8. Sezgiler

6 1 0
                                    

  Başlangıçta düşüncelerim iş ve günlük hayat etrafında dönüp durduğu için ona karşı tutumum gayet sıradandı. Fakat istemsizce topladığım detayların içinde kaybolmuştum. Soruları sormaktansa yerine koyduğum cevapları oturtmaya çalıştım.
Şimdiyse tam tersi bir şekilde duygularım ön plandaydı ve onları geriye atabilmek için onu tanımam gerekiyordu.

Bu düşünce yapım yüzünden dikkat çekmeyen biri olarak yaşadım. Düz mantık veya yorumsal yaklaşım yapıyor kendimce edindiğim bilgilerden çıkarımlarda bulunuyorum. Kısaca kafamdaki sıradanlık algısını geçemeyenlere duygusal yaklaşmıyorum.
Çoğu insan bu içsel yapı yüzünden acıları içinde sıkışıp kalıyor. Bense kendi karmaşıklığımı düzen olarak adlandırdım.

Dünyaya dönecek olursam kafamın içiyle bulunduğum gerçeklik yer değiştirmiş gibiydi. Yaşamım boyunca hiç bu kadar gaflete düşmüş hissetmedim. Belkide geriye attığım bütün hisler beni oyuna getirdi. Kısa süren yürüyüşün beni sarsan düşüncelerin içinden koparmasına epey sevindim.
Yemek için mekana girdiğimizde yüzüme vuran ekmek kokusu gerçekliğe adım atmama yardımcı oldu. Dışarda yaşanılan görsel yanılmalardan kurulmuştum.
Köşedeki bir masaya geçip poşetleri bir kenara yığdık. Düşüncelerime ket vurma zamanım gelmişti. Şimdi onun kafasında ki planları okumak gerekiyordu.
Rahat bir tavırla camdan dışarıya bakıyordu. Hedefini bulmuş gibi kaşlarını çattı ve bir anda gözlerini masaya dikti.

" Sakin ve rahat bir insan olduğunu sanıyordum. Tam tersine ince eleyip sık dokuyorsun. Sezgilerimle çelişki içersine girdim."

Lafa girmemek için ne yiyeceğimi düşündüm. Mutfak olduğunu tahmin ettiğim taraftan gelen adımları duyumsadım.

Yanımıza yaklaşan garsona menüden herhangi bir şeyi söyleyip konuya girdim.
" Aslına bakarsan yanılmadın olağan dışı şeyler görmeye başlamadan önce kafam gayet rahattı."
" Olağan şeylerden kastın günlük hayatsa asıl o kısımda yanılan sen olmuşsun."
Haklıydı yaşamın düzen içinde ilerleyişi hiçte normal olamazdı. Daha fazla yorucu bir sohbete devam etmemek için derin bir nefes aldım.

" Haklı olabilirsin mesela şu an aklımı kurcalayan şey karnımdaki boşluğu bir an önce doldurmak."
Kaçışıma güzel bir gülümseme sundu.
Camdan dışarıya bakıyordu. O anda yoldan geçen araba ışıklarının gözlerindeki parıltısına takıldım. Kaybolma kapasitemden korkarak gözlerimi dışarıya diktim.
Karanlığın çökmesinden kaynaklı olarak camdan baktığımda içerinin yansımasını görüyordum.
Yemeklerin gelmesiyle sessizlik bozuldu.
" Sorular yok, cevaplar yok, kabullenilen gerçeklik yok. Sence de sezgiler fazla iyi bir artı değil mi?"

Zamanı Tüketen SaatlerHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin