Prensin Efendisi - Merthur ( Uzaylı Prensler Serisi 4 )

6. Bölüm

Gerçekten de, yıllardır aralarında var olan söylenmemiş şeylerden mi bahsediyorlardı? Yoksa hayal mi ediyordu?

" Neden beni aletinle susturmuyorsun? İstediğini biliyorsun Usta. Yıllardır istedin, kabul et. " Başını iki yana salladı ve gülümsedi. " Javier biraz bana benziyor. Bu yüzden mi kaldı? Eminim sikini ona her soktuğunda, onun yerinde benim olduğumu hayal ediyorsundur. "

" Evet, seni istiyorum. Fiziksel olarak. Bunun bir anlam ifade ettiğini düşünüyorsan, gerçekten hayal kuruyorsun. Ben sağlıklı bir adamım ve sen iğrenç bir şekilde güzelsin; hepsi bu. Sen, Javier, bir başkası - benim için fark etmez. Temel dürtülerimin kölesi olmayacağım. Sana dokunmamayı seçersem, bunun bir nedeni var ve vücudumun arzuları fikrimi değiştirmeyecek. "

////****////

Tethru, avının etrafında dönen bir yırtıcı gibi onun etrafında dolaştı. " Şaşırtıcı derecede yakışıklı ve güzelsin. " dedi neredeyse dalgın bir sesle, sakalını sıvazlayarak. " Bir gerileme için bile, fiziksel görünüşün dikkat çekici. Bu bana senin çok pahalı bir genetik mühendisliğinin ürünü olduğunu düşündürüyor. Bu tür ileri genetik mühendisliği genellikle yalnızca kraliyet ailelerinin üyelerine açıktır. " dedi.

Arti güldü. " Biraz abartmıyor musunuz efendim? "

Tethru sadece dudaklarıyla gülümsedi. " Belki. Ama Emrys'in seni Yüksek Hronthar'a getirdiği sıralarda senin yaşında bir kraliyet çocuğunun da kaybolmuş olmasının gerçekten çok büyük bir tesadüf olup olmadığını merak ediyorum. "

Panik, öfke ve tiksinti vücudunu doldurdu, görüşü kırmızıya döndü ve Arti daha ne yaptığını bile anlamadan önce Tethru boğulmuş sesler çıkarmaya başladı.

Kendine geldiğinde Tethru üzerine yığılmıştı. Ağırlığının altında eziliyordu.

Az önce Düzenin Büyük Üstadını boğarak öldürmüş müydü?

Tethru ölmüştü.

Onu öldürmüştü. Bir insanı öldürmüştü.

**************************************

Arti nefes nefese uyandı, kalbi hala hızla çarpıyordu, panik, öfke ve iğrenme duyguları göğsünü sıkıştırıyordu. Titreyen parmaklarını gözlerine bastırdı ve nefes alıp verdi. Her şey yolundaydı. İyiydi. Tethru ona gerçekten kötü bir şey yapmamıştı. Kötü bir şey olmamıştı.

Bir kişiyi öldürmesi dışında.

Aşağılık, sapık bir insan, diye hatırlattı Arti kendine. Pek yardımcı olmamıştı. Tethru' nun nefes nefese kaldığını, gözlerine yayılan korkuyu ve ardından paniği, hayatından geriye hiçbir şey kalmayana kadar çırpındığını hala duyabiliyordu. Bir hayat, gitmişti. Aynen böylece.

O bir katildi.

Arti bitişikteki banyoya koştu ve tuvalete ulaşır ulaşmaz kustu. İç çekerek ağzını suyla çalkaladı. Kafasını kaldırdı ve aynadaki yansımasına baktı. Gözleri solgun yüzündeki tek renkti. Boynundaki çirkin izler bile hiçbir şey olmamış gibi gitmişti.