BALBADEM

Üçüncü Bölüm

"Bade uyan artık güzelim." sesiyle gözlerimi açtım. Ses kapının önünden geliyordu ve Boraya aitti. Kalkıp kapıyı açtım.

"Günaydın."

"Günaydın güzelim. Seni kahvaltıya bekliyoruz. Hazırlanıp gel hadi."

"Tamam. Geliyorum hemen."

"Ben iniyorum."

"Tamam."

O gidince kapıyı kapatıp banyoya girdim. Dün gece Borayla konuştuktan sonra hemen yatmıştım. Dün gelirken giydiğim pantolon ve tişörtü de giyip aşağı indim. Herkes masa da beni bekliyordu. Ayıp olmuştu galiba.

"Sonunda gelebildi evimizin prensesi." dedi kinayeli bir tonda Yankı.

Hayır beklese özür dileyecektim zaten. Neydi benimle alıp veremediği bunun? Tam ben konuşacakken Mehmet Bey konuştu. "Yankı." dedi uyarır bir tonda.

Gözlerimi Yankı hariç diğerlerinin üstünde gezdirip konuştum. "Kusura bakmayın. Kahvaltıyı ne zaman yaptığınızı bilmediğim için geciktim."

"Önemli değil kızım. Nolacak bir kaç dakika beklemekten." dedi Derya Hanım gülümseyerek. Ben de ona gülümseyip Bora'nın yanına oturdum. Bana gülümseyip göz kırparken ben de ona gülümsedim.

Kahvaltıya devam ederken Mehmet Beyin sesiyle ona döndüm. "Bugün ki planlarınız ne? Kızım sen ne yapacaksın? Özellikle ne karar verdin?"

"Ben bugün teyzemlere eşyalarımı toplamaya gideceğim." Derya Hanım ve Mehmet Bey'in yüzü aydınlandı.

"Nasıl yani? Sen bizimle mi yaşayacaksın?" dedi nefretle Gediz.

"Tabii ki bizimle yaşayacak. Sizin kardeşiniz o Gediz. Nasıl Bora bizimle yaşıyorsa doğal olarak. Bade de bizimle yaşayacak."

"Ben ayrı eve çıkmak istiyorum baba." dedi Gediz. Ne alıp veremediği vardı bu salakların benimle? Biri laf çarpıtır. Biri ben evdeyim diye ayrı eve çıkmak ister.

"Gediz saçma sapan konuşma. Kardeşiniz o sizin. Nasıl o geldi diye ayrı eve çıkmak istersin!?" dedi Derya Hanım.

"Anne bırak Allah aşkına! Kardeşim falan değil o benim."

"Ne alıp veremediğiniz var sizin benimle ya!? Daha dün tanışmışken ne yapmış olabilirim size?"

"Bence sen daha iyi bilirsin yaptıklarını."

"Ya ne yapmışım benim bilmediğim ama sizin benden nefret etmenize sebep olan?"

"Ya kızım konuşturma beni annemin babamın yanında. Sen gayet iyi biliyorsun ne yaptığını."

Artık iyiden iyiye bağırıyordum. "Ya ne yapmışım söyle de bileyim diyorum."

"Hem Emir denen çocuğu hem de Ulaş mıdır her ne boksa onu aynı anda idare etmiyor musun kızım!?"

Duyduklarımla şoka girdim. Ne diyordu bu gerizekalı. Ulaş dayımın oğluydu. Emir de kardeşim gibiydi zaten. Mehmet Bey ve Derya Hanım da şok içindelerdi.