𝐏𝐄𝐑𝐃𝐄 𝐀𝐑𝐊𝐀𝐒𝐈「ʜᴀʀʀʏ ᴊ. ᴘᴏᴛᴛᴇʀ」

║sert darbe

║sert darbe

Juliet birkaç gündür Snape'i gözlemliyordu. O odadan bu kadar rahat çıkabilmiş olması normal değildi. Snape'in ona git demesi de normal değildi.

Güzel cadının gözleri devamlı Snape'in üzerinde olsa da adam renk vermiyordu. Sürekli odasındaydı, Carrowlar tarafından işkence çeken öğrenciler hakkında kılını kıpırdatmıyordu.

Yine de Juliet'in içindeki ses onu dürtüp duruyordu. Gözünü aç, diyordu o ses. Ve Juliet bu sese karşı koymuyordu.

Bileğindeki bilekliğiyle oynarken yine Karanlık Sanatlara Karşı Savunma dersliğine girmişti.

Arka sıralara, Parvati'nin yanına otururken bu sefer derslerinin Slytherinlerle olmasına içten içe homurdandı.

Carrow içeri girdiğinde Juliet ona tersçe baktı. Bu ders sessiz kalacak, ceza almamak için çabalayacaktı.

Son cezasında Sebastian'ı görünce işin ciddiyetinin farkına varmış ve kendini kollaması gerektiğini kabullenmişti.

"Imperius." dedi Carrow. "Başlayın."

Başka bir şey söylemesine gerek yoktu. Juliet, Parvati'ye döndü. "En azından Cruciatus'tan daha iyi." dedi.

Ayrıca Juliet'in karşı koyabildiği bir lanetti bu. Babası ve ağabeyi bunun için çabalamış, Juliet'i Imperius'a hazırlıklı bir hale getirmişlerdi.

"Imperio." dedi Juliet. Yapılması en kolay Affedilmez Lanet'ti. Bu üç laneti hissetmeden o laneti yapamazdı kişi ve bir kişiye istediğini yaptırmak için içinden bir istek duyabilirdin, bu kolaydı. Parvati'nin yüzü gevşeyip rahatladığında Juliet "Masaya çıkıp yere atla." dedi.

Parvati dediğini yaptığında Juliet tatmin olmuş bir şekilde gülümsedi.

Tam laneti kaldırmak üzereydi ki hemen arkasından gelen "Senden iyi bir Ölüm Yiyen olur Fortes." sesiyle gerildi. "Tıpkı amcan gibi."

Dişlerini sıktı cadı. Yutkundu ve arkasını döndü. Carrow'un pis pis sırıtan yüzüyle karşı karşıya gelmişti. "İyi bir Ölüm Yiyen taraf değiştirirse ne olur biliyor musunuz efendim?" dedi.

Carrow ona sorgularcasına baktığında Juliet buz gibi bir gülümsemeyle "İyi bir Seherbaz." dedi. Sözleri kesindi, duruşu da dikti. "Tıpkı babam gibi."

Karşısındaki adamın yüzünün gerilmesini ve öfkeyle kasılmasını zevkle izledi Juliet ve Parvati'ye dönüp "Sıra sende!" dedi.

Carrow hınçla kızı kendine döndürüp "Profesörünle böyle laubali konuşmaya utanmıyor musun?" dedi. Sesi yüksek olduğu için bakışlar ona dönmüştü. "Gryffindor'dan yirmi puan!"

"İstediğiniz kadar puan kırabilirsiniz." dedi Juliet. Yakıcı öfkesine rağmen sakin kalmaya çalışıyordu çünkü delirirse başına çok büyük bir bela alabilirdi. "Haklı olduğumu siz de biliyorsunuz."