Prensin Efendisi - Merthur ( Uzaylı Prensler Serisi 4 )

3. Bölüm

Emrys 7. Sınıf mıydı?

" Kişinin Ateusunun boyutu, telepatisinin gücünü belirler. Bu yüzden yüksek seviyeli telepatlar çok nadirdir. Yeterince büyük bir Ateus ile doğmak son derece nadir gerçekleşen bir şeydir. Ancak yaygın olarak bilinmeyen şey, telepatini güçlendirmenin mümkün olmasıdır. Tıpkı herhangi bir kas gibi, kişinin Ateusu da geliştirilebilir. "

" Beynin kapasitesi sınırsız değil. Kişi yüksek seviyeli bir telepat olarak doğmamışsa, Ateusunu büyütmenin bir bedeli vardır. Sadece beynin başka bir bölümü pahasına artırılabilir. İşe yaramaz duyguları ve hisleri, telepatinin kapasitesini arttırmak için feda etmek en mantıklı olanıdır. "

////****////

Bir Usta ile bir çırak arasındaki telepatik bağ alışılmadık bir şey olmamasına rağmen, Usta 'nın henüz iddia etmediği bir çaylak ile bir bağ kurması duyulmamıştı.

////****////

Resmi olarak Emrys' in çırağı olduğunda, Efendisi saçına bir tala örecekti ve bu, onu iddia edilmiş bir çırak olarak işaretleyecekti. Ama şimdilik saçıyla ilgili hiçbir şey yapamıyordu.

////****////

" Nasıl oluyor da bu uyumluluktan etkilenmiyorsun? "

Emrys'in yüzündeki ifadeyi hiç okuyamıyordu. " Çünkü senin aksine, duygularımın beni kontrol etmesine izin vermiyorum. Daha önce de söylediğim gibi duygu kapasitem çok sınırlı. "

Bu yüzden döndü, ileri doğru uzanıp dudaklarını Emrys 'in yanağına sürttü. " İyi geceler Usta."

*****************************

Arti daha önceden Usta Emrys tarafından önceden hak iddia edilmenin izole edici bir şey olduğunu düşünmüşse bu, bir deneme çırağı olarak kendini ne kadar izole hissettiğiyle kıyaslandığında hiçbir şeydi. Artık hiçbir yere sığmıyordu, ne çaylaklara ne de çıraklara. Çaylaklarla hala paylaştığı birkaç sınıf düpedüz dayanılmaz hale gelmişti, diğer çaylakların zehirli kıskançlığı nefes almasını zorlaştırıyordu.

Çıraklara gelince, onların saflarına katılacak kadar iyi olmadığı için ona tepeden bakıyorlardı. Ama aynı zamanda, büyük ve korkunç Emrys Idhron'un altında çıraklık yaptığı için ona karşı ihtiyatlı davranıyorlardı. Çırak olmakla ilgili olan şey buydu: Her zaman sadece kendi erdeminize göre değil, Üstadınızın kim olduğuna göre yargılanırdınız. Bir çırak son derece zeki ve güçlü olabilirdi, ancak Efendileri böyle değilse saygı görmezlerdi.

Her şey oldukça yorucuydu ve fazlasıyla kafa karıştırıcıydı. Arti çıraklar arasındaki sosyal hiyerarşiden, dolambaçlı kargaşadan hoşlanmamaya başlamıştı bile. Doğrusu, Efendisiyle vakit geçirmeyi çok tercih ediyordu. Yedi ay önce birisi ona Emrys Idhron'un ona eşlik etmesini akranlarınınkine tercih edeceğini söyleseydi, inanamayarak gülerdi. Ama ondan hoşlandığından bile emin olamasa da, Efendisiyle vakit geçirmekten hoşlanıyordu.

Emrys iyi bir adam değildi. Onun soğuk kalpli, manipülatif bir piç olduğundan şüphelenmekte haklıydı. Arti onu ne kadar iyi tanırsa, Emrys 'in acımasız biri olduğunu o kadar iyi anlıyordu. Emrys bir tür sosyopattı. Diğer insanların duygularını hiç umursamaması şaşırtıcıydı. Başkalarına kötü davrandığı için herhangi bir suçluluk veya pişmanlık hissetmiyor gibiydi. Efendisine karşı tamamen adil olmak gerekirse, Emrys 'in eylemlerinin veya sözlerinin başkalarına zarar verebileceğini çoğu zaman fark etmediğinden oldukça emindi. Emrys Idhron insanları ancak amaçlarına ulaşmak için kullanabildiğinde ilginç buluyordu. Efendisinin herhangi bir duygusu varsa, o kadar derine gizlenmişlerdi ki, istese bile artık bulabileceğinden emin değildi.