Park Jimin aklından geçirdikleriyle gülümsedi. Bunlar kesinlikle iyi şeyler değildi ve o bunları yapmaktan mutluluk duyacaktı. Hızlıca odasından çıkıp akşam kahvesi içen Jeon ailesine katılmak için onların yanına gitti. Onu görünce değişen yüzlerini seviyordu. Memnuniyetsiz olmaları hoşuna gidiyordu.
"Nasılsınız?" Jungkook baktığı telefondan kafasını kaldırıp ona döndü. Jimini inceledi. Gülen yüzünün altında bir şeyler yattığını hissediyordu. Diğerlerine baktı. Ciddi yüz ifadeleri onu korkutmuştu. Jungkook un babası konuştu.
"Gayet iyiyiz,Jimin. Sen nasılsın?" Seonghwa'ya döndü Jimin.
"Ben de iyiyim hyung. "
"Kötü olman için elimden geleni yapardım." Büyük amcanın karısı içtiği kahveyi masaya bıraktı. Ayağa kalktı. Jimin ona baktı. Tamamiyle kocasının huylarını taşıyordu bu kadın.
"Elinden gelen bana yetmezdi teyze. Mutsuz olacak hiçbir nedenim yok."
"Hayat pürüzsüz şekilde ilerlemez. " Kadın topuklu ayakkabının çıkardığı seslerle oradan gitti. Diğerleri susuyordu. Jimin kaşlarını kaldırıp güldü.
"Bana alışmayacak mısınız? En azından gençler beni kabul etsin. Jungkook arkadaş olmadığımızı söyledi. Buna kırıldım açıkçası." Jimin yüzünü Jungkooka çevirdi. Jungkook ona anlamsız şekilde bakıyordu.
"Baksanıza beni boğacak gibi. Ortada yem miyim yoksa?"
"Miras aldıktan sonra yem olacağını düşünüyorum. Biraz zaman işte." Diye konuştu küçük Jeon.
"Bende sizden hamle bekliyordum. Diğerleri birer adım attı bile. Tabii siz Büyük Jeona sığınmayı yeğlersiniz. "
Jimin ayağa kalkıp odasına çıktı. Hiç eğlenceli olmamıştı. Karşılık vermelerini isterdi. Hem Jungkook niye sessiz kalmıştı ki? Onu kırmış mıydı? Yok yahu, kırsaydı Jungkook onun yüzüne bakmazdı. Her neyse onu neden düşünüyorsa.
***
"Aklını mı kaçırdın sen!"
"Jungkook, bağırma kulağımın dibinde."
"Macera filmi mi çekiyoruz burada yahu!"
"Korku filmi de olabilir." Jungkook odasına dört dönüyordu. Jiminin söyledikleri aklını karıştırmıştı. Şirkete gelince rahatca koltuğuna oturmuş, bir plandan bahsetmişti.
"Madem böyle bir şey var polise ara söyle, neden uğraşıyorsun?"
"Bu suçun üstünü kapatmak için bir yalan bulur. Ama elimizde birden çok olay için kanıt olursa hiçbirinin üstünü kolayca kapatamaz,anladın mı benim zeki yeğenim."
Jungkook ona baktı.
"Bana böyle deme. Amcam olsaydın en sevmedigim amcam olurdun."
Jimin kahkaha attı.
"Amcan olmak istemiyorum,kalsın." .
Jungkook derin bir nefes alıp yerine oturdu.
"Diyorsun ki amcam yarın bir çiftliğe gidecek? Orada ne yaptığını öğreneceğiz. "
"Evet bu kadar işte."
"Jimin, amcam sosyal hayatta aktif birisi. Eminim bir arkadaşı onu oraya davet etmiştir. "
"Işte nasıl bir arkadaş? Onu öğreneceğiz. Gelmek istemezsen gelme."
"Adam öldürecek seni diyorum! Hala dibine girmeye çalışıyorsun. "
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Inheritor Jikook/kookmin
FanfictionJeon Jungkook 'un dedesi tüm mirasını evlatlık çocuğu Park Jimine bırakır. Yıllar sonra ortaya çıkan çıkan çocuk, Jeon ailesinde şüphe uyandırır. Ve veliaht Jeon Jungkook,Jimini mirastan men etmek için binbir çabaya düşer. Bir süre sonra ise ikisi d...