10. Nefes

4 1 0
                                    

Saçma sapan bir durum içerisinde kalmıştım. Bu anıların gerçekliğini ölçemediğim için fantastik rüya alemimle karışmasını istemiyordum. Şimdi elimde tuttuğum bu defter benim gerçeklerle hayaller arasında tuttuğum bir çizgiydi. Evet çözümüm yazmak oldu onunla tanıştığımdan beri yaşadıklarımı yazıp kendime çeki düzen vermeliyim.

O günden sonra iş yerinde hep bir sıkışma hissi ile boğuşuyorum. Deniz'den kaçmak için ufak tefek işlere atılıp kendimi daha da meşgul eder oldum. Bakışlarını nedense hep üzerimde hissediyordum. İş yerindeki herkeste anlaşmış gibi bizim hakkımızda tam tersi dedikodular yapıyordu. Kime nasıl dert anlatacağımı bilemedim.

Biriyle ufak bir konuda tartışsam bile olayı tatlıya bağlamadan edemezdim. Sanki karşımdakini üzerim korkusu göğüs kafesimi işgal ediyordu. O sorunu çözmeden başka şeylerle ilgilenmem mümkün değildi. Şu anda ise kırgınlığım ile kızgınlığım arasında kalmış kedi yavrusuyum. Göğüs kafesim çoktan işgal altında kaldı.

***

Genç kadının satırlar arasında dolanan gözleri gökyüzüne çevrildi. Kalbi gerçekten farklı atıyordu. Keşke daha cesaretli olsaydı da kalbini dinleyebilseydi. Belki o zaman içine sığmayan onca umudu sevgiyi paylaşabileceği bir kalp daha olurdu.

Kafasında hayata dair değerleri oturtmuş eksik olan parçaları bulmak için ailesinin yanından ayrılmıştı. Bu bile bir çığlıktı yerinde saydığı zamanlara inat bir çığlık.

Düşüncelerine ara verip oturduğu banktan kalktı defterini sıkıca kavrayıp artık soğumuş olan kahve bardağını sağdaki çöpe attı. Tam içeriye girip mesai bitimine kadar başını ekrana gömmeyi hayal ediyordu ki ela gözler onu olduğu yere sabitledi.

" Merak kediyi öldürür diye mi nefessiz yaşamaya çalışıyorsun."

Bilindik bir atak geldi. Kadını kendi silahı ile vurmaya çalışıyordu. Amacı canını yakmaktan ziyade acısını hafifletmek olsa gerek gözlerini çok üzerinde tutmuyor yere bakıp sesini duyma çabası büyütüyordu. Basit ve iki bilinmeyenli bir denklem gibiydiler sonuç için birinden biri kendinden taviz verip diğerine göre şekillenmeliydi. Kadını istediğiniz sayı ile çarpıp bölemezsiniz tıpkı asallarda olduğu gibi. Pekala bu hale gelmelerinin nedeni matematiksel hesaplardan daha zordu. Adamın büyüttüğü çaba sonuç verdi sonunda.
" Kusura bakmayın Deniz Bey daha fazla algılarımla oynamanıza izin vermeyeceğim. Halletmem gereken şeyler var."
Bu defa kaçamayacaktı. Adam arkasında tuttuğu çantayı kadının eline tutuşturdu.

" Gerçekten geriye yapacak bir iş bıraksaydınız Efdal HANIM sizi rahat bırakırdım. Fakat benim bir hafta sonraya hazırlamam gereken görselleri bile bitirmeye çalıştığınızdan sizi durdurmam gerekti. Şimdi itiraz etmeden benimle gelin ve daha fazla malzeme olmayalım. "
Ah tam da ayağını yere vura vura fırça atmak istiyordu ki camdan bakan asistan kızı görünce vazgeçmek zorunda kaldı. İnsanlar iki kişi arasında olan bitene bakmadan yakışıp yakışmadıklarını ölçmüşlerdi. Süreci hızlandıran bir güçte buydu. Deniz sonucu kesinleştirmek için son kozunu oynadı.

" Ben Sefa abiye erken ayrılacağımızı söyledim, şimdi aşağı caddeye kadar sakince gidelim sonrasını konuşuruz."

Bazen elden gelen tek şey akışa kapılıp sürüklenmektir. Efdal bu durumda bir şey yapamazdı. Ne kadar korkutucu olsa da sonuca varmak için başka bir yol bulana kadar sürüklenir insan. İki adım sonrasında ikisi de rahat bir nefes verdi.

Zamanı Tüketen SaatlerHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin