Like a friend

1K 100 67
                                    

Jungkook koltuğunda geriye yaslanmış kararan havaya bakıyordu. Çiftlikten çıkmayı zor olsa da başarmışlardı. Ikinci kattan görülmeyecek şekilde atlamışlar ve çıkmışlardı. Tüm gün yorgunluğunu şimdi hissediyordu Jungkook. Gerçekten miras kalan bir şirketi yönetmekle şanslı olduğunu da anlamıştı. Jungkook vücudunda bir ürperti hissetti. Kafasını sola çevirdi. Jimin camını açmıştı. " Aç mısın?" Jimin ona baktı kısa bir süre. "Evet." Yaktığı sigarayı içine çekti Jimin. "Ben de acıktım. Ileride duracağımız bir yer olur." Jungkook kafasını salladı. Tanrı aşkına madem açtı neden sigara içiyordu ki? Bu onun midesini bulandurabilirdi. Ya da boş verin istediğini yapsın. Jungkook onunla öpüşmüş gerçeğini hala atlatamamıştı. Jimin'de açmamıştı konusunu. Ama içi içini yiyordu hala. Onun karşısında çocuk gibi ağlamamalıydı. Jungkook bunu düşünmeyi bırakarak gözlerini kapattı uyusa iyi olurdu.

"Jungkook, uyan." Jungkook mırıldandı Jimin ise derin bir nefes aldı. Dönüş yolunda küçük bir pansiyon görmüş ve sapmıştı. Etrafın iyi olduğuna kanaat getirince görevliyle konuşmuş ve bir oda tutmuşlardı. Yola yorgun şekilde devam etmek istemiyordu. "Jungkook yemek yiyeceksin. Açsın ya hani?" Jimin onun yanaklarına hafifçe vurdu. Sonunda dedi. Jungkook gözlerini kırpıştırıp etrafa baktı. "Neredeyiz?"

"Bir yer buldum. Bu gece kalacağız." Jungkook kafasını salladı. Kemerini çözüp arabadan indi. Gecenin soğuğunu teninde hissetti. "Üşüdüm, çok soğuk. "

"Içeri girelim, ısınırsın." Beraber içeri yürüdüler. Jungkookun uykusu açıldı.
Küçük bir yere girdiklerinde ortamın sıcaklığı Jungkooka yeniden dokundu. "Noona, biz odadayız. Yemeği odaya götürebilir misin?" Jungkook Jiminin arkasından kadına baktı. Kadın biraz yaşlıydı. Ona gülümsedi. "Getiriyorum, siz çıkın." Jungkook Jimine baktı. Jimin merdivenleri çıkarak ikinci kata geldi. Üç dört tane oda vardı. Jimin numaralara bakarak son odaya ilerledi. Anahtarla kapıyı açtı. "Geç." Üşüyen Jungkook odaya kendini attı. Yatakta duran örtüyü alarak üstüne geçirdi. Jimin onun haline güldü. "Gülünecek ne var!" Diye bağırdı Jungkook sinirle. "Sakin ol, sadece seni daha önce böyle görmemiştim." Jimin telefonla uğraşırken bir yandan da onunla konuşuyordu. "Bunlar başıma senin yüzünden geliyor "
Jimin ona baktı. "Amcanın yüzünden." Jungkook gözlerini devirdi. Kapı çaldığında Jimin kapıyı açmak için kalktı. "Yemekler burada. Işiniz bittiğinde tabakları aşağı getirir misiniz?" Jimin kafasını salladı. Kadın Jungkooka bakarak gülümsedi. "Ne kadar da tatlısın sen! Evden kaçmadınız değil mi?" Yaşlı kadın soruyu Jimine yöneltti. Jimin kafasını salladı. "Sadece geziyorduk. "
"Iyi geceler size. Yorgun görünüyorsunuz. Bir şey isteyecek olursanız odam aşağıda, dördüncü oda."

"Teşekkür ederiz noona " kadın odadan çıktı. Jimin elindeki tepsiyi masaya koydu. "Hadi gel " Jungkook masaya gitti. Küçük bir odanın masası da küçüktü. Iki sandalye vardı. Bir kişilik yatak ve küçük bir dolap. Solda ise küçük bir kapı vardı, muhtemelen banyo. Tek kişilik bir oda olmalıydı. Jungkook yemeği güzelce yedi. Ellerini yıkamak için banyoyu kullandı. Geri döndü ve örtüyü düzelterek yatağa geri yattı. Jimin yemeğini yiyordu hala. Jungkook ona baktı. "Hâlâ doymadın mı sen?" Jimin kaşlarını kaldırıp ona baktı. "Tüm gün doğru düzgün yemek yiyemedim Jungkook."

"Hızlı olsan iyi olur. Işık yüzünden rahat uyuyamıyorum." Aslında Jungkook her yerde uyurdu ama gece uykusunu daha rahat almak adına ışık en azından kapalı olmalıydı. Hem kaldıkları bu yer biraz rahatsız etmişti onu ama yine de buldukları bir yer olarak iyiydi. Daha kötüsü de olabilirdi. Jimin yemeğini hızlıca yemiş ışığı kapatıp yatağa yatmıştı. Jungkook ona sarılan kollarla şaşırdı. "Uzak dursana!" Jimin kolları arasındaki bedeni daha çok sıkıştırıp kıkırdamıştı. Jungkook ensesine değen nefes ile kıpkırmızı olmuştu. Hareket etmeyi kesmiş duruyordu öyle. "Benden utanman çok hoşuma gidiyor. " Jungkook kolunun arkasıyla onun karnına vurdu. Bu biraz acıtmıştı. " Dövmemi de ister misin? Yumruklarım güzel izler bırakıyor."

 Inheritor Jikook/kookmin Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin