Zamanlayıcı

149 17 1
                                    

Uzun zamandır,hava hiç bu kadar iyi değildi.Herhalde eskiden olsa griye çalan karanlık atmosfer insanlara gökyüzünün rengini unutturmuştu.Bi an için Jim kendisinin haksız yere bu cennet ve cehennem gibi yere geldiğine düşünerek uyandı.Anlaşılan dün akşam fazla adrenalin ve yorgunluktan saçmalıyordu, o başta çocukları için gelmişti ve tabi ki "Elisabeth ".
Anlaşılan Elisabeth onu unutamamıştı, ama geçmişte Jim ' in yaptıkları Elisabeth 'i etkilemişti.Jim ama burası yeni dünya diyerek geçmişi silmek istedi, zaten hapse girmesinin mantıklı bi sebebi vardı.

Sabah teknoevde sesler çıkıyordu, Jim ' in kulübesinin hemen yanıydı.Jim içeri girmek istedi ama onun eski bi asker olduğundan kafasının almayacağı için içeri girmesine izin vermediler.Tam o sırada Elisabeth'i gördü acele bi şekilde içeri girdi, anlaşılan bi şeyler ters gidiyordu.

Jim neyse diyerek yanına iki üç adam aldı ve dün akşamdan kalan araçı almaya gittiler.Jim'in yanındakiler araça lastik takarken aynı anda yerdeki devasa büyüklükteki ayak izlerine hayret içinde bakıyorlardı.Jim ise dünkü yaratığın niye onları hemen orda öldürmediğini düşünüyordu.Telsizi çaldı..... bip bippp... Komutandı " hadi nerdesiniz?!"Jim tamam yarım saatte ordayız dedi.

Komutan nedense bu sefer o kadar sinirli değildi, Jim'e bağırmadı.

Jim yine düşünceli bi şekilde sabahtan beri garip olayları düşünüyordu.Arabayla vardılar köye derken Komutan ve bilim insanları tartışıyorlardı.Jim konuşmanın dünkü yaratıkla ilgili olduğunu düşünüyordu ki aslında tartıştıkları şey 10.000 yıl geri değil 1.000.000 yıl geri gitmişlerdi.Bunuda dünkü hayvanın derisinden kopan parçadan anladılar.Yani zamanlayıcıda "zaman makinesinde sorun vardı, artık başlarının çaresine bakacaklardı.Ona göre hazırlık yapan Komutan bunları dinlerken deli dönmüştü.Bilim adamlarından biri ama en azından aramızda hayvanlardan anlayan biri var dedi.O kişi Michael 'in kuzeni Jessica idi.
Jessica hafiften burnu havadaydı Michael gibi.Yüzü adeta kireç gibi bembeyazdı. Omuzlarına kadar kızıl saçları, yeşile çalan mavi gözleriyle odadaki herkesi büyülemişti.

Jessica " Merhabalar hemen konuyu uzatmadan açıklayayım:Öncelikle bende sizin gibi şaşkınım, ama bundan önce bunlarla ilgili üniversitede tez hazırlamıştım." derken masanın ucunda Komutan yüksek sesle kahkaha attı.Komutan"Yani bu olayı bi üniversite öğrencisi mi çözecek, güldürmeyin!!" Herkes konuşmaya başladı.Odanın içindeki uğultu bi an bi çığlıkla kesildi.Çığlığı atan Madam Philips idi.Aralarında en bilgili ve en yaşlı kişiydi ,aslında tek yaşlı kişi oydu.Madam "Ben bayan Rebecca'ya güveniyorum "derken adını düzeltti "Pardon Bayan Jessica" dedi ve konuşmayı Jessica ya bıraktı.Asker ve bürokrat o an için Madam niye geldiğini tartışıyorlardı.Komutan "Bu bunak kadının ne işi var ! Eninde sonunda bütün iş bize kalacak "derken Jim 'e baktı.
Jim toplantıda tek anladığı şey bütün zor işlerin o ve bugün yanında gelen çömezlere kalacaktı.Jessica bilimsel konuştukça herkes sıkılıyordu ve beklenen oldu.Komutan ani bi şekilde kapı çarpıp çıktı , bu da toplantın bittiğini gösteriyordu.

TERRA NOVAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin