║savaşın başlangıcı

1.9K 229 259
                                    

║savaşın başlangıcı

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

║savaşın başlangıcı

Ginny'yi izliyordu Juliet. El kol hareketleriyle maçta attığı sayıları anlatırken oldukça heyecanlı gözüküyordu. 

"Gördün onu değil mi?" dedi Juliet'e. "Tucker'ın benden bir kaçışı vardı!"

"Maçı ben sundum Ginny." dedi Juliet sırıtarak. "Cidden iyi oynadın ama keşke..." Kahverengi gözler masanın uzağında kahvaltı eden McLaggen'ı bulmuştu. "Kendini bir halt sanan birisi tüm pozisyonlarda oynamaya çalışmasaydı da kazansaydık."

Ron homurdandı. "Hastane Kanadında maçı dinlerken sinir krizi geçirmiştim." dedi. "Rezil salyangoz."

"Harry'nin görevine soyunduğu çok belli." dedi Ginny ve Harry'ye döndü. "Maçta devamlı kavga ettiniz."

Harry öfkeyle çatalını sıkarak "Çünkü çemberler hariç her yerdeydi!" dedi. "Her şeye bir laf söylüyordu."

 "Ben bile uyardım dayanamayıp." dedi Juliet. Maç esnasında McLaggen neredeyse sahanın ortasına gelmişti ve Juliet kendini tutamayarak yerine geç McLaggen, diye haykırmıştı. 

Harry oflayıp tabağındaki brokoliyi köşeye iterken "Ron'un iyileşmesi iyi oldu, bir maç daha o sümük beyinliye katlanamazdım." dedi.

Ginny gülerek "Çok komiktiniz, başka zaman olsa gülerdim halinize." dedi. 

Sahiden de ikisinin çekişmesi ve Harry'nin McLaggen'a devamlı ateş püskürmesi o kadar komikti ki Juliet de o görüntüyle çok eğlenmişti. Tabii maçı Hufflepufflara karşı kaybetmeleri hiç hoş olmamıştı. 

Öğle yemeğinde hala Quidditch konusu konuşulurken Juliet omzuna dokunan elle arkasına döndü. Tanımadığı bir Ravenclaw ona bakıyordu. "Fortes, Profesör Dumbledore seni odasına çağırıyor."

Juliet'in kaşları kalktı. "Tamam, sağ ol." dedi. Ne olduğunu bilmiyordu ancak Draco ile bir alakası olduğunu düşünmüştü. Ravenclawlı yanlarından uzaklaşırken Slytherin masasını buldu gözleri. Draco yanındaki Parkinson ile bir şeylerden konuşuyordu.

"Ne oldu?" diye sordu Ginny merakla. "Dumbledore seni niye çağırıyor?"

"Emin değilim. Çok şey olabilir." dedi Juliet ayağa kalkarak. "Gidiyorum, akşam konuşuruz bu konuyu."

Juliet, Büyük Salon'dan çıkıp Dumbledore'un odasına yürürken aklında iki konu vardı. Ya Draco hakkında konuşacaklardı ya da Sebastian hakkında. Belki Fortes Silahlanma ile bir alakası olan bir konu da geçebilirdi aralarında.

Odanın önündeki goblin kendisinin gelmesini bekliyormuş gibi dönerek açıldığı anda Juliet taş merdivenleri tırmanmaya başladı.

Dumbledore odasında yalnız değildi. Babası ve ağabeyi de odadaydı. Juliet tek kaşını havaya kaldırarak onlara baktığında bir şeylerin yanlış gittiğini fazla iyi anlamıştı. İkisinin de burada olması iyiye işaret olamazdı.

𝐏𝐄𝐑𝐃𝐄 𝐀𝐑𝐊𝐀𝐒𝐈「ʜᴀʀʀʏ ᴊ. ᴘᴏᴛᴛᴇʀ」Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin