Sleep with me /Jeaoulsy

1.3K 98 46
                                    

Not; küçük bir oyuncu değişikliği. Hoseok un kardeşi jisoo oldu. Tae reklam yüzü:)

...

Jimin uyuyan Jungkooku uyandırmaya çalışmış ama genç uyanmamıştı. Son çare onu taşımaktı. Jimin onu kucağına aldığında göğsüne yumuldu bir kedi misali. Öyle güzeldi ki.. Bir kedi gibi yapışmıştı kucağına. Jimin yürümüş ve kapıyı çalmıştı. Kapıyı açan olmamıştı. Cebinden zorla anahtarı çıkarmıştı. Jimin kan ter içinde kapıyı açtığında derin bir nefes almıştı. Daha sonra diğer engellerin merdiven olduğunu görünce ağzı açık bakıyordu. Bu uzun adamı taşımak zordu açıkçası. Ama Jimin buna itiraz etmiyordu. Şikâyet edesi gelmiyordu içinden. (Seven her şeyine katlanır ondan be koçum)
Onu odasına nihayet getirdiğinde yatağına bırakmak için eğilmişti. Jimin gülümseyerek kollarını ondan çekmiş ve geri çekilmeye çalışmıştı ki yapamamıştı. "Jungkook bıraksana. Yatağına geldin." Jungkook kafasını salladı. "Beraber uyuyalım. Hem... Hem kokunu alırım işte." Jimin onun yüzüne odaklandı. Kapalı gözleriyle öyle tatlı duruyordu. "Yana kay." Jungkook yarı uykulu yana kaydı. Jimin ona dönerek yattı. Jungkook onun göğsünde yer aldı yeniden.
"Jimin.. en çok sarılmayı seviyorum. İhtiyacım varmış gibi. Sana sarıldığımda tüm dertleri unutuyorum. Bir sen bir ben oluyoruz sanki koskoca dünyada. Söylesene Jimin. Bu koskoca dünyada nasıl sadece sen ve ben varmış gibi hissederim?" Jungkook alkolden ve uykudan dolayı zorla çıkarmıştı kelimeleri ağzından. Jimin kelimeleri birleştirdiğinde duyduğu şeyle mutlu olmuştu. Jungkook un tatlılığına dayanamamış ve sarılmıştı kocaman.
"Bende Jungkook. Kimse görmesin seni istiyorum. Kimse dokunmasın, kimse öpmesin." Jimin mırıldanmıştı.  Kafasını Jungkook un saçlarına gömerek uyumaya başlamıştı. Uzun zamandır biriyle uyumamıştı ve uyuyacak olması onu mutlu hissettiriyordu. Bu kişinin Jungkook olması daha da mutlu etmişti.

***
Jungkook daha da sıkı sarıldı yorganına. Başı ağrıyordu bir yandan da. Vücudu uyanmasını söylese de o gözlerini açmıyor, biraz daha uyumaya çalışıyordu. Gözlerini yavaşça araladığında ise sarıldığı şeyin bir yorgan değil bir insanın bedeni olduğunu anladı. Kendini korkuyla geri çekerken kimin olduğuna baktı. Jimini görünce derin bir nefes alıp geri bıraktı kendini yatağına. Başkası olduğunu düşününce.. Hayır hayır bunu düşünmek bile istemiyordu. Yanlışlıkla birisiyle olmak mantıklı değildi. Jimin ile birlikte olmak mantıklı mıydı yani? Diye geçirdi içindeki ses. Tabii ki bu da doğru değildi...  yatak başlığına yasladı kendini. Jimin neden yatağında uyuyordu? Dün geceyi hatırlamaya zorladı kendini. Birden yaşananlar aklına gelince  avuç içiyle alnına vurdu. Bir de ona sarılıyordu yahu. Jungkook yanında uyuyan  bedene baktı.. Jimin uyuyordu hala. Jungkook onun yüzünü incelemek için yüzü Ne yaklaştı yavaşça.
"Jimin." Diye fısıldadı. Ancak ses gelmedi. Jungkook onun yanaklarına baktı elleriyle. Gerçekten yumuşacıktı. Sessizce güldü. Eli oradan burnuna gitti. Onu sıkıp uyandırmalı mıydı?  Eliyle hafif dokunup çekti. Daha sonra elleri dudaklarında kaldı. Jungkook derin bir nefes aldı... Onu öpmüştü. Kaç kez hatırlamıyordu... Jungkook içinde onu tekrar öpmesi için çığlık atan tarafını düşünmedi. Gözleri şimdi dudaklarına odanmış, onu izliyordu. Durakların arasından çıkan sakin nefes Jungkook'un yüzüne çarpıyor bu onu daha heyecanlandırıyordu.
"Çok yaramazsın Jeongguk."

Jungkook duyduğu sesle şaşırırken ağzını bile açamadan kendini yatakta bulmuştu yeniden. Jimin onu yanına düşürmüş ve üstünde yerini almıştı.
"Bunları uyanıkken yapabilirsin. " Jungkook onun uykulu sesini duyunca yutkundu. Daha kalın çıkan sesi kulağa güzel geliyordu.

"Izle-ssni neden izleyeyim ki! Sadece sinek vardı. "  Jimin güldü. Kendini çocuk yalanlarıyla savunan bu adam onu güldürdü.

"Sende beni izlemeye daldın öyle mi?" Jungkook gözlerini ondan çekip, üstündeki varlığını unutmaya çalışarak cama baktı.
"Sineği izliyordum."

 Inheritor Jikook/kookmin Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin