1 hafta sonra
"Ya Afra hadi biraz dışarı çıkalım kaç gün oldu evden çıkmıyorsun " iremin bilmem kaçıncıkez sorduğu soruya itiraz ettim bir hafta olmuştu ama birkere bile Mertin yanına gitmemiştim aslında nedensizce korkuyordum irem oturduğu koltuktuktan kalkarak kolumdan tutup gardırobun önüne sürükledi içinden birkaç kıyafet seçip odadan çıktı seçtiği kıyafetleri giyerek odadan çıktım aslında güzel bir kombin yapmıştı ireme doğru dönerek " nereye gideceğiz ki" dedim " ımmmmm aslında bende bilmiyorum aha buldum şöyle sahil kenarında sen ben anıl mehmet ustanın yanında çiğ köfte yemeye ne dersin" hemen gülümseyip başımı olumlu anlamda salladım üzerime montumu alıp dışarı çıktık sahil kenarına doğru yürürken anılada haber vermiştik oda çok sevinmişti
Uzun zamandır mehmet ustanın yanına gitmiyorduk mehmet ustayı bu kadar çok sevmemizin nedeni çiğ köte malzemelerini bol bol koyup ucuza satmasıydı mehmet ustanın dükanına vardığımızda selam verip 6 tane dürüm aldıktan sonra sahil kenarındaki banklara oturup anılı beklemeye başladık "Allah'ım gözlerim doldu gelin sarılıcam size " Anılın sesini dumamızla hemen ayağa kalkıp sarıldık "Mehmet ustanınmı onlar"diyerek elimizdeki poşete bakmaya başladı gülümseyerek başımı olumlu anlamda salladım yine eski yerimize oturarak çiğ köftelerimizi yemeye başladık "Ayy nosoldo ozlomoşom varya " Anıla bakarak kahkaha attım hem ağzı dolu konuşuyor hemde ayran içmeye çalışıyordu dürümlerimizi bitirip biraz yürümeye karar verdik
Denize bakarak derin bir şekilde nefes aldım hava bulutlu ve hafif rüzgarlıydı Anıl birden önümözü keserek durmanızı sağladı "ben acıktım" anıla gülümseyerek " Oha Anıl 4 tane dürüm yedin karnın ağrıyacak sonra " "ya birşey olmaz ne olur aaa bak midyeciiii koşş" Anıl kolumdan tutarak ilerideki midyeciye sürüklemeye başladı hemen arkamda olan kremin kolumdan tutup onuda kendimle beraber sürüklemeye başladım. "abicim ver oradan 30 tane limonuda bol sık " "Anıl miğdeni bozucaksın" kafasını olumsuz anlamda saldı "ben koca adam oldum kendime bakabilirim afra hem sen kendine bak bi deri bi kemik kalmışsın " gülerek başımı sağa sola salladım biraz daha dolaştıktan sonra evlerimize dağılmıştık
Eve geldiğimde annemle babam televizyon izliyorlardı "kuzum hoşgeldin " "hoşbuldum anne ben odama çıkıyorum yoruldum da bugün anıllarla dolaştık biraz yemek hazır olunca seslenirsiniz" dedim ve ardından odama çıktım üzerimi değiştirip ellimi ve yüzümü yıkadıktan sonra kitaplıkta olan kitaplardan bir tanesini alarak okumaya başladım uzu bir süre daha kitap okuduktan sonra göz kapaklarımın ağırlaşmasıyla kendimi uykunun kollarına teslim etim
" Afra Afra burdayımm Afra" etrafıma baktığımda karanlık bir yerdeydim birden önümde beliren ışıkla irkildim ama ışık tek bir yeri aydınlatıyordu ve Mert ordaydı yavaş adımlarla bana doğru yaklaşıp elini yanağıma koydu "Afra sen bana inanıyorsun değilmi ben deli değilim sen bana inanıyorsun değilmi " diyerek yalvaran gözlerle gözlerime bakıyordu başımı sağa sola salladım " "be- ben şey ama sen iyileşiceksin " "sen de bana inanmıyorsu sende BEN DELİ DEĞİLİM " deiyerek bağırmaya başladı gözlerinden kan akmaya başladı ardından elindeki bıçakla bana yaklaşmaya başladı ben dehşetle ona bakarken bıçağı kaldırıp kendi boynunu kesti kanlar yüzüme fışkırırken güçlü bir çığlık attım
Birden yatağımdan sıçrıyarak uyandım kabus görmüştüm hala şok içinde boş duvara bakarken annem odaya girdi "kızım hadi yemek hazır Afra sen iyimisin suratın kireç gibi olmuş " "iyiym anne kabus gördüm sadece" diyerek yataktan kalktım yüzümü yıkadıktan sonra aşağı indim masaya geçip oturdum babama bakara gülümsedim ardından yemeğimi yemeye başladım birden kapının kırılıcak gibi çalmasıyla irkildim "Allah Allah kim bu böyle kapıyı kırıcak gibi çalan" diyerek annem kapıya bakmaya kalktı "bekle hanım ben bakarım " diyerek bu sefer babam kalktı kapı deliği bakarak bıkkın bir şekilde kapıyı açtı " ben geldimm " Anılın sesini duymamla kıkırdadım "oğlum öyle kapı çalınırmı yüreğim ağzıma geldi vallahi " diyerek annem Anılı azrlamaya başladı "tamam betül ana kıyma bana sadece fazla set vurdum kapıya " diyerek anneme sarıldı "tamam şaklabanlık etme geç otur sofraya " diyerek bu sefer babam ona kızmıştım hemen başını sallayıp sofraya oturdu
Yemeğimizi yedikten sonra Anılla babam tavla oynamaya karar vermişlerdi üst kattata tavlayı getirip masaya bıraktım annem çayları masaya bırakarak oda oturdu " betül mom ı am drikin milki çaklıt " anılınbu ingilzceyi bilmeyip konuşması beni çok güldürüyordu annem ona uzaylı görmüş bakışı attı "evladım türkçe konuş ne diyon anlamıyom" "okey yes betül ana çikolatalı süt varmı" babam anıla ters ters bakarak " oğlum koca adam oldun napıcan çikolatalı sütü al işte önünde türk çayı var " ben onların bu haline gülerken anıl bana bakarak " şimdi haluk fadır ben koca adamım tabi ben afra şey eder diye yani afra içmek ister diye şey etttim "dedi babam sabır çebır çekerk oyunu başlattı
Babam anıla gülümseyerek kolunu açmasını bekliyordu " ya haluk fadır hile var afra sana yardım etti " ben anıla gülerken oda zoraki koltuk atını açtı babam tavlayı anılın koluna koydu " hadi bakalım geç oldu ben seni eve bırakayım "dedikten sonra babam anılı eve bırakmıştı bende odama geçip yatağıma uzandım ardından kafamdaki düşüncelerle beraber kendimi uykunun kollarına bıraktım ...
Evettttt yeni bölüm geldi fikrleinizi lütfen belirtin ve oy vermeyi unutmayın lütfen
Bu arada sizce karakter tanıtımı yapayımmı?
Sizi seviyorummm🌑☁
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hastalıklı Aşık
Chick-LitBir insan sizce ne kadar sevebilir bence hastalıklı bir aşka dönüşene kadar