save me - btsYan yana uyumlu adımlar atarak merdivenlerden çıkarken aklımda asansörlerden nefret etmeme sebep olan anımız dönüp dolaşıyordu. Böyle kötü bir anıyı bile özlemle anabiliyordum gerçekten şaşırıyordum kendime.
Daha küçükken, dünyadan habersiz olduğumuz tek derdimizin okuldan koşarak gelip televizyon karşısında kimi zaman tteokbokki kimi zaman annelerimizden gizlice para biriktirip aldığımız hotdogları yediğimiz zamanlardı.
Daha ikinci sınıftaydık ve yıl sonuna yaklaşırken okulların düzenlediği çeşitli etkinliklere katılıyorduk sınıfla birlikte.
Okulla gittiğimiz bu gezilerden birinde eşleşen anahtarlıklardan satın almak için gruptan ayrıldığımızı hatırlıyordum. Dışarda tek başımıza gezmemize izin verilmediğinden ,hepimiz öğretmenin arkasınsa sırayla ilerliyorduk.
Ancak unutulan bir şey vardı ki ne Jungkook ne de ben diğer herkes gibi disiplin kurallarına uyum gösteren iki çocuk değildik.
Girdiğimiz binadaki hediyelik eşya satan amcayı önünde de elma şeklindeki anahtarlığı görünce Jungkook'u kolundan çekip gizlice ayırmıştım sıradan.
"Şunlardan alalım" demiştim Jungkook'a. Ben elma sevmezdim aslında ama o çok severdi. Sırf onun için annemle birlikte her haftasonu elmalı turta yapıyorduk.
"Pekala alalım güzelmiş" dediğinde ondan önce davranıp annemin verdiği harçlığımdan ödemiştim parasını.
O zamanlar çok duygusal düşünen biri değildim ancak Jungkook'un benim için öneminin farkındaydım, ikimiz de tek çocuk olduğumuz için kardeşim diyebileceğim kadar yakındı bana.Bir elmanın iki yarısı gibiydik. En azından benim için öyleydi. O yanımda değilken her zaman eksik hissederdim. O zamanlar o anahtarlığa yüklediğim anlam çok büyük olmasa da zaman geçip yollarımız ayrıldığında ve bendeki elma bir daha diğer yarısıyla tamamlanamadığında anlamıştım önemini ve yeri doldurulamaz değerini. Yarım hissetmenin nasıl olduğunu görmüştüm ve bundan hiç hoşlanmamıştım.
Elimizde satın aldığımız anahtarlıklarımızla koşarak sınıftakilerin arkasından iki üst kattaki sergiye çıkmak için acele etmiştik.
Diğerleri merdivenden çıkarken üst katta öğretmenin durup bizi sayacağından emin olduğum için merdivenlere yönelen Jungkook'u kolundan çekmiştim tekrar.Sıradan ayrıldığımızdan azar yememek için benim fikrime uyup akıllılık ederek asansöre binmiştik.
Gerçekten çok akıllıydık.Asansör tam olarak iki katın arasında olduğunu düşündüğüm bir anda sarsılarak durduğunda çığlık atıp korkuyla hemen yanımdaki Jungkook'un koluna yapışmıştım.
Durmasıyla birlikte karanlığa gömülen asansörde korkuyla titremiştim çünkü o zamanki aklımla öleceğimizi düşünmüştüm hemen.
Seslenmiştik ama kat arasında kaldığımızdan olsa gerek sesimiz duyulmamıştı bir türlü. Öğretmenler yokluğumuzu fark edip her yeri arayıp da asansöre binmiş olma ihtimalimizi düşünesiye kadar öylece benim korku dolu seslenmelerim içinde beklemiştik.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gone //RoséKook
Fanficbir kilo demir mi daha ağır yoksa ona karşı hislerim yokmuş gibi davranmak mı ? |Mayıs2021 |