Emrys 'in yüzü okunaksızdı ama telepatik varlığı gergin ve tedirgindi. " Bununla ilgili anılarını silebilirim. " dedi sanki havadan sudan bahseder gibi.
" Yapabilirsin. " dedi Arti, bunu bir seçenek olarak bile düşünmediği için kendinden, bu adama hala ona zarar vermeyeceğine güvendiği için nefret ederek. " Ama bunu neden yapasın ki? Ne de olsa planını harfiyen uygulayacağım. Hiçbir şey kaybetmedin Usta. Aptal sevgimden başka hiç bir şey. "
****////****
Kardeşlerin benzer telepatik işaretlere sahip olması gerekiyordu.
Sonunda, saatlerce süren bir çalışmadan sonra, kendi işaretinin zihinsel bir kopyasını yapmayı başardı ve sonra bunu Draco 'nunkiyle karşılaştırdı.
Sonuç keskin bir şekilde nefes almasına neden oldu.
Telepatik işaretlerinin ne kadar benzer olduğu açıktı. Ne kadar tanıdık. Böylesine bir benzerlik ancak yakın akrabalar arasında olabilirdi.
Arti meditasyonundan çıktı ve hala huysuz bir şekilde pencereden dışarı bakan adama baktı.
Kardeşine.
Erkek kardeşine. Ağabeyine.
******************************
Manastırda yeniden belirdiklerinde Arti ne beklediğinden emin değildi ama Emrys 'in ona soğuk bir şekilde, " Hronthar'a git. Burada işim var." demesini de beklemiyordu. Bunu dedikten sonra Emrys kahverengi cübbesinin hışırtısıyla gitti. Arti uzaklaşan sırtına baktı, kalbi ayaklarının dibinde bir yerdeydi.
Tamam. Sarılmak ya da basit bir "tekrar hoşgeldin" almak çok fazla bir şey istemekti galiba.
Aptalca kör olduğunu hissetti ve kendisinden başka suçlayacak kimsesi yoktu. Ustası onu umursamadığını daha kaç kez belli edecekti? Dünyası nihayet o soğuk, kalpsiz adamın etrafında dönmeyi bırakmadan önce ona kaç kez pislik muamelesi görecekti?
Öfke duyularını doldurdu ve Arti buna izin verdi. Öfke, göğsündeki bu zavallı, ağrılı duygudan daha iyiydi.
Siktir et onu!
Ondan nefret ediyordu. Ondan nefret ediyordu, ondan nefret ediyordu, ondan nefret ediyordu.
***************************
Arti öyle bir öfkeye kapıldı ki Emrys kaleye geri döndüğünde bir yüzleşme için can atıyordu. Başlangıçta, yeterince tatmin edici olmasa bile Emrys'e karşı soğuk davranmak istemişti. Ama aylar boyunca ona soğuk davranmıştı ve hiçbir etkisi olmamıştı. Hayır, bu yeterli değildi. Bir kavga için yanıyordu, bir-
" Ne istiyorsun Arti? " diye sordu Emrys kendi yatak odasına girerken. Ona bakmadan taşıdığı çantayı yere koydu.
Arti ona baktı, kalbi öfkeyle çarpıyordu. " Siktir git Usta! " dedi zevkle ve Emrys 'in soğuk gözlerinin biraz kısılmasından keyif aldı.
" Kötü bir ruh halinde olduğunu görüyorum. " dedi Emrys.
" Nedenini hayal edemiyorum. Söylemesi çok mu zor? 'Geri dönmene sevindim Arti. Endişelendim. Sana nasıl davrandılar? Yaralandın mı?' Sert bir şekilde güldü. " Ama hayır, bu gerçekten umursamanı gerektirir değil mi? "
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Prensin Efendisi - Merthur ( Uzaylı Prensler Serisi 4 )
FanficEmrys Idhron, kendini duygulardan arındırarak tamamen güçlenmeye odaklanmıştı. Hiçbir şey ve hiç kimse onu amaçlarından saptıramazdı. Kimse kalkanlarını aşarak senelerce uğraşarak edindiği gücü ondan alamazdı. Ancak planları, ufacık bir fidan gibi k...