Bir anne şefkati gibi inen yağmur baharı şaşırtmayacak kadar az sürmüştü. İkili ilk buldukları mekana girmiş yağmurun ve tabi yaşananların etkisinin dinmesini bekliyorlardı. Günlerdir huzursuzluktan hisleri kuruyan kadın, adamın ağzından çıkacak bir damla cümle ile yeşermek için can atıyordu. Deniz bunu geciktirmek istemez gibi boğazını temizledi ve söze girdi.
" Benimle tanıştığından beri yaşadığın tuhaf olayların cevabı sadece bu saatte ve bende bunu çözmek için çocukluğumdan beri uğraşıyorum. Düşünsene ufacık bir çocuğun kendi kendine gerçek dışı olayları deneyimlediğini ve anlamak için uğraşırken nelere göğüs gerdiğini. Masalların gerçek olmadığını öğrendiğim zamanlarda Alice'in tavşanı gibi bir köşeden önüme zıpladı bu antika ve bana arafta kalmanın ne demek olduğunu gösterdi.
Bazen onu bulduğum harabeye gitmeseydim hayatım nasıl olurdu diye düşünmekten kendimi alamıyorum. Sırf arkadaşlarıma ne kadar cesaretli olduğumu kanıtlamak istedim diye kaderin ağına takıldım. Gerçi cesaretimi kanıtlamak yerine kullanmam gerektiğini öğrenmiş oldum diyebilirim. "
O böyle uzun cümleler kurarken kadın nereye bakacağını şaşırıp elleri ile omuzları arasında mekik dokuyordu. Havaya karışan kelimeleri anlamak için ellerini dizleri üzerinde sıkıca birbirine bağlamıştı. Adamın anlatım tarzı yine onu şaşırtmadı. Sitem etmeyi adet edinmiş gibi kaşlarını çatarak devam etmesini engelledi.
" Madem en baştan başladın anlatmaya olay ve mekan olgusunu da doldurarak anlat lütfen benden boşluklara anlam yüklememi bekleme yapamayacak kadar bitkinim."" Bugün herşeyi istediğin gibi anlatacağım çünkü senin de bazı şeyleri hissetmeyi geçip bizzat gördüğünü biliyorum. Şimdiye kadar en yakınlarıma bile kanıtlayamadığım bu olayları ben gibi birilerinin de görebilmesi için çok dua ettim. Bunun gerçekleşebileceğine olan inancım o kadar kırıktı ki seninle tanışınca bir şeylerden haberdar edersem hayatını değiştirir mi diye endişelendim. Hala da aynı fikirdeyim ama bilinmezliğin de seni olumsuz bir şekilde etkilediğine şahit oldum. Şu anki ve son günlerde ki bitkinliğin gibi... "
Kadın bu konuyla alakası olmadığını iddia etmek için hızlıca bir nefes alıp dudaklarını aralamıştı. Gün içerisindeki bitkinliği sadece adama daha doğrusu bahsedilen saate yakın olduğu zamanlarda çoğaldığını farketti. Bunun doğruluğunu kanıtlamak için adamın kolundaki saate baktı ve elini masanın üzerinden adama doğru uzattı. Ela harelerin gözlerinden usulca eline kayışını hissettiğinde sırtında ki ağırlık artarken saate dokunmasıyla bir baş dönmesi hisseti.
"Ah bu kadarı çok saçma mümkün değil aptal bir hipotez olmalı?"
Hızlıca toparlanıp sırtını sandalyeye yasladı ve gözlerini kapatıp ağrının azalmasını bekledi.Bu sırada Deniz garsona atıştırmalık bir şeyler siparişi verdi ve acele etmesini ekledi. İkili olayların nasıl bu hale geldiğini düşünürek sessizliklerini korudular. Yiyecekler geldiğinde adam bir bardağa su koyup kadıns uzattı.
"Bu saçmalıktan kaçmaya çalıştıkça bende çok bitkin düştüm ve bunula ilişkisini çözene dek bir kaç kez baygınlık yaşamıştım. Sonra mecburen bu hipotezin doğruluğuna inandım zira tam tersini yapıp onu yanımdan ayırmadığımda enerjiyi bizzat görebiliyordum hatta kontrol etmeyi başardım."
Duydukları onu artık şaşırtmıyordu enerjiye ve metafiziğe hep inanan biriydi. Bu konularda bilgisiz olsada varlıklarından şüphe duymuyordu. Ama şimdi birinci elden şahitlik edince her şey daha fazla gerçek dışı oldu.
Suyu yudumlarken acıktığını hissetti. "Sanırım şu an rüyada olmadığımı bana kanıtlayacak tek şey açlık hissim" diyerek gelen atıştırmalıklara baktı. Deniz onun bu sözlerine zorla gülümsedi ve kolundaki saati çıkarıp cebine attı. Tekrar garsona seslenip Efdal'in en sevdiği ama bunu hiç dile getirmediği bir iki yemeği daha sipariş etti.
Efdal çoktan eline çatalı almışken adama bakmaktan kendini alamadı. Siyah kısa saçları yağmurun etkisi ile normalden daha çok alnına dökülmüştü. Gözleri kara bulutlara uyum sağlayıp koyulmuş ve yorgunluğu temsilen ufacık kalmışlardı. Ağzına attığı yiyecekleri usul usul çiğniyor ve düşünceli halde etrafa bakınıyor. Kadın bu detaylara dalmışken ufak bir ayrıntı gözüne çarptı. Denizin çevresinde ufak bir bulutlanma oluşuyor ve birileri üfleyerek dağıtıyor gibiydi. En ilginç olanı da bulutsunun altın tozu gibi ışıl ışıl parlıyor olmasıydı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Zamanı Tüketen Saatler
FantasySırtıma yük olan dertleri basamak olarak kullandığım gün bir şeyler değişmeye başladı. Beni sıradanlığı ile etkileyen kişi kaygılarımı kendi kaygılarına katarken ne hissetti bilmiyorum. Bildiğim tek bir şey varsa onu da bilmezlikten geliyordum. Başk...