║şömine önü

3.3K 215 175
                                    

║şömine önü

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

║şömine önü

"Neredeyse bitti." dedi Draco. Gözleri Juliet'in üzerindeydi. "Başarmaya oldukça yakınım."

Juliet dizlerini kendine çekerek kollarını sardı ve çenesini yasladı dizlerine. "Dumbledore ile bir daha konuştun mu?"

"Konuştum, devam etmemi söyledi." dedi.

"Kim-Olduğunu-Bilirsin-Sen senin gerçekten Dumbledore'u öldürebileceğine inanıyor mu?" diye sordu Juliet kuşkuyla. "Yani... Kendisi bile ondan korkarken..."

"Bilmiyorum, cidden bilmiyorum."

"Peki, Dolap'ı tamir ettikten sonra... Sana ne olacak?"

Draco dudaklarını yalayıp yutkundu. "Dumbledore birisine talimat vermiş, bu olaydan sonra annemle onun yanında yaşayacağız. Karanlık Lord'un ve diğerlerinin bizi bulamayacağı güvenli bir yerde."

Bir süre sessizce oturdular. Juliet sonra "Bize güvenebilirsin Dray." dedi. Gözleri Draco'nun buz mavisi gözlerini bulmuştu. "Sadece bana da değil. Ne kadar istemesen, onları sevmesen de Harrylere de güvenebilirsin. Sana yardımcı olurlar."

Draco kaşlarını alayla kaldırdığında Juliet gözlerini devirdi. "Ciddiyim, kim olduğun önemli değil."

Sarışından ses çıkmadı. Juliet onun omzunu sıvazlayarak ayağa kalktı. "Gitmem gerek, sonra görüşürüz."

Harry ile buluşmak için sözleşmişti ve onu bulması gerekiyordu.

"Görüşürüz." dedi Draco.

Juliet, şatoya girip Gryffindor Kulesi'ne giden merdivenleri tırmanırken telaşlı Hermione ile karşılaştı. Kabarık saçlı cadı az kalsın Juliet'e sertçe çarpıp ikisinin de merdivenden yuvarlanmasına sebep olacaktı.

"Hermione, dikkat et! Nereye böyle aceleyle?"

"Ron-" dedi Hermione soluk soluğa. "Ron zehirlenmiş."

Juliet'in gözleri büyüdü ve ağzından tiz bir "Ne?" sesi çıktı. Hermione merdivenleri hızla atlamaya devam ederken Juliet peşinden ilerledi. Birlikte hızlıca Hastane Kanadı'na ilerlediler.

Hermione kapıyı aceleyle açıp içeri daldığında Juliet, baygın yatan Ron'un yanındaki Harry ve Slughorn'u gördü. Bir dakika, Slughorn mu?

"Ah, Ron." Hermione hemen yatağın başında durup ona baktı. Gözleri dolu dolu olmuştu bile. "Nasıl oldu? İyi mi o?"

"İyi, iyi." dedi Slughorn. "Poppy iyi olduğunu söyledi."

Hermione dolu gözlerini apar topar silerek derin bir nefes verdi. Juliet "Nasıl oldu?" diye sordu merakla. "Yani..?"

"Geçen Noel'den önce bana gelen çikolataların içinde aşk iksiri varmış." dedi Harry. Juliet yüzünü ekşitti. "Ron da bilmeden yemiş. Ben de Profesör Slughorn ona panzehir verir diye yanına götürdüm."

𝐏𝐄𝐑𝐃𝐄 𝐀𝐑𝐊𝐀𝐒𝐈「ʜᴀʀʀʏ ᴊ. ᴘᴏᴛᴛᴇʀ」Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin