çünkü buradan, diğer apartman sakinlerinin arka balkonlarını ve de ara caddeleri rahatlıkla görülebiliyordu. Bridget kucağındaki tabaktan aldığı kurabiyeden bir ısırık aldıktan sonra etraftaki balkonları izlemeye başladı. Tam önündeki apartmanda tam olarak 6 dairenin balkonu görülebiliyordu. Bridget'ın gözüne çarpan ilk şey, bu altı balkonun en alttan soldaki balkonda bir kadın ve kocasının hararetli tartışmasıydı.

Bu esnada Bridget'ın gözü bir üst balkonda çiçeklerini sulayan, saçı bigudilerle dolu genç kadına takıldı. Bridget genç kadının düşük omuzlarını ve solgun suratına baktı. Hayatı olabildiğince monoton geçiyor olmalıydı. Belki de, kocası işi gereği sürekli uzun seyahatlere çıkıyor, bu yüzden de karısını uzun süre yalnız bırakmak zorunda kalıyordu. Bridget kadının mutfağındaki tezgâhın üzerinde, birbirinin aynısı olan iki adet biberonun durduğunu gördü. Muhtemelen yeni doğan ikizler genç kadına bir türlü rahat nefes aldırmıyordur diye düşündü. Bu arada Bridget ikizlerin kız mı yoksa erkek mi olduğunu merak etti. Belki de biri kız biri de erkekti.

Küçük bir kuşun diğer balkonun demirlerine konmasını, en alt kattaki küçük kızın kaldırımda duran sokak kedisine kahvaltısından arta kalan salam parçalarını verişini ve bu esnada etin kokusunu alan üç kedinin aynı anda, farklı yerlerden yere atlayıp yavaşça diğer kedinin yanına gelişini izledi. Bu sırada apartmanın kapısı açıldı ve annesiyle birlikte kaldırıma doğru yürüyen sırt çantalı küçük geride bıraktığı annesine el sallayıp az önce önünde duran okul otobüse binip gözden kayboldu. Arkasından el sallayan annesi arkasını dönüp yavaş ve düşünceli adımlarla apartmana doğru yürümeye başladı. Bridget kadının beyninden geçen düşünceleri oldukça merak etmişti. Belki bu gün ne yemek yapacağını ya da alış veriş listesindeki eksiklikleri, belki de geçen gün beğendiği ayakkabının aynısını komşusunda gördüğü günü düşünüyordu.

Bridget başını yukarı kaldırıp gökyüzüne baktı ve aniden aklına harika bir fikir gelmişti Bridget hızla yerinden kalktı ve koşar adımlarla kapıya doğru yaklaştı. Spor ayakkabılarını giyip çantasını da aldıktan sonra dışarı çıktı.

Aşk TerapiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin